İngiltere’de 1802’den beri ilk kez

Seçim depreminden sonra;

Siyasi AB’ artık hayal  

İngiltere, Fransa, Yunanistan, Danimarka’da AB politikalarına karşı olan partiler birinci olurken, hemen tüm AB ülkelerinde ‘aşırı sağ-ırkçı’ partiler oy oranlarını ciddi derecede arttırdılar.

    
                              
28 Avrupa ülkesinde Avrupa parlamentosu için yapılan seçimler, Almanya dışındaki tüm ülkelerde sürpriz sonuçlar yarattı. İngiltere, Fransa, Yunanistan, Danimarka’da AB politikalarına karşı olan partiler birinci olurken, hemen tüm AB ülkelerinde ‘aşırı sağ-ırkçı’ partiler oy oranlarını ciddi derecede arttırdılar. Fransa’da uzun zamandan beri güçlenen Milliyetçi Cephe, İngiltere’de AB ve göçmenlik politikalarına karşı çıkan UK Bağımsızlıkçı Parti (UKIP) ilk kez olarak seçim kazandılar. Ingiltere’de demokrasi tarihinin geleneği olan ‘iki partili sistem’de 1812 yılından beri ilk kez olarak İşçi Partisi-Muhafazakar Parti dışında bir parti, UKİP, birinci parti olarak çıkarak tarihe geçti. İngiltere’de ‘Avrupa Birliği yanlısı’ tek parti olan iktidar ortağı Liberal Demokrat Parti, 5. parti olarak AP’ye tek milletvekili bile gönderemedi.
                

Göçmenleri zor günler bekliyor


26 Mayıs günü tamamlanan AB ülkelerindeki Avrupa Parlamentosu seçimleri, siyasi partilerin genel politikaları üzerinde değil, AB’nin üye ülkeler üzerinde bağlayıcı kararlar almayetkisi, ‘Euorocrat’ denilen AB bürokrasisi ve Avrupa içindeki göç meseleleri üzerinde yoğunlaştı. Fransa, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerde giderek yükselen ekonomik kriz etkilerini de taşıyan seçim sonuçları, AB ülkelerinde ‘Siyasi Avrupa Birliği’ projelerinin artık savunulamaz hale geldiğini gösterdi. İngiltere’de AB’ye karşı bağımsızlık ve Göçmenliğin engellenmesi dışında hemen hiç bir konuda belirgin bir görüşü olmayan UKİP, birinci parti olurken, büyük ölçüde 2014 yılbaşından itibaren İngiltere’ye serbest giriş hakkı kazanan Romanya ve Bulgaristan göçmeni işçileri ‘seçim malzemesi’ olarak kullandı. Almanya dışındaki iki büyük AB ülkesi olan İngiltere ve Fransa’da, ‘aşırı sağcı-ırkçı’ olarak gösterilen partilerin başarılarının, Avrupa’da yabancı işçi sorununun çok daha büyük olaylara yol açacağının bir göstergesi oldu.

Yunanistan seçmeni Sol’a kaydı


AB ülkelerinde ‘eurocrat’lar denilen AB yönetici ve bürokrasisine karşı tepkileri genel olarak aşırı sağcı, ırkçı, neonazi partiler yönlendirirken, tek farklı sonuç Yunanistan seçiminde ortaya çıktı. AB’nin ekonomik politikaları sonucu önce büyük bir krize düşen ve daha sonra bu krizden çıkmak için AB’nin hazırladığı ‘sertlik politikaları’ programını kabuletmek zorunda kalan Yunanistan’da, halk solcu ‘Syriza’ partisine yöneldi. Yunanistan’da son aylarda hemen hergün tekrarlanan ‘sertlik politikalarına karşı’ protesto gösterileriyle, AB ve onun dayattığı politikalara ‘hayır’ diyen Yunanistan’da, Türk düşmanı Neo Nazi ‘Golden Down’ partisi beklediği sonucu alamadı.  İtalya ve İspanya’da da solcu partiler önemli gelişme gösterdiler.

Ukrayna’dan elinizi çekin


26 Mayıs AP seçimleri, Ukrayna’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile aynı günde sonuçlandı. 2013 yılı sonunda CIA tarafından düzenlenen bir sivil darbe ile işbaşına getirilen, ‘Geçici hükümet’ tarafından yürütülen ve ABD-AB tarafından finanse edilen iç savaş ortamında yapılan seçimi, ‘Çikolata Kralı’ olarak adlandırılan AB destekçisi milyarder Petro Proshenko kazandı. AB desteğinde seçime giren ve Ukrayna’yı ‘Avrupa Birliğine sokarak ekonomik krizi’ aşacağı mesajı veren Proshenko, ‘AB’nin teklif ettiği ekonomik paket ve sertlik politikasını’ uygulayacağını şimdiden açıklıyor. ABD’nin ‘şahin’lerini izleyerek Rusya’ya karşı ‘gaz ambargosu ve ekonomik abluka’ politikası uygulamaya hazırlanan AB yöneticileri, yeni dönemde bir başka büyük politik kumara yöneliyorlar.  Rusya ile sürtüşmenin büyümesi halinde, Rusya’da çalışan yaklaşık 4 milyon Ukraynalı ve Doğu Ukrayna’da bağımsız bir yapı oluşturan endüstri bölgesi Donetsk, Ukrayna’da patlayacak olan büyük yıkımın habercisi. AB, Ukrayna politikasını değiştirmezse milyonlarca Ukraynalı göçmene kapılarını açmak zorunda kalacak önümüzdeki bir kaç yıl içinde. ABD şahinlerinin sözünden ayrılamayan Avrupa Birliği yöneticileri, kendi yıkımlarını kendi elleri ile inşa ediyorlar. 26 mayıs günü biten Avrupa Parlamentosu seçimleri, bu geleceği bildiren mesajlarla dolu..
Mahir Tan / LondraPosta / Londra

Telif hakkı saklıdır 2014! Kaynak gösterilmeden yazı, fotograf ve video kullanılamaz!