İnce ve Muhalefet ‘Gümüş Mermiyi’ kullanacak mı ?

            
Tayyip Erdoğan ile geliştirilmiş  Gandi Kemal 
                        
                                Muhalefet ‘Gümüş Mermiyi’ kullanacak mı ?     
                         CHP ye büyük medya karartması
5 gün sonra yapılacak olan CHP Olağanüstü Kurultayı öncesi, doğal beklenti tartışmaların hızlanması ve daha fazla katılım ile sürmesi. Ama öyle olmuyor. Zira Medyada CHP mini kurultayında oy kullanacak delegelerin oylarını açık bir siyasi mücadele sonucu değil, kulaklarına fısıldanacak ‘milletvekilliği, parti meclisi üyeliği, akrabalara belediyelerden gelen iş teklifleri’ yönünde kullanmaları için büyük bir karatma yapılıyor. Bunun en belirgin örneği; açıklanan ‘İmralı görüşmeleri tutanakları’nın bırakın Hükümet yandaşı gazeteleri, Muhalefet partisi yandaşı gazetelerde bile yer almayışı oldu.  İki gazete dışında çok okunan hiç bir yayaın organında haber olarak bile yayınlanmayan ve yorumlanmayan tutanakların, özelllikle Muhalefet Partisi ile ilgili bölümleri Batı toplumlarında haftalarca manşetten inmezdi. Hiç kuşkuya yer yok ki son yıllardaki bu en önemli gazetecilik olayına yer vermeyen medya, Türkiye’de oynanan ‘Açılım’ oyununda aktörler arasında yer alıyor. 2013 yılı mart-nisan aylarına ait İmralı tutanaklarının CHP ile ilgili olan bölümleri ise net bir biçimde Anamuhalefet partisi mevcut yönetiminin kendi tabanından gizleyerek İmralı ile temas halinde olduğunu, bu temaslardan 6 ay sonra TBMM de açılım lehinde oy kullandırdığını ve ‘Kemalizmin güncelleştirilmesi gerekir’ çağrısı çıkan İmralı görüşmelerinden sonraki ilk Kurultay’da partinin varlık nedeni olan ‘6 Oku yeniden yorumlayacağız’ çığlıklarının yükseldiğini gözler önüne serdi. CHP yönetimi 5-6 eylül Kurultayında ‘İmralı skandalını’ hasır altı edebilecek mi ? Bunu görmek için birkaç gün beklemek zorundayız.
          ‘Muhalefette Şirketleşme’ve İnce’nin çıkışı
Muharrem İnce’nin Olağanüstü Kurultay öncesi Başkanlık adayı olarak yaptığı cesaret dolu çıkış Parti tabanında büyük ilgi görüyor. 2015 Genel Seçimine kadar ‘kerhen oy’ lüksü ile durumu kurtarma hesabındaki CHP Genel Başkanı ve yönetimi için sürpriz oldu bu. Adaylık sürecinde siyasi söylemini daha çok partinin genel ilkelerinin savunulması ile sınırlı tutan Muharrem İnce’nin bu süreç içinde tartışmalara yaptığı en büyük katkı ‘CHP yönetimi çevresinde öbeklenen ‘Muhalefet Şirketi’ erbabının sürdürmeye çalıştıkları oyuna dur diyecek çağrıları oldu. Örgütsel planda çok önemli sonuçlar doğuracak; Yönetimin ve Başkanın doğrudan üye bazında seçilmesi, başarısız başkan ve yönetimin istifa etme zorunluluğu ve milletvekillerinin % 95 oranında üye bazında ön seçimle belirlenmesi gibi devrimci tutum, bu kongrede olmasa bile önümüzdeki bir yıl sonunda partiyi sarsmaya yetecektir. Bu öneriler hiç kuşkusuz ‘Muhalefette şirketleşme’ çabası içindeki mevcut yönetim ve bol keseden milletvekilliği vaadi ile partide tutulan delegeler, parti meclisi üyeleri ve yeni davet edilen ‘işsiz gazeteciler ve sağdan gelen kılıç artıkları’için ‘kırmızı alarm’ niteliğinde değerlendiriliyor. Ne varki yapabilecekleri fazla birşey de kalmamıştır. Herkes Genel Başkanın ‘ulufe dağıtma’ marjının giderek küçüldüğünü ve bu yönetimle gidilecek 2015 seçimlerinin sonuçlarının da Cumhurbaşkanlığı seçiminden farklı olmayacağını görüyor.  Zira CHP nin gerçek seçmen tabanı olan Laik,Cumhuriyetçi ve Atatürkçü halk, açılıma, AKP nin yedeği olmaya ve en önemlisi CHP de gelmiş geçmiş en donanımsız kadro olan Kılıçdaroğlu yönetimine oy vermeyecektir.
          ‘Gümüş Mermi’; İmralı tutanakları
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bir TV kanalında yaptığı açıklamada ‘çatlak seslere acımasız olacağını’ söyledi. ‘Acımasızlık’ gibi belagat fukaralığından gelen ifade tarzı bir kenara bırakılırsa, anlaşıldığı kadarıyla,Genel Başkan Partinin Atatürkçü kesimini kurultay öncesinde tehdit ediyor. Kılıçdaroğlu’nun muhtemelen Erdoğan üzerinden kazandığı bir deneyim olan bu ‘yeni yönetim anlayışı’,kurultay delegeleri tarafından ne kadar paylaşılacağı belli olmamakla birlikte, CHP de muhalefet etmeye niyetli üye ve milletvekilleri açısından uyarılarla dolu. 2015 Seçimi öncesinde Türkiye’nin bir ulusal devlet olarak varlığını ve laik Cumhuriyet ilkelerini savunmak isteyen üye ve Milletvekillerinin en çok ihtiyaç duyacakları araç olan parti içi demokrasi’nin yok edileceğinin Genel Başkan tarafından ilan edilmesi bu açıklama. Kılıçdaroğlu’nun bu niyet beyanı Mini Kurultay sonunda kesinleşirse CHP nin ‘Atatürkçü Milletvekilleri’ arkalarında milyonlarca Türk vatandaşının bulunduğunu ve onları gerektiği gibi ‘temsil etmekle’ yükümlü olduklarını unutmamalıdırlar. Mini Kurultay’da Muharrem İnce ve Muhalefet eden delege ve milletvekillerinin CHP nin gerçek sahipleri olan laik ve ulusçu tabanı adına ‘Gümüş Mermi’yi mutlaka hedefe sıkmalıdırlar. Zira mini kongreden sonra yapılacak 2015 seçimlerine kadar başka bir fırsat olmayacaktır.        
                            

Mahir Tan       LondraPosta- Londra