İMAMOĞLU ‘YSK ÖTESİ’ OYLA SEÇİMİ KAZANIR

       İMAMOĞLU ‘YSK ÖTESİ’ OYLA SEÇİMİ KAZANIR

23 Haziran Seçimine kilitlenmiş durumda Türkiye. Türkiye’nin geleceği de potansiyel olarak bu seçimin sonuçlarına bağlı.

Bir yerel idare seçimi bu, bundan önce yapılan ve Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı seçim gibi.

Ancak, sonun başlagıcının bu olacağı besbelli.

17 Yıllık AKP iktidarı ikinci kez İstanbul’u kaybederse merdivenleri yuvarlanarak inmeye başlayacak hızla.

Erken seçim mi olur,partisinin bölünmesi mi ? Ya da ikisi birden.

                                 

Şimdi YSK denilen kurum tarafından iptal edilen İmamoğlu’nun kazandığı seçim kararının yasal olup olmadığı tartışması geçmişte kaldı.

Yasal olmasına imkan yoktu zaten.  

16 Nisan referandumu sonuçları kadar yasal olabilecekti. Öyle de oldu.

İnsanlarımız artık, gerçeklere odaklanmak zorunda.

Gerçek şu; 16 Nisan referandumunda ‘Hayır’ diyen muhalefet bloku kazandı İstanbul’da.

Hemde % 88.71 katılımla ve 249 bin fark atarak.

31 Mart İstanbul Belediye Başkanlığı seçimini yine ‘Hayır’ diyen Millet İttifakı adayı kazandı. 15 bin farkla .

Ortada, ‘başarı rapsodileri’ yazacak bir durum yok.

İstanbul halkı ‘hayır’ diyip duruyor son yıllarda.

Demek ki mesele Belediye değil, ‘Evet-Hayır’ meselesi.

‘Hayır’ sesi daha güçlü çıktığında daha fazla oy alıyorsunuz.

Demek ki, AKP nin 31 Mart’ta seçmenini sandığa götüremediği için kaybettiği de uydurma.

Götürünce daha çok fark yiyor.   

23 Mart için İstanbul seçmeninin doğal ve hukuki eğilimi şimdiden görünüyor.

Herşey normal biçimde seyrederse, ‘Herşey güzel olur’.

Peki, öyle mi gelişir herşey ?

Bu konuda, kuşku duymak için görünenden daha fazla neden var.

Anlaşıldığı kadarıyla bu iş ‘zor ama güzel’ olacak.  

Öncelikle yapılması gereken seçimi, ‘hayır’ ın siyasi ve örgütsel platforumunda götürmek.

İkincisi, sandıklar, 31 Mart gibi üstüne yatarak korunmalı.

AKP, Dünya kamuoyunun pür dikkat izleyeceği bir gecede YSK numarası yapamaz.

AKP-MHP ittifakının yapabileceği, Kılıçdaroğlu ve yazar Demirağ’a yaptığı saldırılar gibi olaylar.

Bu tür 1968 lerin daha çok MHP kökenli ‘faili meçhul’ saldırılarından esinleniyor.

Küçük gurupların, ‘üstü örtülecek’ garantisiyle yürüttüğü saldırılar.

Daha büyük çaplı ‘Kanlı Pazar’ türü saldırılar için konjonktür uygun değil.

Öncelikle İslamcı kesimde AKP aleyhinde homurdanmalar var.

‘haram yeme’ bazında. 

Kurucu guruplarındaki hareketlenme, giderek ciddiyet kazanıyor.

SP nin 100 bin,DSP nin 30 bin seçmeni Erdoğan’a oy vermez.

İmamoğlu’nun ‘YSK ötesi’ bir oyla seçim kazanması bekleniyor.

 

                                 Mahir Tan             LondraPosta- Londra