İlker Başbuğ; Musul tartışması ve Şeyh Sait ayaklanması

İlker Başbuğ’dan Yerinde bir müdahale

Geçtiğimiz hafta Musul tartışmaları ile başlayan sürece etkili bir müdahale Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan geldi. İstanbul’da yeni kitabının tanıtım toplatısında konuşan, Eski Genel Kurmay Başkanı ve Balyoz sanığı Başbuğ, yaptığı açıklamalar ile ‘Lozan konferansı ve Musul’ konusunda bilinçli olarak yaratılan ‘bilgi kirliliğine’ son verdi.
Başbuğ, Misak-ı Milli, Lozan anlaşması ve Musul konusunda yaptığı açıklamada üç önemli noktaya dikkat çekti.
– Misak-ı Milli, Anadolu’da başlatılmış olan Kurtuluş savaşı sırasında Mustafa Kemal tarafından yazılmış ve Mustafa Kemal kuvvetlerini destekleyen milletvekillerinden oluşan İstanbul’daki son meclis tarafından kabul edilmiştir. Bu meclis kısa bir süre sonra İşgal kuvveti İngilizler tarafından kapatılarak üyelerinin çoğu Malta yargılamasına götürülmüşlerdir.
– Lozan Anlaşmasında Musul ile ilgili bir madde yoktur. Musul ve Kerkük İngilizlerle yapılan 1926 tarihli Ankara anlaşması ile kaybedilmiştir.
– Musul hakkında karar verme yetkisi 20 Eylül 1924 tarihinde Birleşmiş Milletlere (Cemiyet-i Akvam) intikal ettirilmiş, bu karardan üç ay sonra 13 Şubat 1925 tarihinde Şeyh Sait İsyanı başlamıştır.

İngilizlerin Doğu Anadolu’da Musul Özel Harekatı;
Lozan görüşmeleri sürecinde İlker Başbuğ’un uyarısı ile gündeme taşınan Şeyh Sait isyanı, gerçekte İngilizlerin, Türk ordusunun Musul’a müdahale etmesini önlemeyi hedefleyen operasyonlarının sonuncu adımıydı. 1924 Yılında Fransa’nın İngiltere’nin Musul’a ortak müdahale teklifini reddetmesi sonucunda Musul’da zayıf bir askeri kuvvet bulundurabilen İngiltere, Birleşmiş Milletlere getirilen ‘Musul’da Filli askeri Hakimiyet’ şartını sağlayabilmek için Türkiye’nin Musul’a asker göndermesini önleme çabası içindeydi. İngiliz kaynaklarında ‘Musul Özel Harekatı’ olarak geçen bu çaba esas olarak Doğu Anadolu’da Kürt ve Süyrani nüfusu kullanarak çıkarılacak isyanlar yoluyla Türk ordusunun yolunu kesmekten oluşuyordu.
Bu amaçla 1924 yılı içinde üç isyan çıkarıldı;
-7 Ağustos-26 Eylül; Mardin-Siirt- Hakkari bölgesinde Nasturi ( Süryani) ayaklanması. Bu isyanı bastırmaya gide Türk Birliklerine İngiliz uçakları ateş açtılar. İngiliz Üniforması giydirilen Süryani lerle Türk ordu birlikleri arasında çıkan çatışmalar sonunda, Süryaniler Irak’a kaçtılar. İsyan Londra’da kurulan Süryani Başpiskoposluğu tarafından yürütüldü.
– 4 Eylül 1924 Beytüşşebab Ayaklanması; TBMM de Erzurum Mebusu olarak Bulunan Yusuf Ziya Bey tarafından, Süryanilerle çarpışan sınırdaki 18. Alay askerlerini ayaklandırarak, düşman safına geçmeleri.TBMM de yapılan toplantılarda, Mustafa Kemal’i ‘İngilizlerle uzlaşarak Musul’u terketmek’ ile suçlayan Yusuf Ziya, 18. Alaya, dönemin hükümeti (Fethi Bey Hükümeti)ni kullanarak kardeşini ve Kürt Subaylarını tayin ettirerek, çok krtitik bir dönemde 18. Alayın subayları ve önemli sayıda askerini ayaklandırdı. Musul’daki İngiliz karargahı ile telgraf haberleşmesi Milli İstihbarat tarafından ele geçirilen Yusuf Ziya ve arkadaşları yakalandı. İsyan bastırıldı. Yusuf Ziya’nın isyandaki en büyük desteği İngiliz belgelerinde ‘Ermeni katliamlarından aranan’ Hamidiye Alayı komutanlarından Cibranlı Halit idi. İsyani başlatanlar İngilizlerin Musul Karargahı ve Fransızların Hatay karargahlarına sığındılar. Kurulan Bitlis İstiklal Mahkemesi, Yusuf Ziya ve Cibranlı Halit ile isyan liderleri hakkında idam cezası verdi. Bir sonraki İsyanın lideri olacak olan Şeyh Sait, Bitlis Mahkemesinde kaçarak Musul’a gitti. 13 Şubat 1925 te ünlü Şeyh Sait İsyanını başlattı.
– 13 Şubat 1925 Şeyh Sait İsyanı ; Musul Özel harekatı kapsamında Süryani ve Kürt isyanlarını destekleyen İngiltere, Musul Hakkında BM kararının öncesinde, daha geniş bir kitle desteğine sahip olan Şeyh Sait Nakşibendi isyanını denedi. Türkiye’yi siyasi ve askeri açıdan en çok etkileyen ayaklanma, Musul İngiliz Karargahı nizamiyesinde 3 Kez giriş çıkış kaydı bulunan Şeyh Sait tarafından Palu, Elazığ,Hınıs,Varto bölgesinde,aynı zamanda toprak ağaları olan Nakşibendi şeyhleri tarafından başlatılanı olmuştur. Zira Şeyh Sait ayaklanması ile Kürt isyanları, 1924 te hilafetin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunları ile Kürt Nakşibendi ayaklanmalarına dönüşmüştür.

Mahir Tan LondraPosta-Londra