İkinci el politikacılar yönetime

              
                 
 
                         Açılım Sürecinde ‘Kemal Abi’ formülü           
                     Cin olmadan adam çarpmak
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Olağanüstü Kurultay politikası son günlerde netleşti. Parti yi seçmen tabanından uzak tutup, delege operasyonlarıyla yeni bir kadro ve mecraya taşımak. Partiye taşınmak istenen kadro yakın geleceği okumak için açık bir anahtar. Yeni isimler ve Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde yer alacağı belirtilen eski isimlerde en çok dikkati çeken nokta ‘ikinci el’ özelliği. Bu isimlerin büyük çoğunluğunun daha önce ‘kullanılmış’olmaları. Ağırlık AKP nin 2002-2005 döneminde besleyip sonra safdışı ettiği İkinci Cumhuriyetçiler, dönemini tamamlayan ihtiyaç fazlası dinci kadrolar, işsiz gazeteciler, etnik parti kadrolaşmasında yer edinemeyen demokrasi şampiyonlarından oluşuyor. Genel Başkan bunu yapmak için herşeyi göze alıyor. Kurultay öncesi açık olarak Atatürkçü muhalefeti hedef alarak ‘gitsinler’ demesi ‘Yeni’ CHP nin ne olmak istediğini gösteriyor. Kılıçdaroğlu ekibi bu kurultayda yönetim olarak yerleşirse nasıl bir seçmen tabanına sahip olacak ? Kritik soru bu. Zira sadece 9 ay sonra genel seçimler var. Bu nedenle milletvekilleri ölçü alındığında seçime kadar, delegelik ve PM üyeliği ölçü alındığında ise, seçim yenilgisinden sonraki ilk kongreye kadar bu yönetim. Partinin 12 milyon oyunun geldiği ve ağırlıklı olarak Ankara,İstanbul,İzmir ve Sahil kentleri çevresinde yaşayan seçmen tabanı ise bu sürecin değişmeyecek asli unsuru. Bu kongreyi delege oyunlarıyla seçmenden kaçırabilirsiniz. Ancak onlardan ‘bu kadro’ için nasıl oy isteyeceksiniz ?
CHP seçmeni ‘yetmez ama evet’çilere, Atatatürk’e ‘Kefere Kemal’ diyene, Açılım’ı destekleyenlere, laikliği yeniden yorumlayacağız diyenlere mi  oy verecek ? Kılıçdaroğlu hesabını yaparken artık ‘kerhen oy’ lüksünün kalmadığını, ‘tıpış tıpış’ manevrasının kapıdan döndüğünü görmüyor. Kongre’de işler onun hesapladığı gibi sonuçlanırsa,sadece 9 ay sonra ‘arabayı devirip’ çekip gider Genel Başkan da yeni kadrosu da..
      Zamanlama; ‘Açılım bitene kadar Kemal Abi formülü’
AKP yi onun kılıç artığı ile yenme ve Açılım yoluyla etnik oy avcılığı ham bir hayal. Açık bir biçimde getirisinden çok götürüsü olacak bu politikalar göz göre göre neden uygulanır ? Bu kritik sorunun cevabı önümüzdeki 1 yıllık politik gündemde yatıyor. 5 Eylül 2014 tarihinde yapılacak Olağanüstü Kurultay ile 2015 sonundan evvel yapılması mümkün olmayan Olağan Kongre arasında bir genel seçim ve  Yeni Anayasa değişiklikleri var. CHP Genel Merkezi cihetinden gelen hareketlenme haberleri, İkinci Cumhuriyetçi ve Açılımcıların PM ve Muhtemelen sayısı azalacak Milletvekilliklerine doldurulmaları Açılım’ın hukuki kılıfının ve Anayasa değişikliklerinin ‘iki kongre arasına’ sığdırılmasından kaynak alıyor. Gerçekte CHP yönetimi,bu kadrolaşma ile,2015 seçiminde bırakın iktidar olmayı, İkinci Parti olarak kalmanın bile tehlikede olduğunu herkesten iyi biliyor. ‘Kemal Abi’ formülasyonu sadece ve sadece belalı Açılım döneminin kazasız belasız atlatılması amacını taşıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Olağanüstü Kongre’de baklayı ağzından çıkararak konuşmasında ‘Avrupa Konseyi Yerel İdareler Şartı’ nda yer alan Türkiye’nin koyduğu şerhlerin kaldırılmasını isteyeceği bildiriliyor. Şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’nun bir kez 2012 yılında Hakkari konuşmasında zikrettiği bu metin, aynı zamanda HDP-BDP ve AKP nin ‘açılım hedefi’ olmanın yanında başta AB olmak üzere hemen tüm Batı Dünya’sının kısa dönemde ‘Şark Meselesi’ için çözüm önerisi. 5 Eylül Kongresi, Kemal Kılıçdaroğlu’na bu servisi yaparsa tarihsel fonksiyonunun tamamlamış olacak. CHP nin kaderi ise Parti Meclisi ve Milletvekilliği listelerine doldurulacak ‘ikinci el’ politikacıların umurunda bile değil.
Mahir Tan     LondraPosta-Londra