‘HİÇ BİR ŞEY’İN EN İYİ DAVRANIŞ OLDUĞU ANLAR

‘Hiç Birşey’ in en iyi davranış olduğu anlar..

Öyle kritik bir dönemdeyiz işte.. 2.5 yıl sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin şimdiden stateji belirlemeye çalışanlar, Türkiye’nin geleceğine en iyi hizmeti yapmak için sadece ve sadece ; Susmalılar. Zaman o zaman.

  Soru Soran Gazeteciler 

‘Ana akım’ olarak bilinen medya guruplarına konuşma yaygın hastalık haline geliyor. CHP içinde ve oradan çıkarak Hayır cephesindeki sahte gündemlere takılmanın baş nedeni bu. Referandum ertesinde CHP adına açıklama yapan Parti Sözcüsü Selin Böke’nin ‘Sine-i millet’ sözleri buradan çıkmıştı. Böke’nin ‘Meşru olmayan Referandum sonuçlarına karşı her şeyi yapacağız’ yollu açıklamasına bir soru soran Hürriyet Gurubundan bir gazeteci ‘Buna sine-i Millete dönmek de dahil mi’ ? sorusuna ‘herşey dahil dedim. O da dahildir’ cevabını veren Böke, aynı zamanda kendisine manşet arayan gazetecinin isteğini de yerine getirmiş oluyordu. Al sana Böke krizi.

Bir başka örnek ise ortaya bir ‘Gül Krizi’ çıkartan Deniz Baykal’ın bir Hürriyet yazarı ile yaptığı konuşma idi. Baykal konuşmasında söz etmediği Abdullah Gül’e adaylık teklifi meselesine, Gazetecinin ‘Gül olamaz mı’ ? sorusuna verdiği olabilir cevabı ile düşmüştü. Al sana Abdullah Gül krizi.

CHP çevresinde ,Türkiye’nin yaşadığı kritik dönemde, durumdan vazife çıkarma düşkünü bir dizi politikacı hatta sosyal medya müdavimi var. Bu kişiliklerin başvurdukları kaynaklar genellikle geçmişte ana akım medya olarak bilinen gurupların yazar ve gazetecileri arasından çıkıyor. İstenilen manşetler ‘sorulara’ verilen cevaplar yoluyla iki tarafı da hoşnut kılan sahte gündemlere dönüşüyor. CHP deki tartışmalara ,birer kriz denilebilirse eğer, bu yolla oluşturuluyor.

      Medya ‘Abdullah Gül hazinesi’ peşinde

Pek muhtemelen ‘Hayır’ cephesi içinden yapılabilecek en büyük acemilik şimdiden Gül’ü aday olarak ilan etmek olur. Bunu ‘Evet’ de biliyor. Böyle bir girişim % 80 oranında İktidar servisindeki Medya’nın önüne 2.5 yıl boyunca yiye yiye bitiremeyeceği bir ziyafet sofrası düzmek olur. Gül, en kolay ‘Dış mihraklar’ ve FETÖ söylemiyle hedef alınacak bir aday profili. Gerçekte Gül’ü ‘dış mihraklar’ 3 yıl önce,yayınladıkları ‘Gül Kitap’ ile gündeme taşıdılar. Ne var ki Gül ‘tedbirli bir politikacı’ olarak bu davete icabet etmedi.

    Konuşmamak yoluyla hizmet mümkün

Hayır cephesi ‘verdiği oylara sahip çıkılmasını’ bekliyor. 2.5 yıl sonrası için şimdiden aday ihtiyacı içinde değil. Dahası HAYIR’ın yarısından fazlası demek olan CHP nin kampanya boyunca büyük bir yenilgi aldığına da inanmıyor. CHP belki de yapılan son 5 seçim ve referandumda ki en iyi performansı gösterdi. Büyük ölçüde halkta ki ‘HAYIR’ direnci ana muhalefet partisine de yansıyarak kampanyaya yeni bir ruh kattı. Şu anda eldeki tek sermaye ve kazanılmış güç bu.

Bi susun. Aday olmayın ve aday önermeyin.

Mahir Tan    LondraPosta-Londra