Gül alıp satmanın tam zamanı

   ‘Gül’ alıp satmanın tam zamanı

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Erdoğan,Davutoğlu ve Arınç’ın aynı günde-dün- yaptıkları açıklamalarla çok hızlı bir yükselişe geçti. Türkiye’ye dışarıdan bakıldığında beklenen bir gelişmeydi bu. Türkiye’deki Erdoğan fenomeni ve Başkanlık sistemi faaliyeti ile biraz ‘dargın’ ancak çok yakından ilgilenen Batı’nın özellikle İngiltere’nin bir ‘katkısı’ oldu Abdullah Gül, Türk siyaset sahnesine.. İngiltere ‘Royal Cumhurbaşkanı’ Abdullah Gül’ü, Çankaya’yı terkedişinin hemen sonrasından başlayarak Think Tank ödülleri, Kraliyetten övgüler, hakkında yazılmış kitaplar,üniversitelerde konferanslar yoluyla ‘Genel seçime’ hazırlıyordu. Bu yakın ilgiyi gördüğümüzde Londra’da, biz ‘LondraPosta’ olarak ‘Gül alıp Satmanın zamanı’ diyerek iki haber yayınladık. Zira, İngiltere’nin dış politikada yarı resmi kuruluşu diyeceğimiz ünlü ‘Chatham House’ Gül’e konferanslar ve ödüller yağdırarak başladığı PR çalışmasında, destek olarak onun kitabını yayınlatmış ve  iki Üniversitesini kurulu ‘Turkish Studies’ bölümleri vasıtasıyla bu işle görevlendirmişti. Üstelik, Eski Cumhurbaşkanı ‘Royal ödüllü’ Abdullah Gül, öyle sıradan bir biçimde değil, bir profesöre yazdırılan ısmarlama kitapta ‘Yeni Türkiye’nin Kurucusu’ olarak lanse ediliyordu. Bu takdim Türkiye’de ‘rekabet’ yaratmaz mı ? Üstelik ‘The Making of New Turkey’ adlı Prof. Gerald Mc Lean yazımı bu kitap, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde Londra’daki Türkiye Büyükelçiliği Rezidansında yapılan bir kokteyl ile piyasaya çıkarıldı. Önümüzdeki genel seçimler sonrası kurulacağı düşünülen ‘Yeni Türkiye’nin bir değil,iki kurucusu olduğunda israr ediyordu İngiltere.

   Vali-Polis yasasına ilk tepki Gül’den

7 Haziran Genel seçiminde sonuçların ‘ne olabileceği’ konusu bizde tartışma konusu olurken, Londra’dan Türkiye’yi izleyen gözlemcilerde özellikle Chatham House ve Ekonomist çevrelerinde fazlaca bir şüphe görülmüyor. Yaklaşık olarak mevcut Parlamento aritmetiğinin belki HDP farkıyla gündemde kalacağı düşüncesi hakim. Bu çevrelerdeki ‘endişe’ ise, Erdoğan’ın başkanlığı ve seçim öncesi çıkarılmaya çalışılan yasal düzenleme üzerinde yoğunlaşıyor. İngiltere ve Almanya’nın birçok kez dile getirdiği bu endişe konusunda ilk ve tek AKP li tepkisini de Abdullah Gül gündeme taşıdı. Seçimlere katılma konusunda ‘kararını verecek’ Abdullah Gül’ün ‘Yeni Türkiye’ de Başbakan veya AKP içinde bir ‘kanat’ olarak önemli bir pozisyona sahip olacağını görmek kimse için zor değil. Bu ‘pozisyon’ Abdullah Gül olarak bakıldığında, Batı ve İngiltere’ye, Tayyip Erdoğan’ınkinden çok daha yakın görülüyor. ‘Yeni Türkiye’ kurulacaksa ‘çorbada bizimde tuzumuz olsun’ diyor İngiltere. Hep öyle olmadı mı ?

 

Mahir Tan          LondraPosta- Londra