Londra Gezisinin getirisi- götürüsü

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Londra gezisi başladı. 3 gün sürecek olan gezinin ilk ayağında İntercontinental Yemeği, Pazartesi günü sat 10 da Chatham House konuşması, Salı günü Buckingham Palace ve 10 Downing street ziyaretleri var.

Londra’ya yapılan yabancı ülke lider ziyaretleri arasında bazı parallellikler Erdoğan’ ın ziyareti nedeniyle ön plana çıkıyor. Erdoğan ziyareti, İsrail başbakanı Natenyahu, Suudi Arabistan veliaht prensi Salman ziyareti, programı ve alınan güvenlik tedbirleri açısından büyük benzerlikler gösteriyor.

Bu ziyaretlerde  Muhafazakar İngiliz Hükümetinin kırmızı halıya varacak tezahüratı ve ‘Welcome to London’ karşısında yaygın protestolar ve ‘you are not welcome to London’ pankartları kentin merkezi semtlerini dolduruyor. Başlayan Erdoğan ziyareti de, tıpkı Natenyahu ve Bin Salman ziyaretlerinde olduğu gibi güvenlik nedeniyle ‘çok gizli’ kayıtları altında yürüyor. Mutlaka saati bilinmeyen bir 10 downing street ve mutlaka bir Chatham House oluyor. Chatham House’a gazeteci akreditasyonları house tarafından değil, Türk Elçiliğinin verdiği listelerden yapılıyor.

11-13 Mayıs tarihleri arasında Reading kentinde düzenlenen ‘Tatlı Dil Forumu’ basına kapalı.. İngiliz Dışişleri Bakanı ve Kraliyet ailesinden Prens Andrew’in açılışını yaptığı forum basına kapalı olduğu gibi yeri bile halktan gizlendi. Ancak herkes ‘Tatlı Dil’ ile İngiltere’nin Türkiye’ye neler satacağı ve bu ziyarette hangi anlaşmaların imzalanacağını biliyor. Sağolasın sosyal medya..

        Cumhurbaşkanı nı kendi halkından korumak

Gizlilik gelen bazı liderleri kendi halkından korumak esasına yöneliyor her zaman. Natenyahu, topraklarını işgal edip halkını bombaladığı Filistinlilerden, Bin Salman çocuklarını bombaladığı Yemen ve Bahreynlilerden korunuyor . Kıremızı halılar ve bu servislerine karşılık İngiltere bu ülkelere milyarlarca sterlinlik silah satıyor, düzmece medya hizmeti veriyor.

İngiltere’de yaşayan Türk vatandaşları % 80 itibarıyla Erdoğan ve Türkiye’de kurmak istediği rejime karşı. Bunu geçen yıl referandum da attıkları oylarla gösterdiler.

‘Hayır’ pankartları, ‘Tamam’ pankartları ile yer değiştirselerde aynı insanlar sizi ve düşüncenizi istemediklerini haykıracaklar yine. Gizlilik ve medya engellemeleri bu gerçeği değiştirebilirmi ?

Bunu önümüzdeki iki gün boyunca birlikte göreceğiz.

Mahir Tan     LondraPosta-Londra