Gazi’nin Yıldırım Orduları (Yeniden)

         GAZİ’NİN YILDIRIM ORDULARI (YENİDEN)

 

İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, 2018 yılı  Zafer Bayramını gençlikle birlikte kutladı. Geçen hafta kötü hava şartları nedeniyle ertelenen İADD nin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları,bu hafta Kuzey Londra’da Highbury Fields kırlarında gerçekleştirildi. İADD ve İTDF başkanı Jale Özer, İTDF Asbaşkanı Dr. Ali Tekin Atalar, İADD yönetim kurulu üyeleri ve Londra’da yaşayan Türk toplumundan çok sayıda katılımcının yer aldığı yer aldığı 2018  30 Ağustos kutlaması, Türkiye’nin en büyük ulusal bayramının yıllar geçtikçe artan önemini ortaya koydu.

Türkiye’deki gelişmelere paralel olarak İngiltere Türk Toplumunda da yaşanan bir kadrolaşmanın göstergesi olan İADD  30 Ağustos kutlamasında en çok dikkati çeken yön, ‘Gençleşme’ oldu. Atatürkçü hareket, Ulu önderin isteğine uygun olarak gençliğe teslim ediliyor. Highbury Field kırlarında ellerinde Türk bayrakları ve  Atatürk posterleri ile dans eden, yarışmalara katılan marşlar söyleyen ve Atatürk’ün gençliğe hitabını can kulağıyla bir kez daha dinleyen çocuklar,gençler Türkiye’de hızla yükselen dip dalgasının gerçek bir tezahürü oldular. 

26 Ağustos ta Büyük Taaruz ile başlayan ve genç Başkomutan Mustafa Kemal Paşa yönetimindeki yeni Türk ordusu sadece 13 Gün sonra hedefi olan İzmir’e girmiş ve modern tarihte ilk ‘Yıldırım Savaşı’ örneğini vermişti.

İADD başkanı jale Özer’in konuşmasında vurguladığı gibi ‘Mustafa Kemal’den randevü isteyen İtilaf devletleri temsilcileri’ onu durdurmak için geç kalmışlardı. Batı Anadolu’daki 9 Eylül randevüsüne Mustafa Kemal Paşa geldiğinde Türk Ordusu son nokta olan İzmir’i ele geçrmişti bile.

2 Eylül günü yapılan İADD, 30 Ağustos kutlaması 96 yıl öncesinin  büyük zaferine en uygun düşen bayram oldu. Genç Başkomutan Mustafa Kemal Paşanın yarattığı Genç bir Ordunun zaferini heryerde gençlik kutluyor. Bu Highbury  kırlarını aydınlatan ağustos güneşi kadar aşikar artık.

İADD başkanı Jale Özer, müzik, spor, eğlenti ve kültür çalışmalaraının sergilendiği 30 Ağustos zafer günü için yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi;

  

96 yıl önce, 26 Ağustos’ta  başlayıp 9 Eylül’de düşman  ordularını denize dökerek emperyalizme gereken dersi veren Türk ordusu bir destan yazmıştır.Bu öyle bir destandır ki, sadece gelecek kuşaklarımıza  değil,mazlum ülkelere de  örnek teşkil etmiş ,onların kurtuluş savaşı başlatmalarına sebep olmuş bir destandır.

 

 Atatürk, “30 Ağustos”u şöyle anlatır:

Efendiler ! Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustos’ta yaptığımız savaş sonunda düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve esir aldık..

Doğrudan doğruya bana gönderilen bir telsiz telgrafta da İzmir’deki İtilaf Devletleri konsoloslarına benimle görüşmelerde bulunma yetkisinin verildiği bildirilerek, onlarla hangi gün ve nerede buluşabileceğim soruluyordu. Buna verdiğim cevapta da 9 Eylül 1922’de Kemalpaşa’da görüşebileceğimizi bildirmiştim. Gerçekten de söz verdiğim gün, ben Kemalpaşa’da bulundum. Fakat görüşme isteyenler orada değildi. Çünkü ordularımız, İzmir Rıhtımında ilk verdiğim hedefe, Akdeniz’e ulaşmış bulunuyorlardı..

Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir.

Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur .

 

30 Ağustos, bir yıl önce emperyalizmin kuklalarını Sakarya Meydan Savaşı zaferiyle durdurup geriletmesinin devamıdır. Bu iki meydan savaşı  ile ulusal varlığımız ayakta tutulmuş ve Misak-ı Milli sınırlarımız korunmuştur. Osmanlı’nın tarihe gömülmesi, Cumhuriyet’imizin kuruluşu, bağımsızlığımızın sağlanması,  devrimlerimizin bir bir yürürlüğe girmesi, yeni dünyada  saygin yeni  bir devlet oluşumuz, dünya uluslarının arasına girişimiz, halkımızın halk savaşıyla kazandığı bu iki büyük meydan zaferinin eseridir.Ulu Önder Mustafa Kemal’in, “Hattı-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. o satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunmaz.” emrinin anlamıni kavramış olan Yuce  Türk ulusu “Ya istiklâl, ya ölüm…” parolasıyla kanının son damlasına kadar mücadele etmiş, kadın, erkek, kız kızan el ele çarpışmıştır.

 

30 Ağustos kutsal “Zafer Bayramı”mızın heyecanını yaşadığımız, yaşatmamız gerektiğini özümsediğimiz şu günlerde, demokrasinin kaynağı, ulusal birliğin dayanağı, inanç özgürlüğünün güvencesi olan laikliği, kendi ilkel, yobaz çıkarları için, din düşmanlığı ile suçlayıp, cumhuriyet değerlerine ve kurucularına, başta Atatürk  olmak üzere  saldıranlar ve saldırılara  göz yumanlar çarpık yaklaşımlarıyla, aslında dindarlığı değil, din ticaretinin simsarları olarak, sahnede yer alıyorlar .Akıllarınca da tarihi yeniden yazmaya calışıyorlar. Ancak Türk Ulusu buna asla izin vermeyecektir.

Ulusal varlığımızın, Türk olma onurumuzun kutsal simgesi Cumhuriyet’imizi ve onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü takiyecilerden, yandaş çıkarcılardan, laiklik karşıtlarından korumak, kendini Türk bilen her yurttaşın insanlık ve namus borcudur, borcumuzdur. Ancak herkes şunu bilmelidir ki bu vatan sahipsiz degildir .Atatürk’ ün kurduğu Cumhuriyet tekrar layık olduğu yere dönecektir .

 

Ingiltere Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 30 Ağustos 2018’te Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık anıtının 96nci yılını idrak ediyor, tüm yurtseverleri selamlıyoruz.

 Zafer Bayramı Hepimize Kutlu Olsun

 

 

Mahir Tan      LondraPosta-Londra