FİLİSTİN’İN ‘İSTANBUL MANİFESTOSU’

         Orta-Doğu’da ‘Kudüs’ Eksenli Düzen

 

Bugün,13 aralık 2017 de İstnbul’da yapılan İslam Ülkeleri İşbirliği teşkiltınca alınan kararlar,henüz diplomasiye yansımamış haliyle bile, siyasi anlamda  yeni düzen niteliği taşıyor. 2107 Öncesindeki yüzyılın büyük bölümünde uygulanan ABD-İngiltere-Suudi Arabistan güdümlü ‘Filistin’ politikalarının artık nihayet bulduğu bir gün oldu 13 Aralık. Arap ülkelerinin Türkiye ve İran ile birlikte yayınladığı bir ‘Filistin Manifestosu’ bu.

Mevcut durumdaki değişiklikler gerçekten son derece anlamlı.

-Öncelikle bir hafta önce İsrail’in Başkenti olarak Kudüs’ü tanıyacağını ilan eden ABD’nin bundan gayrı Filistin meselesindeki çözüm inisyatiflerinde yeri olmayacağı  resmi olarak ilan edildi. Trump’ın bu dengesiz kararını çeşitli yöntemlerle zamana yayarak unutturmaya çalışması beklenmeli. Zira, bugün İstanbul’dan sadir olan ortak karar, İsrail ve ABD nin beklediğinden çok daha güçlüydü.

– ABD ve İngiltere’nin yüzyıldan beri  Arap toplumları içindeki en büyük dayanağı olan Suudi Arabistan’ın ‘Orta-Doğu’daki ‘istasyon şefliği’ rolü çok büyük bir darbe yedi. İstanbul toplantısını ‘bakan yardımcısı düzeyindeki’ katılımıyla aslında protesto eden Suudi Arabistan’ın yanındaki petrol zengini körfez ülkeleri üzerinde bile önemli bir etkisinin kalmadığı ortaya çıktı.

– Arap olmayan orta-doğu’lu ağırlığı. 13 Aralık İİT toplantısının galipleri Türkiye ve İran. Kudüs meselesi ile zirveye tırmanan Orta-Doğu liderliği krizinde, boşluğu doldurmaya Türkiye ve İran aday oldular Kudüs kararıyla. ABD-İsrail-Suudi Arabistan üzerinden Orta-doğu halklarını, İran ve Şii toplumları üzerine yönlendirmeye çalışan Emperyal politika, Trump kararıyla beklediğinin tam tersine gelişen bir eğilimi güçlendirdi.

İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatının tarihinde aldığı en kutlu karar bu. Zira ABD-İsrail blokuna karşı mücadele için gerekli herşey bu kararı imzalayan devletlerin elinde mevcut. Katar-Bahreyn gibi para babaları. İran gibi Arap ülkeleri içinde çok güçlü ve yaygın milis örgütlemelerine sahip bir güç. Ve ‘Astana’ sürecinin yarattığı yeni bir güç odağı; Türkiye.

‘Kudüs’, Orta-Doğu’nun kalbi olmayı bir yüzyıl daha sürdürecek gibi görünüyor.

 

Mahir Tan        LondraPosta-Londra