fabrika ayarlarına dönmek

   FABRİKA AYARLARINA DÖNMEK

İşçi Partisi (Labour Party) 20. Yüzyılın ilk yıllarından beri Birleşik Kralık’ta sol kanadın en büyük siyasi partisidir. 1997’de yapılan seçimlerde İşçi Partisi 18 yıl aradan sonra iktidar oldu ve lideri Tony Blair başbakanlık koltuğuna oturdu. Tam olarak10 sene sonra Haziran 2007’de Tony Blair partinin azalan seçmen desteği nedeniyle liderlikten istifa etti ve başbakanlık görevinden ayrıldı.

27 Haziran 2007’de Gordon Brown İşçi Partisi lideri oldu ve liderliğinin üçüncü gününde başbakanlık koltuğunu devraldı. Üç yıl sonra, Mayıs 2010’da yapılan genel seçimlerde İşçi Partisi Avam Kamarası’nda ( Meclis) bulunan 650 milletvekilliğinden 268’ini aldı. 307 milletvekilliği ile en büyük parti olan Muhafazakar Parti (Conservative Party) çoğunluğu elde edemedi ama 57 milletvekilliği kazanan Liberal Demokrat Parti ile koalisyon hükümeti kurunca İşçi Partisi muhalefete düştü ve lideri Gordon Brown liderlik koltuğuna oturalı 3 yıl olmasına rağmen mazeret üretmedi ve derhal istifa etti. Brown’nın yerine daha önce bakanlık yapmış olan Ed Milliband İşçi Partisi’nin lideri oldu.

52 dakikada üç istifa

Üç ay önce, geçtiğimiz Mayıs’ta Birleşik Krallık’ta, Türkiye’deki bilinen adıyla İngiltere’de yine seçimler vardı. Seçimler iktidardaki Muhafazakar Parti ve lideri David Cameron’un zaferi ile sonuçlandı. Hemen ardında istifa haberleri gelmeye başladı. İşçi Partisi Başkanı Ed Milliband, Bağımsızlık Partisi Başkanı Nigel Farage ve Liberal Demokrat Parti Başkanı Nick Clegg görevlerinden istifa ettiler. Bu üç lider seçim sonuçları belli olur olmaz 52 dakika içinde görevlerini bıraktılar. İşte böyle tavır ve davranışları siyasi etik değerlere sahip olan onurlu ve haysiyetli insanlar gösterebiliyorlar.

Haftaya Salı (12 Ağustos 2015) İşçi Partisi’nin liderini seçmek için yarış başlıyor. Liderlik yarışı 10 Eylül’de sona eriyor. Bu süre zarfında üyeler mektupla oy kullanabiliyorlar. Londra-Islington bölgesi milletvekili olan Jeremy Corbyn liderlik yarışının en güçlü adayı. Bugün itibarıyla Corbyn, en yakın rakibinin yüzde 25 önünde gözüküyor. Dış politikada antiemperyalist olan, Amerikan ve NATO karşıtı fikirleri olduğu bilinen, ulusal politikalarında halkçı ve sosyal adaletçi söylemleri olan Corbyn’ni sendikalar ve kitle örgütleri destekliyor.

Back to Basic

Jerem Corbyn 2001 yılında ABD’nin başlattığı ve zamanın Birleşik Krallık Başbakanı olan Tony Blair’in destek verdiği “Teröre karşı mücadele“ kapsamında Afganistan, Irak, Libya ve Suriye’ye karşı savaşları desteklememiş ve eleştirmişti. Ayrıca 2001’de kurulan savaş karşıtı “Stop The War Coalition” kurucu liderlerinden oldu. Corbyn adeta halkın içinde dolaşan bir eylemci. Aynı zamanda İsrail’in Filistin’de yürüttüğü katliamlara karşı da sessiz kalmadı ve Filistin Dayanışma Kampanyası’nın kurucu başkanı oldu.

İngiltere medyası Jeremy Corbyn’nin adaylığını İşçi Partisi’nin kendi değerlerine dönmesi “Back to Basic” olarak yorumlamakta. Çünkü İşçi Partisi, Tony Blair döneminde değerlerine ihanet etmiş ve geleneksel rotasından saptırılmıştı. İşçi Partisi’ni “üçüncü yol” veya “yeni sol” sloganı ile liberal bir çizgiye taşıyan Blair, Corbyn’e karşı ve “İşçi Partisi’nin sola kayması durumunda halktan oy alamayacağını söylüyor” Halbuki İşçi Partisi’ni halktan oy alamaz duruma sokan Blair’ın ABD’ye tamamen teslim olan, sosyal politikalardan ve soldan uzaklaşan siyaseti olmuştu. Sonucu hep birlikte göreceğiz.

Üçüncü Yol, Yeni Sol, YCHP

Türkiye’de CHP’de de durum farklı değil. CHP özellikle son beş yılda kurucu değerlerinden hızla uzaklaştı. Halktan destek ve oy alamamasının esas nedeni bu! Ama bu uzaklaşmayı halktan ve daha geniş kitlelerden destek almak amacıyla yaptıklarını söylediler. Antiemperyalist söylemlerden, Cumhuriyetin kurucu ideolojisini ve Atatürk’ü fikirleri ile birlikte savunmaktan vazgeçtiler ve “altı ok”un bazılarının zamanımıza uymadığı söylediler. YCHP söylemi gerçekte Tony Blair’ın “üçüncü yol” veya “yeni sol” söyleminin Anadolu’ya uyarlanmış haliydi ve arkasında ABD merkezli düşünce kuruluşları vardı.

CHP sıradan bir parti değil. Atatürk’ün, emperyalizme karşı verilen savaşın ve Cumhuriyetimizin kurucu partisi. Türkiye’yi Büyük Ortadoğu Projesi’ne yönelik olarak dönüştürmek için sadece AKP yetmez. CHP’yi dönüştürmek ve projeye dahil etmek gerekir! Şimdiye kadar bu konuda epey mesafe aldılar. Bugün ülkemiz bölünme, parçalanma ve iç savaş rotasında hızla ilerliyor ve ortaçağ karanlığına doğru sürükleniyor. Bu gidişe dur diyebilmek için CHP’nin asli ve kurucu değerlerine rücu etmesi yani fabrika ayarlarına dönmesi veya döndürülmesi gerekir.

Saygılar sunarım

TÜRKER ERTÜRK