Erol Başarık; SEÇİMLER YENİLENİRSE

SEÇİMLER YENİLENİRSE

26/04/2019

YSK seçimlerle ilgili kararını 3 Mayısta vereceğini açıkladı. Türkiye ekonomisi  pupa yelken iflasa doğru yol alıyor. İşsizlik 8 milyonu geçti, enflasyon, faiz tavan yaptı, Türk parası hızla değer kaybediyor. ABD’nin ekonomik tehditleri yeni boyutlara ulaşırken; AKP’nin, İstanbul’u kaybetmenin kuyruk acısıyla YSK’yı etkileyerek seçimleri yenileme kararını çıkarttırmaya çalışması yangına körükle gitmesi demektir. Bütün problemlere rağmen AKP’nin büyük rant kapılarını kapatan seçim kaybetmeye tahammülü olmadığını gösteriyor. Yani önce AKP, sonra vatan. Yeni bir seçim peşinde koşmakla partiye sadakatle oy veren kendi seçmenlerinin geleceği de dahil hepimizi ateşe atıyor.

Devletin bütün gücünü arkasına alarak geçmiş seçimlerde FETÖ örgütüyle birlikte olduğu yıllarda öğrendiği bütün kanun dışı yolları kaybettiği seçimin yenilenmesinde kullanmayı deneyecektir. Şayet seçimler yenilenirse CHP’nin çok önemli şu üç noktada ısrarcı olması gerekir;  

  • 31 Mart seçimlerinde kullanılan seçmen listeleri aynı kalmalıdır. Yani 31 Marttan sonra seçmen nakli yoluyla yapılacak kaydırmalara kesinlikle göz yumulmamalıdır. Bunlara istisna olarak sadece vefat etmiş olanlar, zihinsel özürlüler ve çıkarılan yeni kanunlara göre oy kullanması kısıtlı, yasaklı olduğu halde sandığa gidenler listelerden çıkarılmalıdır. Hiçbir sandıktaki seçmen sayısı 31 Marttaki sayıyı aşmamalıdır.
  • Mükerrer oy kullanılmasını büyük ölçüde engelleyen parmak boyası tekrar uygulanmalıdır. Prensip olarak 31 Mart seçimlerinde sandık görevi yapanlar aynen muhafaza edilmelidir.
  • Seçim sonuçları %100 alınana kadar AKP’lilerin sonuçlar belli olmuş gibi beyanda bulunamayacaklarına dair YSK’dan garanti istenmelidir.

 

Eğer bu üç şarttan biri dahi kabul edilmezse CHP seçimleri boykot etmelidir. YSK 3 Mayısta seçimleri yenileme kararı verirse, AKP’yi antidemokratik rejimiyle başbaşa bırakmalıdır. Sadece Türkiye’de değil, yandaş kuruluşu haline gelen YSK ile birlikte bütün dünyada tepkilere maruz kalacaktır. Dikta rejimiyle yönetilen ülkeler arasında yer alacağımız kesindir.

CHP bu haklı davasında en küçük bir tavize yer vermeden süreci sonlandırmalıdır. Günün sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kazandığı seçimi masada kaybetmesi için tezgahlanan oyunları bozması gerekir. Millet İttifakı Ekrem İmamoğlu’nun zaferini ve hakkını ancak inançlı ve kararlı bir tutumla korur. Hilesiz yenilenen bir seçimi İmamoğlu bu sefer ezici bir çoğunlukla alır. Yenilenmesi istenen bir seçimin AKP’nin başarılı olduğu İlçe Belediye Başkanlıkları ve Belediye Meclis Üyelerinin de seçime dahil edilmemelerinin mantıklı bir izahını YSK’da bulmak ise maalesef mümkün değil. Adalet bunun neresinde? 

YSK’NIN ADİL BİR KARARI NASIL OLMALIDIR

YSK’nın adil bir karar vermesi Türk Hukukunu olduğu kadar ekonomisinin geleceğini de etkileyecektir. YSK’dan 3 Mayısta şu açıklamayı bekliyoruz: ‘’AKP’nin dilekçesini dikkatle inceledik. 31 Mart seçimlerinde yapıldığı iddia edilen usulsuzluklar varsa aynı gün aynı anda yapılan İlçe Başkanlığı, Meclis Üyelikleri hatta Muhtar seçimlerini de kapsamaktadır. Yani seçmenler açısından usulsüzlükler bahis konusu ise bu durum seçimin tamamını etkilemiş demektir. Oysa AKP cımbızla çekerek  bunlardan sadece başarılı olmadığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için bize verdiği dilekçeyi bu açıdan esastan ve usulden dikkate almamızı önlüyor. Bu nedenlerle oybirliği ile dilekçeyi ret ettiğimizi bildirmekle mükellefiz. Bu vesile ile Sayın Ekrem İmamoğlu’nun İBBB olarak görevine devam etmesi kararımızı ve AKP’ye geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.  YSK’’    

Saygılarımla

Erol Başarık    (Ekonomist)

Reform 2000 Party’si Genel Başkanı – İngiltere