Erol Başarık; CHP TARİHİ BİR FIRSATI ISKALIYOR

CHP TARİHİ BİR FIRSATI ISKALIYOR

19/01/2019

31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler yaklaşırken son yıllarda her seçimde olduğu gibi eksilmeyen  şaibeler, sahte seçmen, kanunlara aykırı dayatmalar furyası her geçen gün bu yıl da görülmekte ve eskiye kıyasla  artmaktadır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen Binali Yıldırım’ın TBMM Başkanı olduğu  görevinden istifa etmemesiyle başlayan tartışmalarla birlikte bizzat Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerininin görev sürelerinin bir yıl daha uzatılmasının herbiri Anayasayı ihlal konusudur.

Tarafsız olması gerektiğinden mecliste oy dahi kullanamayan Binali Yıldırım’ın istifa etmeksizin aday olması Anayasanın 94’üncü maddesine aykırı bir fiildir. Yıldırım’ın yerel seçim için ‘siyasi faaliyet değil, Meclis Başkanlığı’ndan istifa etmem’ demesi Anayasanın açık hükmüne rağmen kendi meslek tanımının farkında bile olmadığını mı, yoksa işine geldiği için mi böyle konuşuyor olması, ne olursa olsun ‘özrü kabahatinden büyük’ sözüne ‘cuk’ diye oturan bir sonuç çıkıyor. Ayrıca istifa etmemesi kendi bağımsız kararımıdır, yoksa bu yolda davranmasını azmettireni Reis’midir sorusu da kafalarda.yer alıyor.

YSK Başkanı da dahil olmak üzere 6 üyenin görev süresi Ocak 2019’da sona eriyordu. AKP hükümeti yararlarına iyi bir hizmet sunmaları nedeniyle çok memnun kaldığı bu 6 üyenin görev süresini bir mini torba yasasında yer alan kanun teklifiyle  bir yıl daha uzattı. Anayasanın 76. Maddesine göre seçim yasalarında yapılan değişiklikler bir yıl içinde yapılacak seçimler için geçerli değildir. O halde ikinci bir Anayasa ihlali söz konusu ki muhalefet partileri hukuk yoluyla gereken adımları atarak bunlara karşı çıkmazsa hukuksuzluğu onaylama durumuna düşer ve ileride devamı gelecek her türlü AKP yolsuzluklarına kapıyı ardına kadar açık tutmuş olurlar.

Yukarıdakilere ilaveten muhtarlık askı listelerinde seçmen taşıması yapıldığı anlaşıldı. Boş arazilerde, ahırda, samanlıkta, yıkık veya kayıtlı evlerde/katlarda ikamet ediyor görünen sahte isimli seçmenlerin yazıldığı görüldü. Üstüne üstelik yıllar önce vefat etmiş insanlar dahi hayatta gösterilerek seçmen listelerinde yer almışlar. Geçmişte ölüleri dahi mezarlardan kaldırın diyen Fethullah Gülen’le AKP’nin iş ortaklığı devam mı ediyor sorusu akıllara takılıyor. Bütün bunları organize edenler hakkında yeteri kadar cezai işlemler yapılmadığı gibi, sahte seçmen isimlerinin silinmeleri konusunda YSK’nın koyduğu barajları aşmak da kolay olmuyor.      

Peki bu durumda ana muhalefet partisi CHP olmazsa olmaz diyebileceğimiz  neleri yapmalıdır?

Birincisi, Binali Yıldırım’ın adaylığının iptali için YSK’ya müracaat etmelidir. İkincisi, Anayasanın 76. Maddesine ters düşen durumları nedeniyie YSK üyelerinin görev yetkilerinin olmadığına dair, kendilerini kendilerine  şikayet ederek, ortaya çıkan görev yetkisizliği nedeniyle YSK’yı istifaya davet etmelidir. İstifa etmezlerse bu kanunsuz durumu kayıt altına almak için yapılacak seçime şerh koyduklarını CHP beyan etmelidir. Üçüncüsü, seçmen listelerindeki sahtekarlığın günümüzde bu denli boyutlara varması sonucu parmak boyası kullanma sisteminin tekrar kullanılmasını istemelidir. İlk iki konunun Anayasaya aykırı olduğunu ve sahte seçmen yazılımının adil seçim yapmayı imkansız hale getirdiğini, bu konunun kırmızı çizgileri haline dönüştüğünü,  bu üç konuda verilecek kararlara göre tavır koyarak seçimlerden çekilebileceklerini CHP  açık bir dille belirtmelidir.

YSK bu haklı isteklere olumlu cevap vermezse konu Anayasa Mahkemesine taşınmalıdır. Eğer Anayasa Mahkemesi de aynı tavrı gösterir, bekleneni yapmazsa ‘BİNGO’, CHP tarihi bir zafere imza atmış demektir. Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bu iki yüksek kurumun Anayasaya aykırı kararlar verdiğine dair tarihe  düşülecek not ve genelde AKP’nin siciline geçecek kara leke asırlar boyu çıkarılamıyacak ve silinemeyecektir. Bu üç olgudan birini veya tümünü YSK veya Anayasa Mahkemesi kabul etse de etmese de CHP AKP’yi, YSK’yı ve  Anayasa Mahkemesini hedef tahtasına oturtmuş ve bunlara karşı zaferi kayıtlara geçirerek tescillemiş olacaktır.  Yakın zamanda devran değiştiğinde ise sorumluları bekleyen felaket, Türk yargısının karşısında FETÖ taraftarlarının benzeri suçlamalarla başına gelen aynı akibetin kendilerini de bulacağından şüpheleri olmasın.

CHP yönetimi henüz göremediyse, bu tarihi fırsatı kaçırmamaları için ikaz etmede kendimi mükellef buldum.

Saygılarımla

Erol Başarık   (Ekonomist) Reform 2000 Party’si Genel Başkanı – İngiltere