Erol Başarık; CHP İngiltere Birliği Seçimi Hakkında

CHP İNGİLTERE BİRLİĞİ SEÇİMİ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

18/10/2016

16 Ekim 2016’da yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısıyla yapılan CHP İngiltere Yönetim Kurulu seçimlerinde 206 oy alarak seçilen ‘Demokrasi ve Birlik’ Grubunun Başkanı Hasan Dikme ve Yönetim Kurulunu kutlar ve kendilerini bekleyen büyük mücadelelerinde başarılar dilerim.

Altı Ok Grubu Başkanı Davut Karataş ‘Organik olmayan büyümenin içinde olmak istemiyoruz, arkadaşlarımın da katıldığı ben bu yanlışın içinde olmayacağım.’ diyerek Başkan adaylığından çekildi. Doğru, haklı. Söylediklerine şunu da ekleyeyim; Hormonlu yiyecekler nasıl ki vücuda faydadan çok zarar verirse, partimize de faydalı olmaz, bizlere güven vermez, istikrarlı büyüme sağlamaz. Seçime katılan Dursun Boran Grubu ise 182 oy aldı. Seçime katılan toplam sayı 406. Üye sayısı bir hafta önce 123 olan kayıtlı seçmen sayısı 840’a fırlamış. (Toplu üye sayısı 442.) Bu durumda katılmayanların sayısı duyduklarımız doğru ise yarıdan çok.

CHP İngiltere Birliğinin son Başkanı Suna Akartuna son bir haftada yapılan ‘toplu üye kayıtları ve yeni üyelerin ‘imza ve aidatları konusunda’ süregiden belirsizlik nedeniyle seçim sonuçlarını kabul etmediğini ve şerh koyduğunu Seçim Komisyonuna söyledi.

Başkan adaylarından biri olarak seçimlere katılan ben Erol Başarık ise seçim konuşmamı da yapmama bir itiraz olmamasına rağmen Blok liste uygulandığından ve ben liste yapmamış olduğumdan seçim oylamasına katılmamı Divan Kurulu Seçim Komisyonunun da bilgisi dahilinde engelledi. Sonuç olarak dört aday yerine sadece iki aday yarıştı. Bunlar toplu üye kaydı yapanlara ait ve seçime girebilen iki grup. Blok liste ile seçime girme parti içinde parti demektir, ayrışma demektir. Seçim Komisyonunun bunu şimdiye kadar anlaması gerekirdi. Albert Einstein’in dediği gibi ‘Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek’ aklıselimin yolu değildir.

Benim seçimlere katılmamın bir nedeni şimdiye kadar birlik sağlanamayan CHP İngiltere Birliğine Başkan seçilip çekişmeleri sona erdirmek, ikincisi de yıllardır haşır neşir olduğum politika konusunda sahip olduğum birikimin diğer üç adayla kıyaslanamayacak ölçüde büyük olması nedeniyle partimize daha yararlı olacağım düşüncesidir.. CHP’yi bulunduğu yerden yükseğe taşımak, tabiri caizse ‘uçurmak’ istiyorum demiştim ama CHP beni uçurdu. Seçim konuşmamda da şunları söylemiştim: Ben şu ana kadar hiç kimseye oyunu bana ver demedim. Eğer aranızda aksini söyleyen çıkarsa adaylıktan çekilirim. Ama ben şimdi hepinizden oy istiyorum demiş, yani alabileceğim oyları yaptığım konuşmaya bağlamıştım.

Milattan önce yaşayan ünlü filozof Diyojen’i gündüz vakti elinde fenerle dolaşırken ne aradığını sorduklarında ‘Adam arıyorum, adam’ diye bağırmış. CHP seçimlerinde demokrasi arıyorum. Niyetim çatlak ses çıkarmak değil.

Dikkatinizi çekeyim. CHP’nin 29 Nisan 2016 tarihli ‘ÖNEMLİ DUYURU’ olarak yayınladığı bildirinin ilk ve son paragraflarından aldığım ve o sıralar Başkan olan sayın Suna Akartuna imzasını taşıyan cümleleri olduğu gibi yazıyorum:

Bu mesajı örgütlemeden sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Tekin Bingöl’ün talimatı üzerine yazıyorum.

Aidat ödemelerinizi sadece CHP Birleşik Krallık Birliği adını içeren makbuz karşılığında yapmanız, Başkan Suna Akartuna, Sekreterimiz Erhan Düzgün, veya Yönetim Kurulu üyemiz Gültekin Tatar’dan başka hiç kimseye kesinlikle herhangibir ödeme yapmamanız önemle rica ederiz.

Durum böyle iken toplu üye kayıtları yapılmış, paralar başkalarınca toplanmış ve seçim salonunda iki ayrı üye listeleri elde dolaşıyorsa (biri gidici yönetime ait, diğeri toplu kayıtların listelerini tutanlar) ve ben tüzük uygulanmadığı için komik duruma düşüyorsam susmamı beklemek düşünülmemelidir. Tüzüğe uyanlar seçim dışı kalırken, uymayanlar seçimde yarıştılar.

Sözü uzatmadan ve kriz yaratmadan bu durumda yapılması gereken bu hafta sonuna kadar yeni Yönetimin konuyu aydınlatan bir bildiri yayınlamasıdır. Günün sonunda birlikte çözüm sağlamalıyız. Benim önerimi kabul ederlerse yeni Yönetim 6 ay sonra ‘Güven Oyuna’ başvuracağını bu hafta sonuna kadar açıklamalıdır. Güven oyu alamazlarsa üç ay içinde yeni bir seçim yapılır. Alırlarsa iki yıllık sürelerini tamamlarlar. Kargaşılığı önlemek üzere güven oylamasına katılan üyelerin üye yazılış tarihi itibarıyla ilk 200’ü kıdemli üye ve ilaveten öğretmen, hukukçu, doktor, dişçi gibi meslek sahipleri olmalıdır. Bu kaide Tüzüğümüze de eklenebilirse temelimize sağlam bir taş koymuş oluruz. İlerde ortaya çıkabilecek sorunlar bu yolla aşılabilir. Partiden herhangibir şekilde ilişiği kesilenlerin yerini sırada olanlar almalıdır.

Gelen seçimlerde kesinlikle Blok liste kulanılmamalı, Çarşaf liste ile seçimlere girilmelidir. Önce gizli oyla Başkan seçilir, sonra açık oyla Yönetim Kurulu seçilebilir. Seçimlere iki ay kaldıktan sonra üye olanlar kabul edilmeli ve fakat oy kullanma hakkı olmamalıdır. Seçimlerden bir ay önce Başkan aday kaydı da son bulmalıdır. Bunlar uygulanırsa gürültü, patırtı sona erer. Bir haftada yüzlerce üye kaydeden grupların altı ay gibi kıyasla uzun bir zamanda ne kadar üye kaydedeceği de doğrusu merak konusu olacaktır.

Son bir önerim de gelecekte çeşitli nedenlerle seçime katılamayacak olanlar için ELEKTRONİK SEÇİM’le oy kullanma tekniğini sisteme sokmak olmalıdır. Doğum tarihi ve TC kimlik veya üyelik numarasıyla sisteme girip oyumuzu kullanabiliriz. Bu büyük bir aşama sağlayacağı gibi Türkiye ve diğer ülkelerde de emniyetle kullanılacağı gibi diğer kullanım alanları da yaratılabilir.

Son sözüm şu olsun: Bir toplum bilimin, bir parti demokrasinin peşinde giderse yükselir.

Saygılarımla

Erol Başarık