Erol Başarık; BÜYÜK SINAV

BÜYÜK SINAV

07.04.2017

Türkiye yol ayırımında. Ya mevcut Parlamento sistemi içinde demokrasimiz devam edecek ya da referandumda Evet çıkarsa rejim değişikliğiyle bir adamın hem hükümet hem meclis hem de mahkeme yerine kendini koyduğu düzende, tüm yetkileri elinde tutan, diktatörlüğün kapısını ardına kadar açabilecek bir muktedirle birlikte yaşayacağız.

Eski CIA Türkiye masası şefi Paul Bernard Henze 2006 yılında Beyaz Saraya sunduğu bir raporda bizler için Başkanlığı arzuladığını ve açıkça savunduğunu söylüyor. İşte o rapor:

– Türkiye’nin mevcut Parlamenter demokrasi yapısıyla, Amerikan politikalarının yanında yer alacağından emin olamayız.

   – Ülkeyi kuranlar denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuş.

   – Hükümeti ikna ettiğimizde Meclis;

   – Meclisi ikna ettiğimizde, ordu;

   -Orduyu ikna ettiğimizde yargı karşımıza çıkıyor.

Eğer Amerika’nın çıkarı Türkiye’de bir Federal devlet kurulması ise mutlaka ve özellikle:

   – Yargı, ordu, meclis ve hükümeti tek elde toplayan Başkanlık rejimine geçilmelidir.

   – Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok daha kolay olacaktır. 

   – Eğer o kişi Amerikan çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt ederse, onun yerine itaat edecek başkasını getirmek Amerika için sorun olmaz.

Yani ABD Evetçiler kadar Türkiye’de tek adam rejimini savunuyor.

Referanduma sayılı günler kala Bahçeli’nin saraya hizmet verme yolundaki tutumu Yeni Anayasanın gündeme gelmesini sağladı. Yıllardır sivil Anayasa çığırtkanlığını yapan AKP, MHP’nin lider sultasına boyun eğen vekillerinin de yardımıyla meclisin aşılması mümkün oldu.

Ergenekon ve Balyoz kumpaslarından yıpranan TSK kendi yaralarını sarmakla meşgul.

Gülenciler tarafından istila edilmiş, iktidarca  sindirilmiş yargı karşı koyacak durumda değil.

2003 yılında Irak harekatı nedeniyle Amerikan askerlerinin Türkiye’yi adeta istila etmesine yol açacak 1 Mart tezkeresi CHP’nin önderliğinde AKP’nin desteğiyle reddedilmişti.

Emperyalizm Kıbrıs’ı masada, Cumhuriyetimizi ve demokrasiyi masada kaybetmemizi istiyor.

Fetö hainleri meclisi nasıl havadan bombaladıysa, referandum tuzağı da meclisi içinden yıkabilir.

Referandum Türk milletinin önüne getirildi. Tarihin ve bütün dünyanın gözleri önünde tek tek ve topluca bir sınav vereceğiz.

ABD bugün Suriye’yi vurdu. Irak’ta kimyasal silah var bahanesiyle emperyalist devletler tarafından milyonlarca insan öldürüldü. Şimdi de Suriye’de patlayan kimyasal silah nedeni veya bahanesiyle tekrar büyük oyuncular sahneye çıktı.

Savunulamayan bir Evet’e karşılık savunma ihtiyacı dahi olmayan bir Hayır referandumunda son sözü millet söyleyecek.

Referandumdan alnımız ak olarak çıkmak, başımızı dik tutmak, dünyada horlanmamak için milletimizin bu referandumda  sınavı başarıyla vermesi gerekiyor.

Emperyalizmin başta Türkiye olmak üzere Suriye ve Ortadoğu ülkeleri üzerindeki oyunlarına DUR demek, BOP’u akıbete uğratmak için referandum sonucunun HAYIR’lı çıkması şart.

Mevcut düzende “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”

Bir kişiye, saraya devredilsin mi?

Büyük sınavın sorusu: Evet mi, HAYIR mı?

 

Saygılarımla

EROL BAŞARIK