Erol Başarık; BİNALİ’NİN İŞİ ZOR

BİNALİ’NİN İŞİ ZOR

2/06/2019

Son günlerde medyada ve internette Binali Yıldırım’ın 26 milyar doları bulduğu söylenen mal varlığı en çok konuşulan konulardan biri olarak gündeme oturdu. Bu rakama inanmakta güçlük çekiyorum. Binali Yıldırım kendisinin ve de yakınlarının mal varlığını seçimlerden önce açıklamazsa zaten gerçek payı büyük ama miktarı şehir efsanesi gibi olan 26 milyar doların da doğru olduğunu kabul etme  durumunda kalacağız. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılındanberi girdiği her seçimde bol keseden verilen seçim rüşvetleri bu seferki seçimde kendilerine iyi sonuç vermeyebilir. Ekonomik afetin ortaya çıktığı bugünlerde geçmişte verilen ama gerçekleşmeyen vaatlere milletin karnı tok.

31 Mart seçimleri sonucu Ekrem İmamoğlu’nun hakkıyla kazandığı mazbatanın geri alınması hem kendisini hem de seçmeni mağdur etti. AKP, ekonomiyi girdiği bataklıktan kurtarmayı arka plana atıp kendileri için bal kovanı görülen İstanbul’u tekrar ele geçirmeyi tercih etti. Yaz tatiline gidenlerin çoğu tatili yarıda kesip İmamoğlu’na bir oy daha kazandırmak için ülkenin en ücra köşelerinden, yurt dışında yaşayanlar da işini gücünü bırakıp büyük masraflarla İstanbul’a koşacak. İsrafın ve eziyetin daniskası ama fatura AKP’ye kesilecektir.

Şahsıma bin oyum olsa, bin yıl yaşasam AKP zihniyetine bir oyumu vermem. Ama Binali kendisinin ve yakınlarının varlığını, kazancının kanunlar çerçevesinde olduğunu ve şimdiye kadar vermişse verginin miktarını, kanunlara uygun olarak ödendiğini ispatlarsa oyumu Binali’ye veririm.

YÜRÜT YA KULUM, SERVETE BİN ALİ mesajını yakın siyasi dostlarından almış olmalı. YILDIRIM hızını da aşan bir süratle çalışmalarını sürdürmüş , dünya rekoru olması muhtemel 26 milyar doları bulan servetini inşa ederek ‘Gemiciklerle Kalkınanlar Kulübü’nün kurucuları arasında yerini almıştır. SİYASET = GANİMET. ‘Çalış senin de olsun’ nasihatıyla gerçekleşen bir şey değil.

Güçlü sloganların seçimi kazanmada etkili bir yeri vardır. 1950’lerde Demokrat Parti iktidara gelirken  öylesine bir sloganları vardı, ‘Yeter, söz milletin’. Kısa bir dönemin dışında 1950 yılına kadar tek parti ile yönetilen demokrasimizde  halk güzel duygularla bu sloganı ağzında sakız yapmış, büyük umutlarla DP’ye bağlanmış fakat on yılı bulmadan hayal kırıklığına uğramıştı. İmamoğlu’nun ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganı ‘Yeter söz milletin’den çok daha güçlüdür. Türkiye öylesine bir badireden geçiyor ki her şeyin ayarı bozulmuş, işsizlik tavan yapmış, vatandaş borçlu, firmalar borçlu, belediyeler ve devlet borçlu, üretim yok, enflasyon pahalılığı getirmiş, faizler yüksek, hukuk, demokrasi, özgürlük hak getire,  umutlar kırılmış, millet eve ekmek götüremiyor. O nedenle İmamoğlu’nun benimsediği slogan çok güçlü ve etkisini sadece İstanbul’da değil, bütün Türkiye’de hissettiriyor.

Haaa, Binali Yıldırım İmamoğlu’na ‘Sen herşey çok güzel olacak, diyorsun. Oysa her şey çok güzel oldu bile. Bak en güzel örneği benim’ der mi? İşi çok zor. Ayrıca bu kadar çok para yap ve harcamaya, yaşamaya zamanın olmasın. Mutluluğu satın alabilir misin? Senin neyine İstanbul Belediye Başkanlığı. Zaten anladığım kadarıyla pek de kazanmaya meraklı görünmüyor. Ama bizlerin geçim derdi onların güvenilir adam bulma kıtlığı var. Profilin düşüğüne yükseğine de bakılmıyor. Liyakat da gereksiz. Halk bütün bunları hak etmiyor. Farkına vardı ve tercihiyle siyasetin yönü değişti.  İmamoğlu varsa umut var, yaşam var diyoruz. İstanbul kendisiyle özdeşleşti. İstanbul’lu Kurtuluşu için 24 Haziranı sabırsızlıkla bekliyor.

Sevgi ve saygılarımla

Erol Başarık   (Ekonomist)

Reform 2000 Party’si Genel Başkanı – İngiltere