Enayilik Üzerine

                            ‘enayilik üzerine’

            Türkiye’nin Anamuhalefet Partisi CHP yeni yönetimi ile sadece ulusal düzeyde değil, ulusalararası düzey de
 Şaşırtıcı girişimlerine devam ediyor. Erdoğan ve yönetiminin uyguladığı ‘Sünni İslam Devleti’ programının çizgileri netleştikçe halkın Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını savunan ileri kesimlerinde yükselen ‘laiklik’ vurgusuna karşın Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve seçim sonrasında Mehmet Bekaroğlu operasyonları ile ‘siyasi İslam’a yönelen CHP nin ‘toplama’ yeni yönetimi, 9 Ekim günü PKK nın ortalığı yakıp yıktığı, 35 insanımızın hayatını kaybettiği 9 ekim günü ‘devirdiği bir başka çam’ ile ‘Kobane’ye Türk askerlerinin gönderilmesi ve oradaki IŞID militanlarını temizleyip geri dönmelerini’ istedi. Tıpkı seçimden sonra iki ay içinde adı bile unutulmaya yüz tutan Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu örneğindeki ‘basiretsizlik’ gibi kimsenin ciddiye bile almadığı (bu nedenle fazla eleştirilmeyen) ‘yeni tezkere’ önerisi bu parti yönetiminin ‘çapını ve yönetim kapasitesini’ net olarak ortaya koydu. 10 Ekim günü ‘LondraPosta’ da yayınladığımız ‘Sokak savaşları için enayi aranıyorken, CHP Kürt Memed’i buldu’ yazımız dan sonra Cumhuriyet gazetesinde 14 ekim günü yayınlanan başyazıyı ‘enayileri tesbit etmek’ bakımından okurlarımıza sunuyoruz. ;

  Cüneyt Arcayürek: Uluslararası Politikada Enayilik Yarışımız!

·                                 — 14 Eki, 2014
Kırka yakın insanın ölümüne neden olan Kobani gerekçeli, yakan-yıkan PKK ve yandaşlarının yarattığı kanlı eylemlerin; Ergenekon, Balyoz davalarında olduğu gibi başsavcılığını yine ebedi başbakan şu sıradaki sıfatı Cumhurbaşbakan olan RTE üstlendi.
Son eylemleri yapanları, anayasa ve yasaların elverdiği ölçüde yani yasalarla cezalandırılmalarını sağlayacaklarını son konuşmalarında bir başbakan tavrıyla açıklayan adam; sanki anayasayı ve yasaları saygıyla uygulayan biriymiş gibi konuşuyor.
Söyledikleriyle davranışları birbirini tutmuyor; halk da şaşırdı.
Haftanın bir iki günü; oturduğu koltuğa yakışmayan, bir türlü ayrılamadığı partisine toplamasını emrettiği kalabalıklara siyasal nutuklar atıyor.
Başbakan mıdır, cumhurbaşkanı?
Sağduyu sahibi olanlar, neyin nesi bu adam diye kafalarında oluşan soruya yanıt arıyor.
***
Başbakan mıdır hâlâ, yoksa halkın seçtiği cumhurbaşkanı mı; hani yumurtanın mı tavuktan, tavuğun mu yumurtadan çıktığına bir türlü karar veremeyenler gibi duraksama içindeler…
AKP’ye kimi zaman muhalif, çoğu olayda destekçi MHP, yumuşak bir üslupla RTE’ye artık yurtiçinde geziler yapıp siyasal nutuklar atmaması yönünde ricacı…
Ana muhalefet ise 2015’te seçim zaferi kazanmayı düşleyerek mütedeyyin vatandaşların peşinde…
Amerika’nın son günlere dek resmen açıklayamadığı gerçeğin farkında değil. Türk askerini Kobani’ye göndererek, bu hükümetin yapamadığını yaparak, küskün Kürt oylarını tavlamaya uğraşıyor.
***
Oysa RTE, hem başbakan hem AKP genel başkanı hem de sorumsuz cumhurbaşkanı olarak gündemdeki her olayı meydan meydan sömürerek seçime hazırlanıyor.
Tabii Çankaya şemsiyesi altında, başbakan, parti başkanı, cumhurun başkanı olarak üç şapkalı RTE’nin anayasaya aykırı davranışlarına suskun kalan CHP; adeta yapacak bir şey yok diye bu durumu
kabul etmiş, sindirmiş bir parti izlenimi, bir görüntü veriyor.
RTE de meydanı boş bulmuş siyasal bir gladyatör edasıyla konuşmalarına daha ağır içerik veriyor, bir başbakan gibi konuşuyor, konuşuyor…
***
Türk askerini gönderme hevesi, ABD’yi mi, bizim Kürtleri memnun edeceğini sanarak mı, her nedense CHP’nin sorumluluğu kısıtlı yeni bir tezkere ile Kobani’ye Türk askeri göndererek kenti IŞİD’den kurtarma planı da…
… Geçen haftanın son günü çöktü.
İnanılması güç ama; Kobani’ye asker göndermeyi sağlarsa ABD ile hükümete bu konuda küskün bizim Kürtleri memmun edeceğini sanıyordu herhalde.
Ne var ki CHP’nin bu konudaki uluslararası alanda başarı içeren düşlerini beklemediği bir sırada, tam da yeni tezkere ile Kobani’ye asker göndermeyi önerdiği günlerde…
… ABD Dışişleri Bakanı John Kerry; CHP’nin başarı düşlerini kökünden yıkıveren bir açıklama yapmaz mı?
Kerry, Türkiye’nin koalisyonda görev aldığını, ancak….
… “Kesin olan bir şey varsa, aralarında Kürtlerin, Iraklıların, Suriyelilerin ve diğerlerinin olduğu farklı gruplar Türk askerini Kobani’de istemiyor” dedi.
***
Tabii Kerry’nin bu açıklamasında söyleyemediği bir başka gerçek daha var.
Suriye’deki, Irak’taki Kürtlerin; Türk askerini topraklarında istemedikleri resmen açıkladığı günden önceki süreçte; başta RTE, sonra devamı AD; hemen her gün IŞİD’den kaçan Kürtler dahil, daha önce topraklarımıza sığınan “Kürt ‘kardeşlerini’ bağrımıza basmanın kıvancı ve gururunu” sürekli açıkladılar.
Oysa bu hesapsız gururdu. Osmanlı’dan miras Türklerden ve Türk askerinden, dışımızdaki Kürtlerin, hatta Arapların nefreti; ABD’ye bir kez daha duyurmalarından sonra ve bu gerçeği Kerry’nin açıklamasıyla yüzümüze vuruldu.
Tam da Kobani’den bize sığınan 150 bin Suriyeli Kürt “kardeşlerini” hükümet konuklarımız diye topraklarımızda ağırlar ve…
… CHP’nin de Kobani’de IŞİD muhasarası altında kalan Kürtleri Türk askerinin kurtarmasını önerdiği sırada!
***
Enayilik uluslararası piyasada satışa çıkmış; bizdeki iktidar ile muhalefet baş müşteri.. kapmak için yarışıyorlar!
Cumhuriyet