Günahlarımızın kefaretini sanatçılar ödüyor

Referandum günleri yaklaşırken sanatçılara yapılan saldırılar yoğunlaşıyor. Bunun en önde gelen nedeni kuşkuya yer yok ki, referandum kampanyasının başlangıcında tüm politikacılardan önce fedakarca öne atılan yurtsever sanatçılarımızın yiğit ve cesur tutumları. Cumhuriyet toplumunun onlara minnet borcu var.

Ünlü sanatçımız Müjdat Gezen’in Sanat Merkezine yapılan kundaklama bunun ayyuka çıkmış şekli. Saldırılar çeşitli formatlarda yaklaşık 1 yıldan beri sürüyor. ‘Mahalle Baskısı’ biçiminde başlayan saldırılar dozunu arttırıp, çeşitlenerek, ‘Hayır’ kampanyası içinde yer alan sanatçılara karşı yönlendiriliyor.

      ‘Hayır’   sanatçılara yapılan saldırılara tepki biçiminde yükseliyor

Sanatçılarımıza karşı yapılan saldırılardan kundaklama yada palalı olanları gerçek saldırıların en görünürleri. En yaygın olarak kullanılanları ise Hukuki kılıf altında ‘Devlet Büyüklerine hakaret’ soruşturmaları, televizyonlarda iş olanaklarının kapatılması, dergi ve gazetelerin baskı altına alınması biçimlerinde sürüyor.

Başkanlık referandumu kampanyaları boyunca,yazık ki, artmasından korkulan saldırılar; yönetim tarafından toplumun en geri kesimlerini harekete geçirerek gerçekleşiyor.  Sanatçılar bir yanda dinsel gericiliğin bir yanda organize ırkçı-mafya çeteciliğinin hedefi halindeler.  Sanatçıların bu geri kitlelerin hedefi olmalarının temel nedeni, medyayı esas olarak Tv ekranlarından izleyen gericiliğin hergün gözlerinin önünde olmaları. Toplum bir dizi politikacıyı, parti liderini, araştırmacıyı değil, sanatçıyı görüyor. Müjdat Gezen’i tanımayan mı var ?

  ‘Hayır Kampanyası’ Kapalı Salonlardan çıkmalı

Müjdat Gezen’e ve bir dizi sanatçımıza yapılan saldırılar çok geniş ve toplumun faklı kesimlerinden gelen tepkiyi de beraberinde taşıyor.Farklı politik eğilimler taşıyan onbinlerce insanımız,bir büyük sanatçıya karşı yapılan saldırıya karşı tepki göstererek, onların gerçekte onurlu ‘Hayır’ mücadelesinin en etkili yerlerinde bulunduklarının kanıtladılar. Müjdat Gezen, yüzlerce kapalı salon toplantısı,konferans ve panel den daha fazla iş yaptı.

‘Hayır’ kampanyasını yürüten Siyasi Parti ve Kitle Örgütü yöneticileri, hızla ilerleyen zaman içinde, gelişen,yayılan ve bu amaçla örgütlendirilen saldırı kampanyasına karşı toplumsal bir tepki yaratabilecekler mi?

‘Toplumda gerginlik yaratmamak’ gibi bir gerekçe ile ‘sanatçılarını ateş altında bırakmak’ ‘Hayır’ın temel güdüsü olmamalıdır.

Zor ve mücadeleli yol seçilmelidir çok geç olmadan. Müjdat’ı ‘geçmiş olsun’ mesajları ile değil meydanlarda desteklemek zorundasınız..

Mahir Tan      LondraPosta- Londra