Dünya’nın en büyük haksızlığı 100 yaşında

Bir Ulusun topraklarını işgal edip, o topraklara bir başkasını yerleştirmek. Tam 100 yıl önce 1917 de İngiltere tarafından savaş yoluyla Osmanlı İmparatorluğundan alınan  Filistin ülkesinin kaderini çizen Balfour Deklarasyon’u tam olarak bu işi yaptı.İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour  tarafından 1917 yılında açıklanan Balfour Deklarasyonu, Filistin ülkesinde nüfusun % 94 ünü oluşturan Filistin lilerin topraklarında Yahudi devleti kuruluşunu açıklarken şu cümlelere yer veriyordu;  ‘Filistin’in Yahudi olmayan halkı için medeni yada sosyal hiç bir hak düşünülmüyor’

1917 yılında başlayan Filistin’in Yahudileştirilmesi, İngiltere’nin tipik bir sömürgecilik hareketiydi. Ancak daha ilginç olanı tam 100 yıl sonra İngiltere’de topraklarının ellerinden alındığı ve yüzbinlerce insanın ölümü ve göçmen olmasına neden olan Balfour Deklarasyonu nedeniyle Filistin Halkından özür dilenmesi talebine, İngiliz Hğkğmeti’nin verdiği cevap; Majestelerinin Hükümeti Balfour Deklarasyonu nedeniyle gurur duyuyor ve onu tarihnşn çok önemli bir belgesi olarak savunuyor.

Emperyalizmin Karakteri Değişmiyor.

İngiltere Hükümeti’nin 100 yıl önceki ve bugünkü kararları sömürgeciliğin değişmeyen karakterini ortaya koyuyor. Dün Parlamento Meydanındaki Queen Elizabeth konferans salonunda yapılan PALEXPO Filistin konferansına izin vermemek için direnen İngiliz Hükümeti, sonunda bir ulusun kötü kaderi için yaptığı yakınmalara karşı çıkmamak ‘erdemini’ gösterdi. yüzlerce Filistin’linn yerel giysileriyle katıldıkları Palexpo, yüzyılın en talihsiz insanları olan Filistin liler için yeniden mücadele kararlılığı ve ülkelerine  kültürel bağlılık gösterisi oldu. İngiltere’deki en güçlü Yabancı Örgütlerinden biri olan Palestine Solidarity Campaign (PSC) tarafından düzenlenen konferanslar 8-9 Temmuz günleri devam ediyor. Önümüzdeki ay içinde 100 kişinin katılımıyla başlayacak olan Londra-Kudüs yürüyüşü, Kudüs’te tam Balfour Deklerasyonunun ilan edildiği gün sona erecek.

Mahir Tan          LondraPosta-Londra