‘Utangaç Oylar’

ABD Başkanlık seçiminde Donald Trump’ın gerçekten umulmadık zaferinin nedenleri uzun zaman tartışılacak gibi. Başarılı bir kampanya yürüttüğünden kuşku duyulmaması gereken ‘Reality TV’ yıldızı Trump, Beyaz Saray’a giden yolu açarken, kamuoyu yoklama şirketlerini faka bastırdı. İngiltere’de bu yaz yapılan Brexit referandumuna benzer bir çizgi izlenen ABD Başkanlık seçiminde, sonucu belirleyen seçmen kitlesi, İngiltere’de olduğu gibi ‘Utangaç Oylar’ oldu. Utangaç Oy (Shy Voters), her iki ülkede yapılan seçimlerde kamuoyu araştırma şirketlerine görünmeyen,bir anlamda kendini saklayan seçmen kitlelerini tanımlamak için kullanılıyor; Beyaz,evli İngiliz (Amerikalı) seçmeni. Esas olarak muhafazakar ve orta-alt gelir guruplarından oluşan bu kitleler genel olarak anketlerde görünmüyorlar ve kolej eğitimli denilen yüksek tahsilli elite bağlı değiller. Hareket ettirici çizgileri yabancı göçmen karşıtlığı ve yüksek işsizlik oranı. ABD Başkanlık Seçimi ve İngiltere Brexit referandumu, seçim kampanyalarında yaratılan Meksikalı, Afrikalı ve Orta-Doğu kökenli göçmen dalgası tehdidi altında yürütüldü. Sonuçları belirleyen ve kamuoyu şirketlerini aldatan ‘Utangaç Seçmen’ aynı zamanda ‘Yabancı Düşmanı’ olarak görülmek de istemiyor.

İşadamı Trump NATO’yu sırtlamak istemiyor.

Yeni ABD Başkanı Donald Trump, Seçim kampanyası boyunca NATO harcamalarına ABD nin yaptığı katkıyı eleştirmesi dolayısıyla, uluslararası politika ve silahlanma yarışı alanında yeni bir ses olarak gündeme geldi. Gerçekte ABD, NATO’ya yıllık olarak 650 milyar dolar ödüyor. Bu para, NATO’nun kalan 27 üyesinin ödediği payın tam iki misli. ABD’nin kendi içine kapanıp,iç ekonomiyi yükseltme yanlısı bir seçim kampanyası yürüten Donald Trump, kampanyasının son günlerinde NATO liderlerinin saldırılarına maruz kaldı. NATO nun geçen yıla kadar Genel sekreteri olan Rasmussen,geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada ‘Donald Trump’ın seçimi kazanmasının bir felaket olacağını’ söylüyordu. Trump’ın NATO harcamalarında geri duracağı söylemi, aynı zamanda Rusya ile iyi, ilişkiler kuracağı açıklamaları ile paralellik gösterdi. Zira NATO, son üç yıl içinde Ukrayna darbesi ve onu izleyen Doğu Avrupa’da yığınak programı ile ABD’nin en önemli askeri harcamaları kalemini oluşturuyor. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesini haklı bularak NATO müttefiklerini çılgına çeviren Trump, silahlanma harcamalarını daha çok ekonomik alanda en büyük rakibi Çin’in çevresine ve Asya-Pasifik bölgesine kaydırmayı planlıyor. İşadamı Trump parayı, NATO Generallerini tatmin etmek için harcamak yerine ekonomik yayılmanın bir muhafızı olarak Uzak Asya’da harcamayı tercih ediyor.

Mahir Tan LondraPosta-Londra