DOĞU TÜRKİSTAN

                   DOĞU TÜRKİSTAN

Doğu Türkistan, Orta Asya’nın orta bölümünde yer alan Türkistan’ın doğu kısmı olup 1949’dan beri Çin Halk Cumhuriyeti’nin egemenliği altındadır. Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak adlandırılan Doğu Türkistan, Çin’in kuzeybatısında yer alır ve Moğolistan, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan, Pakistan ve Hindistan ile komşudur.

Uygur Sincan Özerk Bölgesi yaklaşık olarak Türkiye’nin iki katı büyüklüğünde ve nüfusu ise 25 milyondur. Başkenti Urumçi olan Uygur Sincan Özerk Bölgesi’nin resmi dilleri Uygur Türkçesi ve Çincedir.

Bu yazıyı yazmamıza son günlerde Uygur Sincan Özerk Bölgesi’nden gelen olumsuz haberler neden oldu. Bu bölgede yaşayan Türklere eziyet edildiği, asimilasyon maksatlı ağır baskı yapıldığı, ibadet yapmalarının engellendiği, yasaklandığı, yapanların işkenceye tabi tutulduğu ve ibadet hanelerin tahrip edildiği haberleri havada uçuşuyor. Hatta görülen bu işkencelerin ve eziyetlerin fotoğrafları bile var! Özellikle Ramazan ayında bu haberler tavan yaptı.

Yönlendirme amaçlı olabilir mi?

Bizi izleyenler, dinleyenler ve okuyanlar bilirler, kendimizi bilim egemen kafalı ve eleştirel akla sahip bir insan olarak tanımlarız. Bunun anlamı sorgulamadan ve irdelemeden hiçbir şeyi bize anlatıldığı ve iletildiği şekli ile asla kabul etmeyiz. Anlatan değil bir yabancı, babamızın oğlu olsa bile fark etmez. Akıl süzgecimizden geçmek zorundadır.

Uygur Sincan Özerk Bölgesi’nden gelen görüntülü haberlere, bir insanın, bir Türkün ve bir Müslümanın duyarsız kalması düşünülemez. Bu nedenle konuyla ilgilendim, farklı kaynaklardan araştırmaya çalıştım ve hala devam ediyorum. Haberler çok çelişkili. Çin’de çalışan, yaşayan ve Uygur bölgesine giden arkadaşlarımla konuştum, “Batı basınında yazılanlar burada yok” diyorlar. Başka bir arkadaşım “ABD, Uygur Türklerinin bir bölümünü radikalleştirerek ve örgütleyerek IŞİD ve PKK gibi kullanmak istiyor” diyor. Bağımsız sayılabilecek haber kaynakları da anlatılanları ve söylenenleri teyit etmiyor.

Uygur Bölgesi’nde kötü şeylerin olduğunu söyleyen kaynaklar ABD ve Batı’ya ait basın kuruluşları ve istihbarat örgütleri. Acaba bu anlatılanlar doğru mudur? Bu haberler dünya ve özellikle Türk kamuoyunu yönlendirme amaçlı üretilmiş olabilir mi? Bu kaynakların geçmişe yönelik inandırıcılık sicili nedir?

Tık yok, çıt yok, ses yok!

Batı’ya ait istihbarat örgütlerinin ve merkez akım medyalarının Irak’ı işgal etmeye yönelik gerekçe oluşturabilmek ve kamuoyu desteği sağlamak maksadıyla Irak’ta kitle imha silahları olduğuna dair bilgi, belge ve kanıt ürettikleri bugün artık herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Suriye’de Beşar’ı zor durumda bırakmak için televizyon setlerinde mezalim ve işkence filmleri çektiklerini ve haber diye yayınladıklarını biliyoruz. Bu konuda menfi sicilleri bir hayli kabarık!

Ne diyorsunuz, ABD ve Batı, Türkleri çok seviyor ve yere göğe koyamıyor olabilir mi? Irak’ta Türkmenler topraklarından sürüldü çıt yok! Kuzey Suriye’de Bayır Bucaklar başta olmak üzere Türkmenlere karşı etnik arındırma yapılıyor ses yok! Azerbaycan’da Hocalı’da soykırım yapıldı ve ülkenin beşte biri işgal altında tık yok! Batı Trakya’da Türk olduklarını söylemek yasak ama haber yok! Almanya’da Türk çocuklarına “ataların soykırım yaptı” öğretisi zorbalığına ses çıkarmak ve haber yapmak yok. Kıbrıs Türklerine yapılanlar ortada. Türkiye’yi bölme ve parçalama projesinin ve onun enstrümanı olan PKK’nın arkasında duruyorlar ama Uygur Türklerini çok düşünüyorlar. Siz bu masala inanıyorsanız açık konuşalım zekanızdan şüphe ederim.

Bu istikrarsızlaştırma faaliyetidir

Evet, Uygur Sincan Özerk Bölgesi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin hassas tarafıdır ve fay hattıdır. Çin’in geçmişten bu güne tamamen masum olduğu da söylenemez. Ama bugün sorun Pasifik’te yapılan kuşatmaya ilaveten Uygur Bölgesi üzerinden ABD’nin Çin’i istikrarsızlaştırma faaliyetidir. Çünkü ABD, tek kutuplu dünya düzenini sonsuza kadar sürdürmek, küresel hegemonyaya direnen ve direnebilecek güçleri ezmek ve dünyanın ekonomik, askeri ve siyasi güç merkezinin Asya-Pasifik Bölgesi’ne doğru kayışının hızını azaltmak ve durdurmak istemektedir. Bunun için yükselen güç Çin’in ekonomik büyümesini yavaşlatmak, Çin’i düşman unsurlarla çevrelemek, hereket serbestisini daraltmak ve küresel projelerine darbe vurmak ABD’nin öncelikli hedeflerindendir. ABD Donanması yüzde 60 unsurları ile bu nedenle Asya-Pasifik Bölgesi’ne konuşlanmıştır.

Bu konu daha su kaldırır, gelecek yazımızda kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ve Uygur Türklerine nasıl yardım edebileceğimizin yanıtını vereceğiz.

Saygılar sunarım.

TÜRKER ERTÜRK