daha diplere doğru

 

Kendi yarattığımız bataklıkta;

                               Daha diplere doğru

   İç politikada Muhalefet, dış politikada İktidar dibe vuruyor gün geçtikçe. Bu sürecin 2015 yılındaki iç ve dış gelişmelerle daha da derinleşmemesi için hiç bir neden yok. Nisan-Mayıs aylarına planlanan ABD ve bölgesel müttefiklerinin ‘Musul Harekatı’ başlarken aynı dönemde Türkiye 7 haziran genel seçimine giriyor. Türkiye’nin önümüzdeki 4 yılının iktidar yapısını belirleyecek olan genel seçimin, siyasi partilerin konumlanışına bakarak, bir öncekinden tek kayda değer farkı olmaya aday yönü ;HDP’nin pozisyonu. HDP yada ‘Kürt faktörü’ Türkiye’nin değil, Orta-Doğu’nun bir fenomeni. Orta-Doğu’nun siyasi coğrafyasında büyük çaplı tüm değişikliklerde bu faktör, devreye girdi ve etki alanı genişletildi. 1991 Irak savaşı Kuzey Irak’ı bir egemenlik bölgesi olarak yaratırken,2003 Irak savaşı bu egemenliği statüye bağladı. 2015 Nisan ayında başlayacağı belirtilen Musul Harekatı ise Kürtleri devlet yapar ve etki alanlarını genişletir. Türkiye’nin 7 haziran seçimleri de Irak’ta son 25 yıl içinde ortaya çıkan,her seferinde Kürtlerin kazanan tarafta bulunduğu, gelişmelerin bir sıçraması niteliğinde değerlendirilmelidir.

 

Orta-Doğu’da Şii olmayan askeri güç

 

Musul Seferi, bölgesel siyasi coğrafyada önemli değişiklikler yaratmak amacına yönelik. IŞID’ın kökeni ve Sünni Tekfiri hareketinin kaynağı olan Doğu Irak-Batı Suriye bölgesindeki ‘Halife topraklarını’ bir statüye bağlayıp, kontrol altına alma ve bu yolla Şii Irak gücünü sınırlandırmak için planlanıyor. Bu savaş bölgede rol oynayacak yeni askeri güçleri devreye sokacaktır; Şii Irak ordusu, Sünni Irak Aşiretleri, Peşmerge ordusu, PYD-PKK ve nihayet bir Sünni gücü olarak Türk ordusu pek ihtiyaç duyulan ‘foot soldiers’ açığını kapatmakta kullanılacaktır. 2015 yılı gerçeklerine bakarak, IŞID karşıtı bir koalisyon oluşturan bu güçler IŞID sonrası Orta-doğu’nun yeni kavgalarınında aktörleri olacaklardır. PKK ile 10 Maddelik ‘niyet anlaşmasını’ imzladığı anlaşılan Türkiye Hükümeti, hemen ardından ‘Musul Operasyonuna’ katılacağı açıklamalarını yaptı sözcüleri vasıtasıyla. Aynı Günlerde bir umre ziyareti yapan Erdoğan,Suudi Arabistan ile, Müslüman Kardeşler olaylarından bozuk olan ilişkileri düzeltti. 2 Mart tarihinde TBMM ne Katar’da askeri eğitim verme ve Askeri birlik bulundurmayı içeren bir kanun teklifi getirildi. Kısaca herşey, Türkiye’nin yeniden kurulacağı umulan Orta-Doğu etki alanları çevresine Kuzeyden, yerel bir güç olan PKK takviyeli bir Sünni askeri-ekonomik güç olarak atılmayı hedeflediğini gösteriyor. Bu nedenle, 7 Haziran seçimlerine, Türkiye’de bugüne kadar yaşanmış en büyük hezimete imza atarak, terör örgütü dediği, bir yapı karşısında taviz üstüne taviz vererek giren AKP, sınırların ötesinde yayılmacı bir alt emperyal politika sürdürerek Milliyetçi bir söylem geliştirmeye çalışıyor.

7 haziran seçimlerine muhalefet partilerinin çıkmazı yüzünden oldukça rahat bir bir biçimde hazırlanan AKP yönetimi, türkiye’yi en az 20 yıl sürecek bir Orta-Doğu kavgasının içine çekmek üzere..

 

Mahir Tan         LondraPosta-Londra