CHP seçim politikası, HDP’nin kararına endeksli

       
 
Asayiş berkemal
 
                   CHP seçim politikası,
                   HDP’nin kararına endeksli
 
CHP, Güneydoğu Anadolu’da PKK ve legal plandaki örgütlerinin bölgede ‘konsolidasyon’ amacıyla yarattığı karışıklıklar sonucunda bir o yana bir bu yana savruluyor. AKP- HDP arasındaki ‘barış oyunu’ içindeki çalkantıları değerlendirebilmek YCHP nin ‘çatı yönetiminin’ çapını hergeçen gün daha fazla aşıyor. Parti yönetimine iyice yerleşen Kılıçdaroğlu- Tanrıkulu ekibinin kurmak istediği seçim stratejisi ise,aynı anda bir ‘anlaşma ve sürtüşme’ demek olan ‘Açılım’ sürecinin kaderine bağlı. Henüz YCHP liderleri için belirsizliğini koruyan şey; AKP- HDP ilişkilerinin seçim günlerinde alacağı biçim. Zira HDP nin ‘seçime % 10 riskini göze alarak HDP olarak girme’ kararı, Kılıçdaroğlu- Tanrıkulu ekibi tarafından ‘HDP-AKP işbirliği’ olarak değerlendiriliyor. HDP nin %10 barajını aşamaması halinde Güneydoğu’dan gelecek hemen tüm milletvekillerinin AKP’li olması bekleniyor. HDP nin seçimlerde barajı aşması durumunda ise, TBMM de yaklaşık 50 vekille temsil edilecek etnik gurubun AKP ittifakı ile Anayasa değişikliğini gerçekleştirmesi ciddi bir olasılık olarak görülüyor. Bu olasılıklar YCHP’nin ‘varlık sebebini’ortadan kaldıran sonuçlar yaratabilir.   YCHP nin en çok işine yarayacak ihtimal ise seçim günleri yaklaştığında, pazarlıkta AKP ye barajı indirtemeyen HDP nin, daha gerçekçi bir tutum izleyerek bağımsız adaylarla seçime katılması. Bu durumda CHP yönetiminin merkezden yollayacağı kesinleşen 110 aday içinde büyük çoğunluğu oluşturan ‘açılımcı’ların büyük kentlerdeki etnik nüfustan oy toplayabileceği düşünülüyor. Kaybedeceği ‘cumhuriyetçi oylar’ ise, zaten bir seçimlik barutu kalmış YCHP yi fazlaca tasalandırmıyor.
                 Seçmen ile dalga mı geçiyorsunuz ?          
CHP yönetimi geçtiğimiz hafta TBMM de, Sezgin Tanrıkulu tarafından basına açıklanan bir yasa teklifi verdi. Şu ana kadar HDP ye en yakın duran ‘yasama’ faaliyetini içeren bu girişimde ‘anayasa değişikliği’gerektiren çok sayıda madde var. ‘Özgürlük’ yaftası altında sunulan yasal değişiklik önerileri ise gerçekte PKK- HDP nin ‘bölgede fiili hakimiyet’ amacına yönelik olarak atılan ‘zarflardan’ ibaret. Medya’da ciddiye alınmadığı için fazlaca eleştirilmeyen Sezgin Tanrıkulu girişimi, gerçekte önümüzdeki Parlamento dönemi için yapılmış bir ‘niyet beyanı’. Ancak, YCHP bu girişiminden tam bir hafta sonra,Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ağzından bu kez Hükümeti ‘PKK nin tutsağı olmak’ ile suçluyor ve ‘Güneydoğu’da güvenlik denince akla PKK geliyor, Bölge Güvenliği PKK nın elinde’yollu bir açıklama yapıyor. Cizre olayları ile kamuoyunda net olarak açığa çıkan PKK nın ‘bölgede konsolidasyon’ hareketlerini böyle değerlendiriyor Kılıçdaroğlu. Bu sözlerin muhatabı geçtiğimiz hafta TBMM ye- birçok bölümde İmralı talepleriyle- üst üste gelen yasa değişilikleri teklifini sunan Başkan Yardımcısı Tanrıkulu olması gerekiyor. Ama öyle değil..
Kılıçdaroğlu’nun gerçekte acilen cevaplandırması gerek soru şöyle; ‘Devletin, polis,asker ve jandarması ile Güneydoğu Anadolu’da güvenliği sağlamasını gerçekten istiyormusunuz?’ Türk toplumunun ve Genel Başkanlığını yürüttüğünüz parti tabanının ezici çoğunluğu öyle istiyor da..  

Mahir Tan           LondraPosta- Lond