CHP REKORA GİDİYOR !

     

                  CHP Rekora Gidiyor

 

Medya’ya yansıyan, seçmende gözle görülen bıkkınlık ve yönetime duyulan tepki, son 20 yılın en yüksek noktasına çıktı. 

Önemli bir değişiklik olmazsa Ana Muhalefet Partisi 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlere bu atmosfer içinde gidecek.

CHP yönetiminden yansıyan ve biraz da utangaç biçimde sunulan savunma ‘değişim talebinin yaklaşan seçimler dolayısıyla zamansız olduğu’ biçiminde.  Dolar krizi nedeniyle geçtiğimiz hafta içinde Türkiye’nin değişen gündeminin arkasına sığınan bazı yöneticiler, ‘bu şartlarda koltuk kavgası’ yapılmasını eleştirdiler. Sanki CHP yönetiminde değişmeler Uluslararası şartları etkilermiş, ya da yönetimi ‘emperyalizm ile mücadelesinde’ engellermiş gibi.

Ne var ki, ana muhalefete muhalefet eden ‘değişim hareketi’ de beklenen etkiyi yaratamadı. Bu hareketin başarısı CHP yi mutlaka hayati önemde ihtiyacı olan ‘umut ve yeni bir başlangıç’ çizgisine çekebilirdi. Muharrem İnce’nin gölge yönetiminde başlayan ‘değişimcilik’ hareketi, ‘delegelerden imza toplayarak delege sistemini yıkmaya çalışmak’ gibi sonu belli bir mücadeleye girişmekle malül.

Ayni işi 2005 yılında bir kez daha yapmış CHP’de ‘tüzük değişikliği’ isteyen muhalifler. 348 Delegenin oyunu almışlar. Deniz Baykal döneminin ürünü olan Tüzüğü değiştirmek için.

Bakın ne olmuş; 78 Delege imzalarını geri çekmişler. Onlara dayanan CHP yönetimi kurultay yapmayı reddetmiş. Anayasa mahkemesinin ‘Siyasi Partiler kanunu ve  Demokrasi Kurallarına Uymayan’ tüzüğünü değiştir kararına rağmen değişen bir şey olmamış.

(Esas Sayısı; 2004-2 (Siyasi parti-ihtar), Karar sayısı 2005-4,Karar tarihi 25.7.2005)

 

Yani Muharrem İnce yönetimindeki Değişimcilerin yaptığı iş yeni değil. Üstelik Anayasa mahkemesi imzaları geri almayı da geçerli saymamış. Peki CHP yönetimi Anayasa mahkemesinin ‘ihtar’ kararından sonra tüzüğü demokratikleştirmiş mi ? Öyle olmamış. Tersine yeni tüzüğe göre ; olağanüstü Kurultay toplama sayısı % 50 artı 1 e çıkarılmış. Bütün bunlar ünlü ‘delege sistemi’nin yarattığı sonuçlar.

Değişim ekibi ise, bir kez daha duvara toslamayı göze alarak, bıkkın ve yorgun CHP üyesinin umutlarını boşa çıkarıyor.

CHP üyesinin Parti yönetiminden umudu kesmesi, bir kez daha kurultay imzası toplama oyununu seyredeceği anlamına gelmiyor.

 

                                 Üyelerin Doğrudan Müdahalesi

 

CHP,Yaklaşan yerel seçim, Ülkenin zor şartları vs. gibi tartışmalar, son günlerde doğal bir sürece yöneldi. Partinin, yasaya aykırı tüzüğünün arkasına saklanan yöneticileri de işin farkında. CHP nin ‘akil adamlarından’,üstelik İstanbul İl Başkanlığı yapmış Yaşar Karayalçın, bir tv programında ‘her seçim öncesinde,bu partiye oy vermem diyen olur. Ancak bu kez çok ciddi. Heryerde konuşulan bu’ diye yakınıyor. ‘Yerel seçimden önce araya bir ‘yerel seçim kurultayı’ koyalım diye barış  çağrısı yapıyor.  Görünen o ki; seçmen ‘oy vermeyeceğim’ diyerek en etkili mekanizma ya başvuruyor. Kimse artık, imza verip sonra geri çekecek delegelerle uğraşmıyor. Delegenin ‘yolunu tuz ekmekle bağlamışlar’. CHP nin 12-14 milyon seçmeninin ana gövdesi İzmir ve Çevresi,İstanbul ve Ankara’nın bazı bölgelerinde. Bu bölgelerde İzmir Büyükşehir, İstanbul küçük fakat ballı belediyeler ve Ankara’da yemlik Çankaya ve Yenimahalle bölgelerinde tüm üyeler bazında başkanlık ve özellikle belediye meclis üyelikleri için ön seçim sorunu çözer. Kazanılacağı garantili İzmir Belediyesi için CHP nin en başarılı belediyecilik deneyimi olan Aziz Kocaoğlu’dan başka bir adaya oy vermeyeceğini ilan edecek bir seçmen kitlesi CHP de bir umut ve değişimin habercisi olur.

CHP nin Atatürkçü seçmen tabanının ‘lider yaratma’ konusunda maluliyeti olduğu son 20 yıllık deneyiminde görüldü.

Bu bir alışkanlık mı ? Atatürk’ün kurduğu Parti olmak, yeniden bir Atatürk yaratacağımız anlamına gelirmi? Elbette hayır !

CHP Atatürk’ü yaratmadı. Atatürk CHP yi seçmeni ile birlikte yarattı.

 

 

Mahir Tan      LondraPosta-Londra