BM Özel Temsilcisi Steffan De Mistura

          
 
 
 
 

BM Özel Temsilcisi Steffan De Mistura
 

Amerika, Rusya, Suriye ve muhalefet aynı sepette

       
              Suriye için ‘Mistura Çözümü’
Yaklaşık 1 aydan beri  Gaziantep,Şam ve Moskova’da mekik diplomasisi yürüten Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi De Mistura’nın yarattığı ‘dondurma’ formülü tarafların tümü için ehven-i şer bulunuyor. IŞID Operasyonlarına odaklanan ABD nin, Suriye Devlet Güçleri ile çatışmama politikası Başkan Obama’nın kongrelerde zayıflayan durumuna karşın ABD nin halen alternatifsiz Suriye politikası olarak kalıyor. Rusya’nın desteklediği ve Suriye yönetiminin ‘yalnızca Halep kentinde uygulanması şartıyla’ kabul ettiği ‘Freezing’ formülasyonu Birleşmiş Milletler adına özel temsilci De Mistura tarafından Suriye savaşının tüm taraflarına ayrı ayrı yapılan görüşmelerden sonra kabul ettirildi. Mistura Çözümünde;‘Dondurma’ belli edilmeyen bir süre için öngörülüyor ve her bölgede şu anda fiili duruma hakim olan gücün ‘çatışmasız’ olarak varlığını sürdürmesi esasına dayanıyor. BM Özel temsilcisi De Mistura’nın Gaziantep’te görüştüğü 4 ayrı Suriye Muhalefet örgütünün kabul ettiği çözümüne göre Halep kenti çevresinde bulunan ÖSO bölgeleri ateşkes sınırları içine alınıyor. ABD ve Suriye Devlet güçlerinin görüşmeler dışında tuttuğu El Nusra ve El Muhacirun gibi El Kaide bağlantılı guruplar ateşkes anlaşması dışında kalıyorlar. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un katıldığı Soçi görüşmelerinde ise Suriye, ateşkes anlaşmasının Güney Suriye ve Halep dışında kalan bölgelere uygulanmayacağını ve IŞID- El Nusra gibi örgütlerle savaşın devam edeceğini ileri sürdü.
                           ABD Halep’ten 1500 kişi taşıyacak
Başkan Obama, De Mistura tarafından geliştirilen geçici ateşkes sürecine uygun biçimde kararlar alarak hızla uygulamaya sokuyor. Halep çevresindeki ÖSO güçlerine bağlı 1500 kişinin  ateşkes kararından sonra Ürdün ve Irak’ta eğitim kamplarına gönderileceği belirtiliyor. Irak’lı Sünnilerden  IŞID karşıtı kabilelerin askerleriyle birlikte eğitilecek olan ÖSO militanları için ABD, Irak’ta mevcut bulunan 1500 civarındaki  Amerikalı asker,eğitmen ve istihbaratçıya ek olarak 1500 kişilik bir gurup daha gönderiyor. Bölgedeki ABD asker sayısı 3000 e yükselirken Suriye’de çatışmaların durması ile, IŞID savaşının ağırlıklı olarak Musul,Hamadi,Tıkrit ve Falluca gibi kentler çevresinde yoğunlaşacağı bildiriliyor.
                              Türkiye devre dışı
Suriye ve Irak topraklarında sürdürülen IŞID savaşı, Türkiye’nin ısrarlı girişimlerine karşın yön değiştirerek Esad karşıtı bir savaşa dönüşmedi. ABD operasyonlarının başladığı tarihlerde Türkiye ile ortak bir ‘anti-Esad’ savaş politikası izleyen Suriye muhalefet güçlerinin önemli bir bölümü de Esad rejimi ile ‘ateşkes’ çözümüne onay verdiler. Bu çözüm formülasyonunda Birleşmiş Milletler’in geçtiğimiz hafta kabul ettiği Suriye ve Iraklı mültecilere yapılan yardımı çok büyük oranda yükseltme politikasının da rol oynadığı belirtiliyor. 2015 BM yardım programı 16.4 Milyar dolara yükseltilirken, bu yardımdan en büyük oranın Türkiye, Irak,Lübnan ve Ürdün deki Suriye’li mültecilere ayrılacağı belirtildi.
                           ‘Ateşkes’ sürekli olursa
BM Özel Temsilcisi Mistura tarafından geliştirilen ve tarafların kabul ettiği ateşkes şartları Türkiye açısından bazı sakıncaları da birlikte taşıyor. Ateşkes, Türkiye’nin Irak ve Suriye sınırlarının hemen ötesinde bir dizi ‘otonom yapının’ belirsiz bir süre için varlığını sürdürmesi anlamına geliyor. Hatay’ın karşısındaki İdlip çevresi, Halep’in önemli bir bölümünde muhalefet güçleri yerleşirken, üç ayrı Kürt kantonundan oluşan ‘Rojova’ bölgesi de otonom yapısını sürdürmeye devam ediyor. Bölgedeki IŞID güçleri kaçınılmaz olarak yenilgiye doğru giderken, Suriye’nin de müdahale edemeyeceği geniş bir ‘ateşkes’ bölgesi ‘dondurma’ sınırları içinde yer alıyor. Uluslarası planda  ABD, Batı ülkeleri ve Birleşmiş Milletler rüzgarını arkalarına almış Kürt Kantonları ve ÖSO bölgelerinin ‘Ateşkes sınırları içindeki bölgelerde De Facto tanınma’ mücadelesi içine gireceklerini tahmin etmek için kahin olmak da gerekmiyor. Komşu ülkelerle 0 problemden, sürekli çatışma politikasına  dönüşen AKP nin Dış Politikasının yoğun ABD baskısı altında nasıl bir yön alacağını izlemek ilginç olacak. ‘Osmanlı’ nın fazlaca etkili olduğu bir coğrafya değil sınırlarımızın ötesi…
Mahir Tan      LondraPosta- Londra