Biz Değil de Başkası Yıkarsa..

                     Biz değil de, Başkası yıkarsa

Uluslararası güncel politikadan Türkiye’ye bakış çok hızlı bir değişim sürecine girdi. Başlayan yeni bir süreç var. Türkiye, Batı’nın yer yer eleştirilen müttefik unsuru olmaktan çıkarılıp, ‘Rogue State’ (yasal olmayan devlet) statüsüne dahil edilme  tehlikesi altında artık.  ABD, Almanya, İsrail bu sürecin kilit ülkeleri ve başat güçleri olarak gündemde.  ABD ile siyasi krize dönüşmek üzere olan Zarrap ve Fetö sürtüşmesi dışında heybedeki büyük turp, Rusya’dan SS 400 alımı ve Kuzey Irak referandumu olarak görünüyor. 25 Eylül de yapılması planlanan Kuzey Irak referandumu öncesi Almanya’nın Türkiye ile olan krizi silah ambargosuna doğru yönlendirmesi, İsrail’in Natenyahu’nun ağzından ‘Büyük Kürdistan’ı desteklediği açıklaması ve Rusya’nın referandumu el altından destekleyen tutumu, artık ‘uluslararası yalnızlık’ tan çıkıp ‘Sakıncalı devlet’ satatüsüne doğru yol aldığımızın göstergeleri. Patlama, (eğer gidebilirse) Erdoğan’ın eylül sonunda yapacağı açıklanan ABD gezisi sırasında olur. Erdoğan’ın önüne kozmetik olarak hangi dosyalar konursa konsun; gerçek Barzani Referandumu ve SS 400 alımıdır. Erdoğan’a Almanya nın ardından ABD nin yapacağı büyük ‘silah ambargosu’ tehdidi bu ABD gezisinde söylenecek ya da hissettirilecektir. Erdoğan rejiminde  180 derecelik dönüşler ile kurusıkı atışlar arasında gidip gelmeler önümüzdeki dönem Türkiye dış politikasındaki temel ögeler olarak beklenmelidir.

        ‘Ne’ olacağını, olanlardan gördük

Kuzey Irak referandumu ve ortaya çıkacak tablonun ‘Büyük Kürdistan’ a dönüşümü ‘dahiyane bir biçimde’ İsrail Başbakanı Natenyahu tarafından dün açıklandı. 2003 ABD işgalinden sonra ABD şemsiyesi altında kurulan ‘KRG’ Kürdistan bölgesel yönetimi 14 yıl sonra referandum ile devlete dönüşüyor. Suriye’de kurulacak ‘Kürt oluşumu’ da bir 10-15 yıl gider ‘Federal-Demokratik Suriye adı altında’.  ABD- İsrail- Rusya’nın tümüyle birden arası iyi olan Kuzey Irak- Suriye Kürt Oluşumu örgütlenmesi büyük bir ordu –devlet biçiminde gelişmesini sürdürüyor. Erdoğan Rejimi, ‘PYD-PKK yı silahlandırdığı için ABD ye çıkışıyor. Ama silahların herkesin gözü önünde Kuzey Irak-Suriye sınır kapısından tırlarla taşınmasına  ne Irak,ne Suriye ne de Rusya’nın ses çıkardıkları yok. Oynanan tiyatro oyununun gerçek konusu ‘bizim ülkemiz’. Biz hiç sahnede görünmesek de.

ABD’nin ‘Rogue State’ ilan ettiği devletlerden bugün ayakta olan yok.  Afganistan,Irak, Libya tamamen yok oldu. ‘Büyük’ liderlerin yerlerinde başkaları oturuyor. Suriye ve Yemen ise tamamen yok edilmekten, Rusya-İran dan askeri destek aldıkları için kurtuldular. Buna kurtulmak denirse..

     Onlardan önce

Ülkenin geleceği için bir çözüm üreten yok mu ? En yakında duranı 16 Nisan Referandumu. Bunu en kısa zamanda bir kez daha yapmalı ve sonuçlarını iktidar mücadelesine yansıtmalı. 16 Nisan, Cumhuriyet ya da ‘değil’ tartışması idi. Artık doğrudan can güvenliği tehdidi altına giren kadınlarımızın, devreden çıkarılmaya çalışılan Laikliğin, Atatürk resimli Türk bayraklarının eseriydi. O insanlar daha da kararlı biçimde yerlerinde duruyorlar.

Onu bir kez daha yapmalı. Başkalarından önce.

 

Mahir Tan           LondraPosta-Londra