BİR PROVOKASYON PROGRAMI

Bir Provokasyon Programı

 

Almanya’da ARD televizyonun Atatürk’ü Hitler ile karşılaştırdığı yayın çok yoğun tepki gördü. Alman televizyonu tarafından ‘Unutulan katliam- Atatürk Alevileri Nasıl Öldürdü’ başlığı altında yayınlanan program Türk Tv kanalları yanında  CHP, AKP,İyi Parti ve hemen tüm Siyasi partilerin sözcüleri tarafından eleştirildi.

İsminden de anlaşıldığı gibi ‘Atatürk Alevileri Nasıl Öldürdü’ başlıklı program, yapımcıları tarafından provokatif amaçlarla hazırlanmış ve sunulmuş. Açık olarak yaratılması beklenen atmosfer, geçmişte yer alan etnik kökenli çatışma ve sürtüşmelerin nedenleri ve sonuçlarının değerlendirlmesi değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün  suçlanması ve özellikle ‘Hitler’ile mukayese edilerek toplum içinde sürtüşmeleri derinleştirmek olmuştur.

Almanya’nın kendi ülkesinde  ırkçılığın ve faşizan örgütlenmelerin yükseldiği bir dönemde, Atatürk ve Cumhuriyet yıllarını katliamcılık ve faşistlikle suçlaması bir siyasi provokasyona neden olmuştur. Özellikle Cumhuriyet’in kurucu partisi olan CHP nin  ARD televizyonu yayınına ilk günden gösterdiği tepki bu alanda en etkili cevaptır.

ARD yayını Atatürk’ü suçladığı programada  gösterilen filmde iki kez Atatürk den sonra Hitler görüntülerine yer vermis ve Atatürk’ün clorin gazı satın aldığı nı ne olduğu belli olmayan yazı kupürleri ile birlikte vererek Atatürk’ün Hitler ile aynı yöntemleri kullandığı imajını yaratmaya çalışmıştır. Sık sık copy-paste yönteminin kullanıldığı ARD programı tam bir provokasyon örneği oluşturdu.  ‘Titel Thesen Temperente’ adı altında seri olarak farklı episodlarda  yayınlanan program özellikle zehirli gaz gihikayesi, Hitler ve insan kemikleri görüntüleri nedeniyle ‘dikkat’ ve tepki çekti.

Berlin ve Münih’de protesto edilen ARD Programı, Almanya’da Tv binası önünde  İyi Toplum Gönüllüleri adlı organizasyon tarafından kınandı.

Okunan basın bildirisinde, basın özgürlüğü adı altında yanlı yayınlar yapıldığı belirtilerek, “Titel thesen temperamente adlı programın gerçeklikle bir alakası yoktur. Almanya‘da, basın ve ifade özgürlüğünün anayasanın teminatı altında olduğu bilinmektedir. Ancak bu hak, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve kurucusuna iftira atma, tarihi bilgi ve belgeye dayanmayan yalan ve yanlış haber yapma yetkisi vermemektedir. Program editörlerini, basın ilkelerini hatırlamaya ve Alman medyasını basın ilkelerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

 

Mahir Tan       LondraPosta-Londra