BİR ORTA-DOĞU MALULİYETİ ; KANDIRILMA

‘Kandırılma- BİR ORTA-DOĞU MALULİYETİ’

Türk Medyasında Suriye konusunda yazılan son gelişmeleri Dünya,Suriye ve Rus gazete ve haber sitelerinde izleyerek öğrenebiliyorsunuz. Özellikle Afrin gibi sıcak çatışmaların yaşandığı bölgelerden gelenler büyük ölçüde ‘Savaş Propagandası’ kalıpları içinde.  Ancak bazı gerçekleri, iyi ilişkileriniz varsa, gelen fotoğraf ve videolardan görebiliyorsunuz.

Örneğin; Türk medyasında verilen havayı bir yana bırakarak konuşursak, Afrin’e bir gurup Suriye Ordusu müttefik unsurlarının PYD ye yardım amacıyla girdiklerinden kuşku yok. Bu desteğin amacı ve katılan güçler bakımından çapı bellisiz. Afrin’e gelenler askeri açıdan kayda değer bir güç oluşturmuyorlar.  Suriye’nin askeri değil.  SANA haber ajansının haberlerinde bu konu kısa ve resmi yetkililere dayandırılmayan açıklamalarla veriliyor. Bu nedenle Suriye’nin Afrin’e müdahalesinin ‘örtülü ve kuşkulu’ bir girişim olduğu söylenebilir.   Böylesine kritik bir dönemde Suriye resmi Ordu güçleri ile temsil edilmeliydi. Suriye’nin sivil ve askeri yöneticilerininde olayları tam olarak kontrol edebildikleri söylenemez. Tüm yönetimler bizdekiler gibi kandırılabilirler.

ABD- Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem açtığı görülen Ankara görüşmelerinin kararları ‘Osmanlı tokatı’ nı bir günde ‘ortak mekanizmalara’ döndürdü. Rusya, ‘Türkiye’ye Suriye ile görüşün, Suriye’ye ise Kürtlerle görüşün’ diyor. Türkiye Cumhurbaşkanı  sözcüsü ağzından ‘Suriye ile Rusya ve İran vasıtasıyla görüşüyoruz’ diyor. Bu durumda kimse ABD ile görüşmüyor! Ancak ABD’nin 13 adet üssünün bulunduğu Kuzey Suriye, bütün taraflarla görüşme halinde.

  ‘ Trump Şirketi’ Kredi İle İş bitiriyor 

2003  Irak Savaşını baştan sona izledik. ABD yönetimi İkinci Dünya Savaşından sonra yaptığı en büyük askeri operasyonu sonucu Saddam rejimini devirdi ve Kuzey Irak’ta Kürt yönetimini kurdu. ABD bu iş için Güney ve Kuzey’den 450 bin askeri seferber etti ve trilyonlarca dolar harcadı. İşgal sonrası  5. Yılda savaş ve terör sonucu asker kaybı 4800 e varmıştı.

Suriye’de ise ABD deki ‘Yeni Muhafazakarlık’ doğrudan iş adamlarına geçti. Trump şirketi kredi ile iş görüyor.  ‘Kuzey Irak vaadi’ ile Kuzey Suriye’de iş bitiriyor.

Tamamen aynı teraneler, demokrasi, insan hakları örgütleri, ismi ‘ Peşmerge’den PYD ye çevrilmiş sivil güçler ve kuşkusuz ‘Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı’ yerli yerinde duruyor.

Kısaca, Irak’ta neler olduğunu bilmesek, bize Suriye’nin yeni birşey olduğunu yutturacaklar.

 

   Suriye’nin ‘kandırılması’

 

Türkiye Afrin’e babasının hayrına müdahale etmiş değil. Hiç kimse sınırına bitişik PKK-PYD füze üslerinin yerleşmesine izin vermez. Kimse sınırının yanında yeni bir hasım ordu kurulmasına cevaz vermez. Ne var ki ülkeler kriz ve savaşlarda  mevcut olan siyasi yönetimleri eğilimleri ile anılırlar. Türkiye’deki siyasi iktidar, Suriye’de sürüp giden 7 yıllık savaşın başlıca nedenlerinden biridir. Saf değiştirmiş olması onun bu ülkeye ilişkin politik,dinsel,mezhepsel eğilimlerini değiştirdiği anlamına gelmez. Türkiye Suriye savaşı boyunca,her zaman  sünni cihadi Esad karşıtı muhalefeti desteklemiş onunla içli dışlı ilişkiler içinde olmuştur. Özellikle Türkiye sınır boyundaki İdlip, AKP yönetimiyle şu veya bu seviyede ilişkili Sünni-Cihadi örgütlerle dolu. Türkiye, Kuzey Suriye’deki PYD-PKK oluşumunun işgal ettiği topraklarda bir Sünni kuşak yaratma çabasındadır. Hükümete yapılan ‘Suriye’ye ile görüşün’ çağrılarının da ‘Suriye’ye Türkiye’nin isteklerini kabul edin’ anlamını taşımadığı şerhi düşülmelidir.

Ancak, Afrin’e ‘müdahale’ söylemiyle Halep ten gönderilen 600-700 kişilik Suriye Bayrakları taşıyan  gurupların ne idüğünü açıklamak ve amaçlarının ne olduğunu bildirmek Suriye Devletine düşen bir görev.

ABD nin Kobani operasyonları sırasında IŞID ile mücadele bahanesi ile girdiği Kuzey Suriye’de 13 askeri üs kurduğu ve PYD yi piyade kuvveti olarak bordrosuna alarak, toprak işgaline saldığı  ortada. Dayr e Zor ve El Tanf bölgesinde ABD nin hava sahasına sokulduğu an, bombaları yiyen PMF adı altındaki güçlerin Afrin girişimi ile ne amaçladıkları bilinmiyor. PYD nin, ABD yi terkedip, Suriye’yi seçeceği gibi bir hayal peşinde koşan bir yönetim varsa orada, bu  ‘kandırılmış’ bir yönetimdir. ‘Kandırılma’ giderek bir Orta-Doğu maluliyeti haline geliyor.

 

Mahir Tan             LondraPosta-Londra