Bese Hozat; ‘CHP de sosyal demokrat kanat olumlu’

 

      Buna Kandil ‘Hayır’ der mi ?

Etkisizliği ile dillere destan olmuş CHP, nihayet olumlu yada olumsuz anlamda ‘önemli’ bir adım attı.    Anamuhalefet Partisi, ülkenin bir bölümünde kan gövdeyi götürürken, Kandil’in program olarak ‘hayır’ demeyeceği bir sonuç bildirgesi yayınladı; Avrupa Konseyi Yerel Yönetim Şartı’na Türkiye’nin koyduğu şerhlerin kaldırılması ve Yeni Anayasa da ‘Eşit Vatandaşlık’ kavramının yer alması. PKK-HDP çizgisinin, geçtiğimiz yıllarda yürütülen ‘açılım’ görüşmeleri sırasında doğrudan Abdullah Öcalan vasıtasıyla ‘Avrupa Konseyi Yerel İdareler Şartı, şimdilik yeterlidir’ biçiminde karşıladığı ‘çözüm’ adımı, bu kez görüşmelerin mimarı AKP Hükümetinden değil, Anamuhalefet partisinden geldi. CHP’nin PKKnın en çok köşeye sıkıştığı bir dönemde attığı can simidi, öyle sanıyoruz ki, ‘önemli’ sonuçlar doğuracaktır. Güneydoğu illerimizde kopan son fırtına öncesi ‘statü istiyoruz’ açıklaması yapan HDP Eşbaşkanı Selahatin Demirtaş’ın ‘Statü’ talebini karşılayan CHP, Öcalan’ın ‘şimdilik’ yeterli gördüğü formülasyonu gündeme getirerek büyük ölçüde AKP hükümetinin önüne geçmiş ve onun yakın gelecek için ‘elini bağlamıştır’. Kürt Meselesi ile ilgili olarak giderek artacağı anlaşılan ABD- AB baskısı yönünde CHP nin attığı bu adım, aynı zamanda içi boş ‘Barış bildirilerininde’ programatik bir zemine oturmasını sağlayacaktır. Özetle; AB münderecatında bulunan ve Türkiye’nin de imzacıları arasında bulunduğu bir metni kabul edecek bir PKK’nın ‘statü’ isteği, Batı toplumlarına bugünden çok daha ‘sempatik’ gelecektir.

     CHP-HDP yakınlaşması kaçınılmaz    

CHP nin hafta sonunda biten Kurultay sonuç bildirgesi, ‘Kürt Siyaseti’nin Türkiye ve Orta-Doğu yayın organlarına yansıdığı kadarıyla Kandil tarafından olumlu karşılandı. PKK temsilcileri Bese Hozat ve Mustafa Karasu tarafından yapılan açıklamalarda CHP Kurultay bildirgesi ‘yetersiz olmakla birlikte olumlu’ bulundu. Türkiye siyaset sahnesinde,bu gelişmenin Parlamento içinde ve dışında CHP-HDP yakınlaşması olarak yansıması doğal. Kuşkuya yer yok ki; CHP’nin Kurultay bildirgesine koyarak attığı bu ‘kritik adım’, Parti içinde Kılıçdaroğlu yönetimine karşı çıkan muhalefetin güçsüz ve dağınık yapısı ile ilgilendirlmelidir. Kendisine bir ‘muhalefet holdingi’ olarak Türk siyaset sahnesinde ‘sürekli’ bir yer bulan CHP yönetimine karşı ‘muhalefet etmek’ yeni bir meslek olarak görünüyor artık. 2014-2015 yıllarında yapılan tüm seçim ve kongreler sırasında devreye giren muhalefet unsurlarının ‘Atatürk’ün Kurduğu Parti’ edebiyatı ile vardıkları sonuç orta yerde duruyor şimdi.

Mahir Tan       LondraPosta-Londra