Bahçeli’nin Kilit Poziyonu

Referandum günleri yaklaşırken ‘Devlet’ tarafından 1. sınıf koruma altına alınan kişi Devlet Bahçeli. En başta net olarak ‘Hukuki Koruma’ dan yararlanıyor Bahçeli. Kişiliği hakkında yapılan yorumlardan dolayı kitap toplatma kararları alınıyor ‘bağımsız mahkemeler’ tarafından. Partisi içinde Bahçeli’ye karşı muhalefet eden milletvekilleri ve destekçileri ihraç edilirken, kampanyaları polis ve valilikler tarafından engelleniyor. Bazı kitle örgütlerinin liderleri  kurşunlanmaya başladı. Bu tür Devlet ve Polis destekli mafya- komando karışımı saldırıları yakından tanıyoruz.

Resmi olarak iktidar değil ‘Muhalefet’ saflarında bulunan Bahçeli’nin bu derece kıymete binmesinin nedenleri birden fazla olmalı. Zira Bahçeli, iktidarın hiç ummadığı bir anda attığı can simidi ile Başkanlık sistemi denilen garabetin yolunu açtı.Bu nedenle iltifatın iade edilmesi en başta geliyor.

İkinci neden İktidarın yeni rejimi kurma yolunda seçmen indinde sahip olduğu kırılgan ‘denge’ pozisyonu.  ‘Tektonik seçmen tabakalarında’ yaşanabilecek önemlice bir kayma  % 50 lik Erdoğan dengesini bozabilir. Bahçeli’nin kalan oylarına ihtiyaç duyuluyor.

Ancak ‘referandum’ kampanyalarında görülen ‘MHP Muhalefetine’ yönlendirilmiş mızrağın sivri ucuna bakıldığında ,Bahçeli’ye çekilen kıyağın daha başka nedenlerinin de olması gerekir diye düşünülür. Bunların içinde kuşkuya yer yok ki iki taraf arasındaki ‘siyasi et uyuşması’ var.

Türkiye’de militan sağ ve yapılanması esas olarak ‘Türk-İslam Sentezi’ ne dayanır. Bizdeki dincilik Suudi tipi değil, Osmanlı tipi gericiliktir. İktidarın ve Bahçeli ekibinin referandum kampanyası boyunca dayanacağı temel propaganda malzemesinin ‘Al Bab- Rakka’ gazı olduğu ortada. Elinde tüfekle poz veren Bahçeli formatı ile sık sık karşılaşacağız bu aylar boyunca.

Bahçeli olayının kısa hikayesi bu gibi. Merak edilen şey ; MHP Muhaliflerine karşı başlatılan saldırı kampanyasının nereye kadar tırmandırılacağı. Öte yandan bu harekatın referandum sonucunda korkulan bir çatlama olasılığına karşı düşünüldüğü açıkça görülüyor.

Acaba, ‘Hayır-Evet’ denklemini çözecek formülasyon MHP muhalefetinde mi ?

Referandum kampanyasının ‘yükselen yıldızı’ olmaya aday Meral Akşener ve partiden ihraç edilmiş milletvekillerinin, AKP nin ‘iskambil şatosunu’ devirebilme gücü var mı ?

‘Hayır’ bloklarının siyasi yapılanmasına baktığımızda AKP nin tabanında iş yapabilecek ve ‘lider’ karakterlerini taşıyan kişilikler Akşener ve arkadaşları arasında. Bugüne kadar AKP ye yaslanmış ‘Merkez Sağ’ da 5 milyon ve üzerinde bir göçük yaratabilirler mi ?

Öyle olursa Türkiye’nin kaderi değişir.

Mahir Tan           LondraPosta-Londra