Ayrılığa’hayır’,ayrılıkçı partiye ‘evet’

İskoçya seçiminde bir ilk;

Ayrılığa ‘Hayır’, Ayrılıkçı Partiye ‘Evet’

Ingiltere’de 7 Mayıs günü yapılan seçimlerde en büyük sürpriz İskoçya Milliyetçi Partisi ‘SNP’ nin gösterdiği inanılması güç yükseliş oldu. Bir önceki seçime göre oy oranını % 18 den, 91 e yükselten ayrılıkçı parti, Birleşik Krallık Parlamentosu’ndaki milletvekili sayısını da 6 dan 56 ya çıkarttı. İngiliz politikasının bir geleneği olarak görülen İskoçya’da İşçi Partisi hakimiyetine son veren ve anamuhalefet partisine tam 40 milletvekiline mal olan SNP zaferi, aynı zamanda yeni parlamentoda Muhafazakar Parti egemenliğine yol açtı.

2014 yılı son aylarında İskoçya’nın ayrılığa evet-hayır referandumunda %44 evet oyu çıkarabilen İskoçya Milliyetçi Partisi’nin 6 ay sonra yapılan genel seçimlerde oyunu %90 a çıkarabilmesindeki keramet, kuşkusuz etnisizm ve ayrılıkçılık hareketlerinin yapısında ve yerel parlamentoların halk kitlelerini seferber etme gücünde aranmalıdır. 2010 Seçimlerinde İskoçya’nın üçüncü partisi olarak İşçi partisi ve Liberal Demokratların arkasında 6 milletvekili ile temsil edilen Ayrılıkçı Parti SNP nin, ülkenin hemen tüm kesimleri tarafından desteklenmesi, etnik parti ve siyasetin tek hedefinin ‘ayrı devlet’ olduğunu gösterdi.

İskoçya’ya pazarlık gücü

Geçtiğimiz yılın aralık ayında yapılan İskoçya referandumunda, İngiltere’nin İskoçları ayrılma yolundan çevirme aracı bu ülkede geleneksel olarak güçlü olan İşçi partisi oldu. Bir İskoç olan eski genel başkanı Gordon Brown yönetiminde İskoçya’yı Birleşik Krallık içinde kalmaya ikna eden kampanyayı sürdüren İşçi Partisi, 7 mayıs seçimlerinde ise ‘hayır’ kampanyasının altında kalan taraf oldu. İngiltere Parlamentosunda İskoçya’ya ayrılan 59 sandalyenin 41 ine sahip olan İşçi Partisi, 7 mayıs ta sadece 3 millevekili ile parlamento da temsil edilerek dramatik bir düşüş yaşadı. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Birleşik Krallık Parlamentosunda, Muhafazakar Hükümet ile İskoçya pazarlığını yürütecek güç ise hemen tümüyle ‘ayrılık’ savunucusu İskoçya Milliyetçi Partisi milletvekillerinden oluşuyor. Önümüzdeki 5 yıla yayılacak ana tartışma ve pazarlık konusu ise İskoçya Parlamento’suna devredilecek olan ‘Vergi koyma’ yetkisinin sınırları.

Kamu harcamalarını kim ödeyecek ?

1990 yılında İskoçya parlamentosunun kuruluşundan sonra uygulamaya konulan Barnet formülü olarak bilinen anlaşmaya göre İskoçya, merkezi bütçeden bugünkü durumda 30 milyar sterlin destek alıyor. Parlamento’nun yetkileri arasında bulunan vergi gelirlerinin bu toplamdan düşülmesi sonucu kalan bütçe gelirleri ile kamu harcamalarını sürdüren İskoçya, İngiltere Muhafazakar Parti temsilcileri tarafından ‘yüksek kamu harcamaları’ nedeniyle eleştiriliyor. İskoçya’da İngiltere’ye göre daha yüksek bir orana ulaşan sağlık,eğitim ve sosyal yardım giderlerini İngiltere’nin ‘sübvanse’ ettiği şeklindeki İngiliz propaganda sistemi, İskoç medyası tarafından reddediliyor. 7 Mayıs seçiminin ertesi günü Londra’ya gelen SNP lideri Nicole Sturgeon yaptığı açıklamada, ‘Seçim sonuçları İskoç halkının ne istediğini net olarak ortaya koydu.’ diyerek,kendilerine ‘referandum öncesi Smith komisyonu tarafından vaadedilen yetki devrinin ve diğer maddi desteklerin sağlanması için mücadele edeceklerini’ söyledi. İskoçya halkını tam olarak temsil etmek gibi alışılmadık bir güç ile Birleşik Krallık Parlamentosuna gelen SNP nin, İngiltere’de hakim olan Muhafazakar Parti ile ‘yetki devri’ dışında kalan konularda da çelişkileri bulunuyor. Bunlardan biri Muhafazakar Parti’nin 2017 yılı için planladığı Avrupa Birliği referandumu. SNP, Birleşik Krallık ve İskoçya için AB den ayrılma politikasına temelden karşı. SNP nin AB den ayrılma referendumu öncesinde ‘İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da ayrı referandum’ isteyeceği belirtiliyor. İskoç Milliyetçi partisi ile bir başka farklılık ise İskoçya’da bulunan NATO ya ait nükleer kuruluşlar ve İngiltere’nin Triton nükleer denizaltı üssü. İskoçya Nükleer güç ve silahların ülkesinden çıkarılması için güçlü bir kampanya yürütüyor.

Mahir Tan         LondraPosta-Londra