Anlaşıldığı kadarıyla ‘Şeyh uçamadı’

                                               Anlaşıldığı kadarıyla ‘Şeyh uçamadı’
                                    iki laf etmemiş olmaz..
     Türkiye’de ilk kez yapılan bir iş; Cumhurbaşkanını halkın seçmesi. Seçim atmosferine bakılırsa halk, Cumhurbaşkanı’nı da Başbakan’ı seçtiği gibi seçiyor.Yani aynı kişi tüm seçimleri kazanıyor.  Aynı kişinin yaklaşık 20 yıllık kesintisiz bir  iktidar dönemi yaşadığı bir dönemden söz ediyoruz. Ortada ki garabet şurada; son yılların bu önemli politik kişiliği, hakkında en çok iddianın ileri sürüldüğü, en çok kaset ve tapesi bulunan, hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarının devletin hukuk sistemi altüst edilerek kapatıldığı, Batı dünyası ile,bu nedenle, en fazla sorunu bulunan bir lider. Ne adayı olursa olsun seçimlerde en yüksek oyu alıyor. Öncelikle ve seçim daha yapılmadan Türkiye’nin seçmenini bu güzide tutumu nedeniyle kutlamak gerekir !.  İkinci büyük kutlama ise Muhalefet saflarında yer alacak olmalı hemen 10 Ağustos sonrasında. Gösterdikleri Cumhurbaşkanlığı adayının kalite,kapasite,yetenek alanında gösterdiği üstünlük nedeniyle.İlk turda % 50 nin üstünde bir oy alacağı belli edilen iktidar adayının bu başarısında Muhalefet adayının büyük bir rolü olduğu hasır altında tutulabilecek bir gerçek değil.
                                      Muhalefet medyası ‘şeyhi uçuramadı’
  CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu İhsanoğlu’nu aday olarak bulup çıkaran ve parti saflarından gelen yoğun muhalefete rağmen ona kefil olup direten lider oldu. 11 ağustos günü ortaya bir siyasi hezimet sonucu çıkarsa kuşkusuz ilk sorumlu o olur.Seçim sonuçlarına bağlı olarak, CHP de ortaya çıkacağı net olarak görünen kargaşaya ilaveten bu olayın birde medya bölümünün oynanacağına kesin gözüyle bakmak gerekir. Salt Atatürkçü seçmenin katkısıyla Türkiye’nin büyük gazeteleri arasına girmiş bir gazetenin yönetici ve yazarları bu furyadan nasiplerini alacaklardır. İhsanoğlu adı zikredildiği ilk günlerde aşka gelip döktüren bu gazete yazarları, birkaç gün içinde birden bire ‘Hoca’nın derinliğini’ anlayıp,onun aslında Atatürkçü olduğunu keşfettiler. Yıllarca şov yaptığı büyük medya gurubundan atıldıktan sonra Atatürkçülüğe demir atan yazar-programcılar, hergün yazdıkları köşe yazılarını Atatatürkçü halka bir de kitap olarak satan bilim adamları, İhsanoğlu röportajlarında onu Irak’taki General Petreus çözümünün ve Filistin’deki Hamas- FKÖ barışının mimarı olarak çakan usta yazarlar, kerameti kendinden menkul PR meraklıları, kısaca ‘şeyh uçuyor’ diye ortalığı birbirine katan düzmece müridler ameliyat masasına yatırılmalıdır. Yakın gelecekte Türkiye’nin üzerinde toplanacağı açık olan kara bulutların çağdaş,laik ve cumhuriyetçi ülkemizi tam bir ortaçağ ademi merkeziyetçiliğine sürüklemesini önlemek istiyorsanız bunu yapmak zorundasınız.
Zira aynı siyasi kümelenme ve milletvekilliği vaadleriyle yaşamlarını garantiye almak peşindeki medya çığırtkanları ‘şeyhi uçurma’ PR cılığının yanında şimdi de sıradaki ‘barış-açılım’ hokkasına yöneldiler. İlk turda Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Erdoğan yönetimi geçtiğimiz ay içinde TBMM de açılım görüşmeleri için ‘açık çek’veren bir muhalefet karşısında eline geçen tarihi fırsatları kaçırmayacaktır.
Mahir Tan         LondraPosta- Londra