ANA ATARDAMAR

                  Ana Atardamar

 

CHP’nin 15 Milletvekili ile yaptığı tarihsel manevra tam olarak yerine oturmuş durumda. Çok ciddi ve sonuç alıcı bir siyaset mühendisliği oldu.

15 Milletvekili olayı ile 24 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin kaderini tayin edecek olan seçmen kitlelerinin ana omurgası belli oldu. Bu seçmen kitleleri CHP tabanına İYİ partinin katılımıyla oy oranları % 40 ları aşan Cumhuriyetçi halktan oluşuyor. Bu ana guruba Merkez sağın önemli bir ölçüde AKP den kaçışı ve Dinci sağda Erbakancı muhalefetin sağladığı katkı eklendiğinde ciddi bir farkla Cumhuriyet yanlılarının seçimleri kazanması beklenmelidir. Seçimden 1.5 ay önce Momentum yakalanmış görünüyor. Rayına oturmuş görünen muhalefet çizgisi,Başkanlık adayı hesaplarında önemli hatalar yapmazsa 24 Haziran gecesi  gülen taraf olacaktır.

       Toplumun Çekici Motoru ; Atatürk Türkiyesi

 

Ana Muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkan Kılıçdaroğlu önderliğinde yaptığı 15 Milletvekili harekatı gerçekte Partinin ve geleneksel seçmeni  Atatürkçü tabanın yarattığı bir tepkinin güç ışığına çıkışının sonucu.

Zira ‘köprüden önceki son çıkış’ olarak nitelendirilen 24 Haziran seçimlerinin ülkeye dayattığı rejim ; Siyasi İslam ve Osmanlı yayılmacılığı karışımı, Avrasya tipi, bir tek adam diktatörlüğü. İktidardaki AKP nin 16 yıldan beri inşa ettiği bu rejim hergün yeniden ve yeniden görüldüğü gibi Cumhuriyet ve Atatürk Devrimlerinin inkarı esasına dayanıyor.

Bu nedenle, tek bir blok halinde hareket etme istidadındaki ‘Muhalefet- Hayır’ güçlerinin üzerinde bulunacağı siyasi zemin sadece ve sadece  Atatürk Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini savunmak olacaktır. Daha farklı zeminlerden değişik nedenlerle katılımlar olmakla beraber, toplumu kitlesel olarak harekete geçirip nihai zafere ulaştıracak olan ana güçler pratik olarak Atatürk Cumhuriyeti’ni bir bütün olarak savunup onu yeniden Türkiye’nin rejimi haline getirmeye kararlı  CHP-İYİ Parti ittifakı oldu. Bir 23 Nisan günü gerçekleşen bu ittifak tam olarak TBMM ve Ulusal Egemenlik ruhunun çağdaş bir ifadesi oldu.

     Başkanlık Adayı’nda Telafi Yok

 

24 Haziran seçimleri öncesinde toplumsal guruplaşmalar açısından bakıldığında Cumhuriyetçi Muhalefet güçlerinin ‘azami’ yaygınlığı sağladıkları söylenebilir. Muhalefetin ana güçleri CHP ve İYİ partinin şu anda toplumu seferber edebilmek için ‘momentumu yakaladıklarına’ kuşku yok. Ne var ki tabanda sağlanan bu birlik tek başına ‘zafer’ demek değil. 24 Haziran da savaşımın ön hatlarında bulunacak olanlar başkan adayları olacaktır. Başkan adaylığı alanında gerek adayların kişiliği ve toplumdaki temsil yetenekleri,gerek turlardaki zamanlama açısından yapılacak hataların telafisi olmayacaktır. Demokratik bir seçimde hiç bir biçimde yer almayacak olan bir dizi avantajı yasalar ve bürokrasi yoluyla arkasına alan İktidar ve Erdoğan, yapılacak en küçük hatayı değerlendirebilecek devlet desteği ve seçim avantajlarına sahip. Bu nedenle partilerin gösterecekleri Cumhurbaşkanı adayları birinci turda azami oylarını alacak ve meydanlarda mücadele edecek kişilikler arasından seçilmelidir. Seçim öncesi mevcut olan bir dizi siyasi ‘dezavantaj’ taşıyan bir aday Medya desteğine çok büyük ölçüde sahip olan iktidar tarafından tepside sunulmuş bir hediye olarak kabul görecektir. Örneğin, geçmişte Devletin en üst kademesinde bulunmuş bir aday, Fetö cülük suçlamasıyla bir kaç gün içinde safdışı bırakılabilir. Ya da Ekmeleddin İhsanoğlu olayında görüldüğü gibi  bir PR sorunu yaratılmamalı, aday toplumda kendiliğinden çok güçlü bir imaj yaratmış ve ayrıca tanıtıma gerek bırakmayan bir siyasi kişilik olmalıdır.  Muhalefet, bir an önce doğru karara varıp meydanlara inmelidir.

 

Mahir Tan     LondraPosta-Londra