Akşener’in Sosyal Tabanı

Meral Akşener ve MHP den atılan ve ayrılan kadrolar tarafından oluşturulan yeni siyasi partinin Türk siyaset coğrafyasında önemli değişiklikler yaratacağı  kesin gibi gözüküyor. Akşener ve arkadaşlarının siyasi çalışmaları ve özellikle parti kuruluşu aşamasında önemli hatalar yapmamaları koşuluyla MDP (Merkez Demokrat Parti) adıyla kurulacağı belirtilen parti ‘baraj üstü’ bir başlangıcı gerçekleştirebilecek   yapıda görülüyor. Deneyimli bir kurucular listesine sahip olduğu anlaşılan MDP nin özellikle Büyük Meteropoller, Batı Anadolu ve Akdeniz Kentlerinde teşkilatlanma ve parti çalışmaları alanında kadro sıkıntısı içinde olmayacağı söylenebilir. MHP den toplu istifalar ve yeni partiye katılma açıklamaları kuruluş aşamasından itibaren MDP nin ilk 3 parti arasında bulunacağının işaretlerini verdi. Bu da tek başına MDP nin Türk siyaset sahnesinde önemli değişiklikler yaratacağı anlamına gelir.

Siyasi açıdan, partinin program ve çalışma tarzını belirleyeceği söylenen Cumhuriyetçilik ve Atatürkçülük söylemi kuşkusuz ilk büyük değişim Türk Siyaset alanında. Cumhuriyet’in temel ilkeleri, Laiklik, Ulusal devlet, Parlamenter Demokrasi konularında taviz vermez bir söylem yaratan MDP nin ortaya çıkışı ve kuruluşu, öncelikle Türk siyasetinde ‘Atatürk’ düşüncesinin yükselişini gösteriyor. Partinin üzerinde yerleşeceği kitlesel tabanın CHP den farklı kökenlerden gelen laik ve Cumhuriyetçi halk kitleleri olacağından kuşku yok. Bunun en önemli göstergesi MHP den toplu olarak istifaların yaşandığı coğrafya. Büyük Kentler, Batı ve Kuzey Batı Anadolu,Akdeniz Kentleri yeni partinin güçlü bir biçimde temsil edileceği alanların sınırlarını çiziyor.

 İlk Sahne alış Belediye seçimleri

Türkiye Siyaset gündemi Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento Seçimlerinin yapılacağı 2019 tarihine kilitlenmiş durumda. Ne var ki, siyasi haritanın yeni şartlarda belirleneceği ilk seçim 2018 yılında yapılacak olan Yerel Seçimler. Yerel seçimler bir yanda Türkiye’de iktidarın temel dayanaklarından birini oluşturan Belediyeler üzerinde tarihsel bir değişim yaratabileceğı gibi, 2019 Seçimininde anahtarlarını verecektir. Aynı zamanda Muhalefet partilerinin ‘sosyal mühendislik’ yeteneğini gösterecek olan yerel seçimlerde 3 Büyük Kent, Batı Anadolu ve Akdeniz Kentlerinin tamamına yakını,Trakya illeri Muhalefet Partilerinin yönetimine geçerse, iktidar mücadelesinde en önemli adım atılmış olur. İşte Meral akşener ve arkadaşlarının kurdukları parti bu aşamada kilit parti durumunda.

    Batı illerinde MHP nin Çöküşü

MDP’nin kuruluş ve kadrolaşma atağında ilk dikkati çeken nokta, Batı ve Akdeniz illerinde MHP den çok ciddi sayıda üyenin istifa ederek yeni partide görev alacaklarını beyan etmeleri. Bazı illerde sayıları bini aşan istifalar açık bir biçimde Türkiye genelinde % 12 gibi bir oy potansiyeli bulunan MHP nin,ülkenin seçmen sayısının yarısından fazlasını temsil eden bir tabanda çöktüğünü gösteriyor. İlgi çeken bir nokta da istifaların gerekçelerindeki Atatürkçü,Laik ve Cumhuriyetçi söylem. Bu söylemler bir yanda siyasi haritada bir yanda da sosyal haritada tam olarak yerine oturuyor. Öyle ki Atatürkçülüğün ve Cumhuriyet değerlerinin korumanın ana örgütü olarak kabul edilen CHP’nin yanında doğrudan doğruya aynı söyleme sahip bir ikinci parti artık gündemde. Batı kentlerinde ve Büyük kentlerde ilk ağızda belediye seçimlerinde ortaklaşa karşı çıkılan rejimin kalelerini yıkmak için ilk ve en önemli siyasi fırsat bu. Öyle ki bu ortak hareket zeminini ve gözle görülen bir siyasi zafer fırsatını kaçırmak muhalefet partilerin liderlik mekanizmalarında ciddi bir politik zaaf olduğunu gösterecektir.

‘Adalet’ ve ‘Laik Toplum’un politizasyonu

Anamuhalefet Partisi CHP, yaklaşan fırtınalı siyasi atmosfer öncesi gardını ‘Adalet’ kavramı etrafında aldı. Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kongresi CHP nin daha geniş halk kesimleri ile birleşik bir program arayışı olarak gündeme getirildi. Adalet kongresi ile ilgili olarak medya ya verilen bilgilerde önümüzdeki dönemde Adalet kavramının daha somut ve alt kategorilerde belirleneceği kaydediliyor.

Siyasi vurgulama yönünden tartışılabilir bir slogan Adalet. İktidarın daha çok hukuk devleti kavramının dışına çıkarak yürüttüğü yargıyı ele geçirme, medya üzerindeki baskılar, referandum kanunsuzlukları gibi bütün Dünya’da tesbit edilen karakterine karşı bir kampanya olarak görünüyor.

Önce Yerel İdarelerde ve daha sonra iktidar mücadelesinde kitlelere liderlik edecek siyasi program ise, Laiklik ve Kadın hakları ve güvenliği konusuna daha fazla yer vermek zorunda. Medya ve Muhalefet Milletvekilleri üzerindeki baskılar toplumun belli bir kesimini ilgilendirken, Laik Cumhuriyetin hergün saldırıya uğraması, eğitim alanında hızla kayıplara uğeatılması ve kadınlarımızın hergün sokaklarda saldırılara hedef olmaları çok daha geniş toplum kesimlerini tehdit altında tutuyor.

Buna karşılık, Muhalefet Partileri içinde CHP den sonra ikinci büyük parti olması beklenen Akşener ve Arkadaşlarının MDP’si ise; söylemlerinde Laik Cumhuriyet ve Atatürk’e saldırılar, Ulusal devlet ve Bölücülük ve özellikle kadın hakları alanındaki taleplere yer veriyor.Akşener’in söylemi Türkiye’nin Batı yarısında yaşayan ve iktidarın İslamizasyon-Arabizasyon politikalarına karşı çıkan,özellikle kadınlara fiziksel şiddet uygulamaya yönelik çağdışı toplum gelişmesine karşı koruma isteyen, Liberal-Laik toplum sözcüsü olarak gündeme yerleşiyor. Akşener’in yarattığı Güçlü-Kadın imajı da önemli bir avantaj olarak görülmeli.

Mahir Tan      LondraPosta-Londra