Ahmet Kılıçaslan Aytar; RUSYA SEÇİMLERİ ARDINDAN

RUSYA SEÇİMLERİ ARDINDAN
8 Eylül’de Rusya’da haftalarca süren tartışma ve protestolardan sonra  yerel seçimler yapıldı.
Seçmenler, Rusya genelinde 16 bölge valisi ve yüzlerce yerel yetkiliyi seçti.
Devlet Başkanı V.Putin’in Birleşik Rusya Partisi tüm valilikleri ve bir çok belediyeyi kazandı.

*
Ancak seçimlere atfedilen önem, iktidar partisi Bizim Rusya’nın popülaritesini ve Putin rejiminin durumunu gösterecek olmasıydı.
Merkez Seçim Komisyonu muhalif adayları oy pusulasından uzak tutmaya yönelik yoğun taktikler uyguladı.
Yine de Devlet Başkanı V.Putin’in Birleşik Rusya Partisi, Moskova şehir meclisinde çoğunluğunu zor muhafaza etti.
Moskova şehir meclisindeki sandalyelerinin üçte birini kaybetti.
Şu anda Moskova şehir meclisindeki 45 sandalyenin 25’ini kontrol ediyor.
Bir önce 2014’te yapılan seçimlerde, 28 sandalye kazanmış ve on bağımsız üyeye destek vermişti.

*
Önceki seçimlerde, Birleşik Rusya adayları siyasi muhaliflerine kıyasla önemli avantajlar elde etmişti.
Çünkü seçmenler Kremlin’in desteklediği bir adayın bölgedeki sorunları çözme yönünde kaynakları yönlendirebileceğini öngörüyordu.
Ancak şimdi, Birleşik Rusya’nın en azından başkentte toksik bir marka olarak kabul edildiğine dair somut işaretler var.
Seçimlerde, Moskova şehir konseyi için bağımsız hiç bir aday  Birleşik Rusya adı altında değildi.
Bunun yerine Birleşik Rusya ile bağlantılı kuruluşlardan maddi destek almaya devam etmelerine rağmen, hepsi bağımsız seçime katıldı.

*
Seçimlerin öncesinde, 2000’de Rusya’yı devraldığından sonra Putin’in  yavaş yavaş demokratik bir ulus haline gelen şeyi diktatörlük kleptokrasisine dönüştürdüğü,
Son 19 yılda kendi ülkesine karşı büyük maddi suçlar işlediği,
Rus halkını fakirleştirdiği,
Bu yüzden Rusya’da baskıcı bir rejimi oluşturduğu,
Hep iktidarda kalmak ve bunları örtbas etmek için  milliyetçi bir saptırma, aynı zamanda Batı’da kaos yarattığı söylentileri ayyuka çıktı.

*
Nitekim seçim sonuçları, Rusya’nın Putin’in devlet başkanı olarak ilk iki dönemindeki  etkileyici refah döneminden uzak olduğunu,
Rusya ekonomisinin  sıkıntı yaşadığını gösterdi.
Putin’in geleneksel destekçileri olan işçi sınıfının, orta yaşlı ve emeklilerin bir çoğunu kaybettiği anlaşıldı.
Bilhassa Moskova belediye meclisi seçimleri, seçmenlerin  statükoya alternatifler aradıklarını gösterdi.

*
Yerel seçimler öncesinde, Moskova’da muhalif adayların keyfi bir şekilde dışlanması, son yılların en büyük siyasi protestolarına yol açtı.
Bu protestoların bazıları yasaklandı, orantısız  güç kullanıldı ve kitlesel tutuklamalar yapıldı.
Protestolar için “Putin rejiminin sonunun başlangıcı” denildi.
Artık siyasi gündemi belirleyenin Kremlin değil, bunun yerine kitlesel seferberlik olduğu savunuldu…

*
Rusya’da son bir yılda toplum ve siyasiler arasındaki gerginlikler giderek büyük şehirlerin ötesine yayıldı
Kimi protestolar siyasi haklardan öte apolitik spesifik yerel ve sosyal meselelerle ilgiliydi.
Ama sonuçta protestolar çok geniş yerel katılımcı yelpazesi oluşturdu.

*
Protestocuların  çoğunluğu  Rusya’nın genç nüfus kuşağıydı.
Nisan 2019’da Berlin Doğu Avrupa ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi,
Rusya’nın genç kuşağının  ülkenin kurumları hakkında neler hissettiği ve kime güvendiklerini araştırdığı çalışmada;
Yüzde 50 ila 60’ının belediye başkanlarına, Ortadoks kilisesine ve devlet medyasına hiç güvenmedikleri tesbit etti.
Gençlerin yüzde 30 ila 40’ının devlet başkanına, orduya, güvenlik güçlerine ve sivil toplum kuruluşlarına güvenmediği anlaşıldı.
2018  verilerine  mukabil  bu göstergelerde  istatiksel olarak anlamlı bir düşüş olduğu görüldü.  

*
Rusya genç kuşağının mevcut sisteme olan hoşnutsuzluklarını dile getirmelerinin bir başka yolu da “Göç” oldu.
Göç etmeyi düşünen katılımcı sayısında artış kaydedildi.
Katılımcıların üçte birinden fazlası Rusya’nın başka bir bölgesine gitmeyi tercih edeceğini söylerken,
Yüzde 23’ü AB ülkelerini, yüzde 16’sı ABD veya Kanada’yı tercih ettiğini belirtti.  

*
Anket genç Ruslar arasında giderek artan bir memnuniyetsizliği gösterdi.
Nitekim sadece bir yıl içinde, kilit siyasi kurumlara ve devlet kontrolündeki medyaya duyulan güven azalmıştır ve protesto katılımları artmıştır.
Bu durum yakın gelecekte genç kuşağın  Rusya’da kitlesel mobilizasyonu yönlendirileceğini  gösterdi.

*
Seçim kampanyası, Rusya’daki gayri resmi muhalefetin devletle halk arasında hayal kırıklığı yaratmaya hazır olduğunu gösterdi.
Mesela, Rusya’nın önde gelen muhalif isimlerinden biri Alexei Navalny, taktiksel bir oylama başlattı..
Navalny, yıllardır kıdemli seçkin yetkililerin yolsuzluklarına karşı mücadelesini You Tube’ta videolarıyla sergiliyor.
Navalny ve araştırmacı ekibi, bu kampanyada hangi bölgede  hangi adayın mağlup olmasının en iyi şans olduğunu belirlemek için  “Akıllı Oy” web sitesini yönettiler.
Seçim sonuçlarının alınmasından sonra  Navalny, “Rusya’da bu sonuç “Akıllı Oy” sitesi için bir zafer oldu” dedi.
 
*
Moskova’da yapılan oylamaya bağımsız ve muhalif adaylar yerleştirmek için yapılan dramaların çoğu;
Sosyal medyayı akıllıca kullanmak ve haberlerin başkentin ötesine yayılmasını sağlamak üzere kurgulandı.
Moskova şehir meclisi seçimlerine katılması yasaklanan bir muhalefet adayı Lyubov Sobol,
Açıkça ifade ettiği eleştirileri, uzun süren açlık grevi, güvenlik görevlilerinin tekrarlanan tacizlerine karşı  gösterdiği cesaretle  hayranlık kazandı.
Rus siyasi muhalefeti için yeni ve çekici kişilikler ön plana çıktı.

*
Yine de, Vladimir Putin’in yarattığı ve yönettiği siyasi sistem hala esneklik kaynaklarına sahiptir.
Durgun ekonomik performans, devam eden yolsuzluklar ve hükümetin etkisizliğini sürdürmesine rağmen,
Rus toplumunda, bilhassa kırk yaşın üzerindeki birçok kişi arasında siyasi ayaklanmanın ekonomik ve sosyal çöküşe yol açtığı korkusu,
Bilinen eksikliklere katlanmak için güçlü bir motivasyon oldu…
 
*
Seçimlerin Rusya’da hızlı ya da dramatik bir siyasi değişime yol açması pek mümkün olmasa da,
Geleceğe yönelik bazı önemli işaretleri bıraktı.
Rusya’da 2021’de parlamento seçimleri ve 2024’te anayasaya göre Putin’in tekrar seçilemeyeceği  başkanlık seçimi yapılması gerekiyor.

*
Bu noktada Kremlin, seçimlerin  halkın dayanışmasını ve liderliği desteklediğini teyit ettiğini düşünüyor.
Ama hem katılımın hem de Birleşik Rusya Partisi’nin oylarındaki azalma mevcut yönetime duyulan heves ve güven eksikliğini gösteriyor
Seçmenin ilgisizliği ve katılımın düşük olması   kısa vadede Kremlin’e fayda sağlıyor.  
Ancak 2021 ulusal seçimlerinden önce yaşanacak sorunlara da işaret ediyor.
Daha ötesi Putin’e bir halef seçmek ve mevcut sistemin yirmi birinci yüzyılın ortalarında devam etmesini sağlamak için hiçbir mekanizmanın kalmadığı düşünülüyor

11. 9. 2019

Ahmet Kılıçaslan Aytar