AFRİN’DE GARİP BİR YIĞINAK

    Afrin’de Garip bir  Yığınak

 

Devam eden Zeytin Dalı operasyonu önümüzdeki günlerde daha zorlu bir sürece doğru gidiyor. Suriye ve Kürt kaynaklarından gelen haberlere göre Afrin’de Fırat’ın doğusundan Membij-Dayr e Zor  ve çevresinden gelen SDF ye bağlı militanlardan oluşan bir yığınak yapılıyor.  PYD ye bağlı militanlar dışında Afrin’e gönderilen yeni bir güç. Suriye Ajanslarının verdiği haberlere göre ; Cayş el Thuwar adlı  karışık etnik guruplardan oluşan birliklere bağlı yaklaşık 1200 kişilik bir gurup Rakka’dan alınarak Afrin’e gönderildi. . Rakka kuşatmasına katılmış olan bu askerler ABD nin kontrolündeki askeri kamplardan gönderiliyorlar. Doğrudan ABD ve İngiliz özel kuvvetleri tarafından eğitilen ve silahlandırılan bu gurupların yöneticileri Kürt ve Suriye kaynaklarına yaptıkları açıklamalarda ‘Afrin’e Türk işgalcileri ve onların desteğindeki (IŞID) kuvvetlerine karşı savaşmak üzere gittiklerini’ söylediler.Anlaşılan, Afrin’e gönderilen kuvvetler ABD’nin IŞID’a karşı mücadele çerçevesi içindeki bir program ve uygulama. Dün Pentagon’dan yapılan sözcü açıklamasında ise Rakka’dan çekilen PYD ve SDF güçlerinin Afrin’e gittikleri söylenmişti. Bu açıklamayı ‘destek gönderdik’ biçiminde de okuyabilirsiniz.

Türk Ordusu ve Desteğindeki ÖSO kuvvetlerinin öngörülen Afrin kuşatması sırasında kent savunması gibi bir rol üstleneceği anlaşılan SDF- PYD askerlerinin yanında Suriye devleti tarafından katılan Şii milis güçlerinin yer alıp almayacağı henüz bilinmiyor. Afrin kuşatması ve savaşı muhtemelen farklı amaçlarla hareket eden, farklı teknoloji ve askeri eğitime sahip güçlerin savaşı olarak belleklerde kalacak bir tür.

Suriye’nin işgalci olarak gördüğü ve topraklarımızı terkedin dediği iki farklı güç ; ABD ve Türkiye destek güçleri,teknolojileri ve askeri birlikleri ile Afrin önünde çatışıyorlar. Bu iki ülke aynı zamanda  Suriye’nin 7 yıllık iç savaşın ‘asli failleri’ olarak gösterdiği ülkeler. Hem birlikte hem de karşıt güçler olarak hareket ettiklerinde Suriye Devleti ve Ordusunun karşısında yer alıyorlar.

Suriye Başkanı Esad, dün İran Dışişleri Bakan temsilcisi ile yapılan toplantıda,ilk kez olarak, Afrin’de bulunan Şii  milislerinin kendisinin onayı ile ve Suriye Ordu kuvvetlerinin başka yerlerde savaş halinde olmaları nedeniyle oraya gönderilemediği için gittikleri biçiminde bir açıklama yaptı.

Suriye Devleti ve Ordusu,herkesin bildiği gibi, şu anda ayakta oluşunu Rusya’nın özellikle hava kuvvetleri ile yaptığı desteğe borçlu. Oysa Türkiye’nin yaptığı Afrin harekatı büyük ölçüde Rusya’nın hava sahasını açması ve THK ne hareket olanakları sağlaması nedeniyle gerçekleştirilebiliyor. Kısacası Afrin, Rusya-Suriye-Türkiye ilişkileri açısından da bir kördüğüm. Örneğin Türk Hava Kuvvetleri  Afrin’de hava hücümları yaparken, bombaların altında kalacak Suriye’ye bağlı güçler Rusya’dan Türkiye’yi durdurmasını istemeyecekler mi ?

 

      16 Mart’ta Rusya-Türkiye ve İran Dışişleri toplantısı

 

Afrin olayının siyasi ve uluslararası yansımaları da bir kördüğümü andırıyor. Dün Şam’da yapılan Suriye-İran zirvesinde konuşan Esad Afrin’de Suriye Şii kuvvetlerinin bulunuşuna onay verirken İran Dışişleri Bakanlığı Özel temsilcisi Ansari, konuyu 16 Mart tarihinde Kazakistan’da yapılacak Rusya-Türkiye ve İran dışişleri toplantısına götürerek Afrin harekatının durdurulmasını isteyecekleri söyledi. Bu nedenle, en erken tarih olarak 16 Mart’a kadar Türk askerinin Afrin kuşatmasına girişmeyeceğini söylemek için güçlü nedenler var.   Suriye’deki airospace güçleri geliştirerek 5. Kuşak savaş uçaklarını gönderen ve ABD ile nükleer savaş dahil tüm çatışmalara hazır olduğu mesajları veren Rusya’nın bir yandan Türkiye, bir yandan da İran gibi iki önemli müttefikini kaybetmeyi göze alamayacağı açık. Üstelik ‘potansiyel bir tehdit’ olarak ABD ve İngiliz istihbaratının hazır tuttuğu ‘Esad, Doğu Gouta’da kimyasal bomba kullandı’ silahı varken, Putin’i çok zor günler beklediği görülüyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, hergün yaptığı açıklamaları bugün de sürdürerek, ‘Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Doğu Gouta kararına’ saldırıyor. Erdoğan da, kuruluşuna ortak olduğu İngiliz paralı askeri Le Mesurie’nin ‘Beyaz Miğferler’ örgütünden bir şeyler bekliyor.

Mahir Tan                LondraPosta-Londra