Abdullah Nihat Yılmaz; Kara yumurta

KARA YUMURTA

“Siyah” da diyebilirdim bu yumurtaya. Ama o zaman başlığımız “KARA YUMURTA” değil, “SİYAH YUMURTA” olurdu!  “SİYAH YUMURTA”nın ise gerek okunuşunda, gerek söyleminde, gerek anlam zenginliğinde bir incelik, bir estetik duygusu seziliyor gibi geldi birden.

Vaz geçtim.

Çünkü, bir kere konumuz incelikli, estetik ve hassas bir konu değildi, epeyce kaba ve bir o kadar da bodoslama bir meselin uyarlamasıydı sadece ki, nezaket mezaket gerektirmiyordu pek… Üstelik, kara borsa, kara düzen, kara yüz, kara para… gibi  familyası kararmış bir sürü karanlık işlerin meseli olmağa da teşne idi de…

Ve işte bu yüzden o yumurtaya “KARA” dedim. Ve de başlığımız KARA YUMURTA oluverdi. Ki zaten, laf aramızda, “o yumurta” yı yumurtlayan da, bir tavuk değil, bir karga idi. Hem de öyle ala karga, mala karga değil, hatta vaktiyle  tekerlemelerden ezberlediğimiz;

“Karga karga gak dedi

Çık şu dala bak dedi

Çıktım baktım o dala

Bu karga ne budala!”

 

kabilinden “budala”, tembel, aptal, salak, filan hiç değildi, anasının gözü birşeydi ki, nasıl anlatsam… Yani yeteri kadar kindar, çokça kurnaz, görülmemiş derecede ahlaksız, kalleş kere kalleş, karnı doymaz bir vurguncu, kul hakkı yiyen bir aç gözlü, ağzı bozuk bir küfürbaz, erişilmez bir düzenbaz, güvenilmez bir kimlik… dahası “susuzları suya götürür, su içirtmeden geri getirir” cinsinden bir Sülün Osman! Yahut tipik kere tipik bir Kara karga!

İşte bu “kara karga” demiş ki birgün;

  • “Bakmayın benim bu tepede kara yumurta yumurtladığıma, uçurun beni karşıdaki o yüksek tepeye orada beyaz yumurta yumurtlayacağım ve hepiniz zenginliklere gömüleceksiniz beyaz yumurtalarımla!”

Çoklarının hoşuna gitmiş bu muştu ki, zevkten dört köşe olanların bini bir para…O kadar ki,

içlerinden biri yahut bir kaçı ortaya çıkıp:

  • Sayın kara karga! Sen hiç beyaz yumurta yumutlamış mıydın ki, şimdi böyle bol keseden atıyorsun?

Diye sorduğu bile duyulmamış!

Fakat, ne yalan söyleyeyim, benim aklıma Recep bey geldi birden, Recep Tayyip…Yahu adam  yatıyor kalkıyor;

  • “Başkanlık sistemi getirelim de başkanlık sistemi getirelim!” Diye bastırıyor! “Beni başkan yapın da beni başkan yapın! Ben başkan olmadan olmaz, Türkiye kurtulmaz…bütün sorunları çözeceğim! Ortalıkta dert mert kalmayacak, mala mülke, işe güce kavuşacaksınız… Vatanımız cennte dönecek…Kaşanelerde yaşatacağım sizi, zengin olacaksınız, zengin… Ama önce beni başkan yapacaksınız, ben başkan olacağım!..Başkan, başkan… başkan olacağım!”

Üstelik Recep Tayyip, kara karga gibi  “bu tepede kara yumurta yumurtaladım , kusura bakmayın” gibisinden bile konuşmuyor, hiç özeleştiri yapmıyor. Oysa ortalıkta rüşvetler, yolsuzluklar, aparmalar gırla! On şu kadar yıldır da devam ediyor, dahası her yıl biraz daha üstüne konup konup kabartılıyor…O kadar ki gemi filoları bile taşıyamaz…

  • “Bunların hepsi kara yumurta değil mi bay Kasımpaşalı?

Mesela;

. İstanbul  Belediye Başkanlığından kalma 1 milyarlık dosya, kara yumurta değil mi? Kara yumurta.

. İzmir villaları? Kara yumurta.

. İstanbul Kısıklı apartmanları? Kara yumurta.

. Türgev bağışları? Kara yumurta.

. Ergenekon’un uyduruk mahkemeleri? Kara yumurta.

. 17-25 Aralıktaki suçüstü yolsuzlukları? Karayumurta.

.  Ayakkabı kutularındaki banknotlar? Kara yumurta.

. Odalar dolusu özel kasalar? Kara yumurta.

. Sıfırlanan milyonlar? Kara yumurta.

. Suriye’deki katakullilerin? Kara yumurta.

. Rusya ile  ülkemizi papaz edişin ? Kara yumurta.

. İsviçre bankalarındaki hesapların ve özel bankalarındakiler? Kara yumurta.

. İhalelerdeki yüzdeler? Kara yumurta, kara yumurta ve yine kara yumurta…

Bir de doğru işini bulsaydık dişimizi kıracaktık! Say say bitmiyor ki kara yumurtalarının çirkin kere çirkin kara yüzleri…

Dahası, gazeteler de yaza yaza bitiremediler kirli çamaşırlarını, tam 13 yıldır! Halkın çenesi yoruldu, sayfalar doldu taştı, soru işaretleri uzadıkça uzadı, karmanyola mekanizmaları işledi de işledi…Ve yolsuzluklar ve yolsuzluklar…? Ama, ha! (Pardon, “yolsuzluk”, “rüşvet”, “araklama”  gibi huzursuz kelimeler kullanmayacaktık değil mi? Nemize lazım elin üç yumurtası ile beş keçisi!..)

En iyisi biz kendi meselimize dönelim yeniden. Ne demişti KARA KARGA’mız? “Ben bu tepede hep kara yumurta yumurtladım, amma velakin…”

Evet, KARA YUMURTA

 

         Abdullah Nihat Yılmaz

           12 Şubat, 2016, Londra.