ABD Genel Kurmay Başkanı Dunford kozlarını göstermeye geliyor..

    31 Temmuz-9 Ağustos ; Dış politikada en uzun 9 gün

Pravda’nın 28 temmuz tarihli Başyazısı Türkiye ile Rusya arasında başlayan yeni ilişkiler dönemini; ‘Marriage of Convenience’ olarak isimlendiriyor. 9 Ağustos tarihinde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile kritik bir görüşme yapacak olan Erdoğan’ın ‘ilişkileri düzeltmek ve geliştirmek isteyen taraf’ olduğu belirtilen haberde, dış politikada bir yalnızlık içine düşen Türkiye’nin bu görüşmeler ile AB indinde ‘Rusya’nın Dostu’ olarak durumunu konsolide etmek amacında olduğu vurgulanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ,şu sıralarda, ülkeleri 15 Temmuz gecesi yapılan başarısız darbe girişimine karşı alınan tavırlara bağlı olarak değerlendirdiğine yer verilen Pravda başyazısında ‘Rusya’nın Türkiye’yi şartsız ve net olarak destekleyen’ mesajları karşısında, darbe sırasında Rusya’da bulunan John Kerry’nin ‘içi boş ve Türkiye’nin ülkede barış ve esenliği koruma umudu’ taşıyan mesajının kuşkulu ve destek unsurunundan yoksun olduğunun değerlendirildiği belirtiliyor. Suudi Arabistan ve Katar’ın bile ‘Erdoğan’ın zaferini’ darbeden iki gün sonra kutladığını vurgulayan Pravda, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ‘Rusya’nın Darbe sırasında şartsız olarak Türkiye’yi desteklediği açıklamalarına yer veriyor.

    Anti-Amerikan söylemler ile birlikte

Yarı Resmi Pravda gazetesi, Erdoğan’ın izlediği dışpolitikanın verdiği yalnızlık ve Darbe karşısındaki Rusya’dan destek mesajları yanında, Erdoğan,Hükümet ve Hükümet yanlısı medya tarafından yapılan Anti-Amerikan açıklamaları Türkiye-Rusya yakınlaşmasının bir göstergesi olarak sayıyor.ABD nin bir biçimde 15 Temmuz Darbe girişiminin arkasında olduğu düşüncesine dayalı Türkiye’deki Anti-Amerikancılık söyleminin, doğal bir mecra olarak Rusya ile ilişkileri geliştirme yönüne doğru aktığı vurgulanıyor. Hükümet yanlısı gazetelerin darbe girişiminin Türkiye’nin düşürülen Rus uçağından dolayı özür dilemesiyle başlayan yakınlaşmasını, darbe girişiminin sebepleri arasında gösterdiklerine dikkat çeken gazete, ‘ABD diplomat ve Turistlerine Türkiye’ye gitmeme çağrısı yaparken, Rusya’nın Türkiye’den daha fazla turist için yer açmasını istediğini’ kaydediyor.

       Sürpriz ziyaret herşeyi değiştirebilir

Pravda’nın yukarıya alıntı yaptığımız yazısı 28 Temmuz günü yayınlandı. Yazı kuşkusuz, Türk ve Rus Bakanların, Cumhurbaşkanları arasındaki 9 Ağustos görüşmesinin alt yapısını hazırlayan çalışmalara da yer veriyor. Ne var ki; son iki gün içinde, Türkiye-ABD ilişkileri için son derece çarpıcı ani gelişmeler oldu. 31 Temmuz günü Ankara’nın beklenmedik bir konuğu olacak; ABD Genel Kurmay Başkanı Joseph Dunford. 29 Temmuz günü ABD Centkom komutanı Vottel ve Ulusal İstihbarat Şefi James Clapper’in bir forumda yaptıkları  ‘işbirliği yaptığımız komutanlar tutuklandı’ özlü konuşmalarının yarattığı büyük infiali yatıştırma amaçlı Genel Kurmay başkanları arasındaki sürpriz görüşme herşeyi değiştirebilecek önemde. General Dunford’un 31 Temmuz görüşmesi sırasında ABD li yetkililerin ‘dostlarımız’ dediği tutuklu darbecilerin büyük ihtimalle Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’ı tutuklayıp ellerini kelepçeleyen ve kemerle boğazını sıkan kişilerle ayni subaylar olduğu ortaya çıkınca Dunford-Akar görüşmesinin nasıl bir yönde gelişeceğini söylemek zor görünüyor.

   Dunford Kozlarını gösterecek mi?

ABD-Türkiye ilişkilerinin kritik bir döneme girdiği Fethullahçı Darbe girişimi sonrası bir başka önemli olay da ABD nin Suriye’deki askeri varlığını hızla arttırması ve Türkiye’nin ‘kırmızı çizgi’ dediği Menbiç kasabasını ağır bombardaman altına alması. PYD kuvvetleriniin kuşatması altındaki Menbiç sonrası, Rakka’nın ele geçirilmesi için ABD nin 3000 kişilik bir özel kuvveti Suriye’ye sevkedeceği ABD li sözcü Bret Mc Gurk tarafından açıklandı. Kuzey Suriye’de önümüzdeki bir kaç ay içinde, Kürt kuvvetlerinin işgali altına alınacak olan Rakka’nın Sünni İslam Nüfusunun (içindeki teröristlerle birlikte) Türkiye yönünde sığınma hareketine girişmesi kaçınılmaz görünüyor.  Muhtemelen General Vottel ve İstihbarat Başkanı James Clapper’in ‘Suriye Operasyonları aksayacak’ diyerek yakındıkları ‘işbirliği yaptıkları subayların tutuklanması’ bu nedenle önemli bir zaman diliminde ortaya çıktı.

31 Temmuz, ABD Genel Kurmay Başkanı Joseph Dunford’un Türkiye Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’a diplomatik bir girizgah ve yanlış anlaşılmalardan dolayı özür dileme yanında , Türkiye’nin NATO ya bağlı bir orduya sahip olduğu ‘hatırlatması’ ile geçecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9 Ağustos günü yapacağı Rusya gezisi öncesinde siyasi sorumluluğu olmayan Dunford’un elindeki kozları, muhatabı Hulusi Akar’a ‘askeri bir dille’ göstereceğinde kuşku duymamak gerekir. 31 Temmuz Dunford Ziyareti ile 9 Ağustos’taki Erdoğan-Putin arasında çok uzun bir 9 gün var.

Mahir Tan     LondraPosta-Londra