Terör’ün kaynakları hiç bu kadar açık olmadı

Manchester’de 22 insanın yaşamına mal olan bombalı terör,İngiliz Muhafazakar Hükümeti’nin başını ağrıtmaya devam ediyor.  Manchester bombası, İngiltere’nin kendi günahlarının doğrudan bir sonucu. Muhafazakar Hükümetin 2011 yılında Libya savaşı başlatıldığı dönemdeki Başbakanı Cameron döneminde,Kaddafi rejimini devirmek için gönderilen Libya’lı göçmenlerden oluşan bir çete bu.  1994 yılından beri Kaddafi rejiminden kaçarak  İngiltere’ye gelen, Manchester ve Kuzey İrlanda’da yerleştirilen LİFG adlı El Kaide gurubu militanlarının net bir cevabı bu ülkeye.

Manchester Arena’daki katliamı yapan Manchester doğumlu Salman Abedi’nin Ebu İsmail adı ile tanınan Babası, Manchesterde 25 yıl yaşamış.  2011 yılında Kaddafi ile savaşmak için Libya’ya bir gurup ile gönderilen Baba Abedi, Kaddafi rejmi yıkıldıktan sonra Tripoli de yerleşip, ‘Merkezi Güvenlik Örgütünün’ başkanı olmuş. 2011 de Manchester Gurubu ile birlikte  yine Kaddafi’den kaçan ve Kuzey  İrlanda’da yerleştirilen bir başka El Kaide gurubu da liderleri Mahdi el Harati önderliğinde Libya’ya gönderildi. LİFG adlı terör gurubu ile savaşa katılan ‘İngilizler’ Libya savaşı sonrasında Türkiye üzerinden Suriye’ye gönderildiler. Mahdi El Harati’nin daha sonraki  görevi ise Tripoli Belediye Başkanlığı oldu..

Kısaca Manchester Arena’daki bomba,sizin yetiştirip bir başka ülkede savaştırdığınız ve hatta iktidara getirdiğiniz teröristlerin işi.

  Tripoli’de 3 Gurup arasında iktidar savaşı var.

Manchester katliamının acı bir biçimde ortaya çıkardığı bir sonuç ; Batı’nın yarattığı savaş sonucunda Libya’nın içine düştüğü kaos. Libya’da şu anda 3 ayrı hükümet,değişik kentlerde işbaşında. Ülkenin büyük bölümü ise bağımsız cihadçı çetelerin kontrolünde. Tam bir terör bataklığına dönen ülkede özellikle Tripoli kentinde İngiltere ve Kuzey İrlanda’da yerleşik Libyalı topluluklardan devşirilen Libya’lı göçmenler bazı hükümet ve belediye kademelerinde etkililer. Manchester Katili Abedi’nin Babası Ebu İsmail bunlardan birisi. Kuzey İrlanda’dan giden savaşçı gurubunun başı Harrati ise Tripoli Belediye Reisliğine kadar yükselmiş bir savaş zengini. Özellikle Avrupa Ülkelerine Afrikalı göçmenleri göndermek biçimindeki insan tacirliği kaçak petrol ticaretinden bile daha karlı bir iş Libya’da. Son dönemde Birleşmiş Milletler’in gurupları birleştirerek Tripoli’de bir hükümet kurma çabalarıda bir sonuç vermedi. Libya tam olarak çoğunluğu El Kaide tandanslı Cihadi çetelerin kontrolünde. Şimdi Manchester bombasının ardından sorulan soru ise; Kentte yerleşik Tripoli-Manchester çetesine neden bugüne kadar dokunulmadığı.

Dün İngiliz İç İşleri Bakanı Rudd’un yaptığı açıklama ile bir krize dönüşmeye başlayan Libya çetesi olayında tutuklamaların sayısı 18 e yükseldi. Ortaya çıkan bir başka gerçek ise CİA nın, İngiliz İstihbarat Örgütü MI5 a iki ay önce Tripoli kaynaklı bir rapor göndererek bu çetenin bir eylem yapacağını bildirmiş olması. İngiliz Telegraph gazetesinin haberine göre ; Konser saldırısını yapan Salman Abedi, 1 yıldan beri CIA tarafından takip altında tutuluyordu.

     Cihadi Terörün kaynağı ‘Vekalet Savaşları’

‘Vekalet Savaşları’ kavramı siyasi literatüre Suriye iç savaşı ile birlikte yerleşti. Ne Var ki, uygulama Rusya’ya karşı kurulan ‘Yeşil Kuşak’ teorisi ile birlikte yarım yüzyıl önce başlatılmış. Her zaman ve her yerde aynı sonucu vermiş. Silahlandırıp bir ülkede yönetimi teslim alan Cihadi Terör , ele geçirdiği topraklarda kendi çağdışı rejimini kuruyor. Onları silahlandırıp rejim değişikliği için savaştıran Batı rejimleri’nin kendi kalıplarına hiç bir yönüyle uymayan, Halifeler,Emirler ve Savaş Ağaları, Cihadı bu kez Batı rejimlerine ve bildiği tek mücadele biçimi olan Terör ile yönlendiriyor. Rusya’ya karşı silahlandırılan Afgan ve Çeçen Cihadı iktidarı teslim etmek yerine ABD ile Terör yoluyla savaşmayı seçti. Arab-Afgan El Kaide, tarihin en büyük terör katliamını NewYORK ikiz kuleleri ile yaptı.  Libya’da İngiltere ve Fransa’nın başlattığı vekalet savaşı sonunda Tripoli de iktidardan pay kapan Manchester gurubu, iktidarları Birleşmiş Milletler tarafından tehdit edilince, efendilerini vurdular. Suriye’de Esad rejimine karşı silahlandırılan El Kaide-IŞID terörü işgal ettiği topraklardan çıkarmaya kalktığınızda Fransa;Belçika,Almanya ve İngiltere’yi vurdu.

Batı’yı vuran ve yüzlerce masum insanın yaşamına mal olan terör, emperyalist amaçlar uğruna şişeden çıkarılan cin. Şimdi o cini şişeye yeniden sokmak için bir başka savaşa giriyorsunuz. Buna Fasit Daire diyebilirsiniz.

Mahir Tan     LondraPosta-Londra