Suriye sakin,Türkiye karıştı

 

 

             Suriye için ince politikalar

Suriye ve Suriye olaylarında Türkiye’nin rolü için yapılan değerlendirmelerin yeni gelişmeler karşısında gözden geçirilmesi ve detaylara daha fazla yer verilmesi gerekiyor. Yapılan değerlendirmelerin en sağlıklı kalan yönü ; Herşeyin Atlantik ittifakı tarafından belirlendiği gerçeği. Suriye’nin parçalanması, son BAAS yönetiminin tasfiyesi,şimdilerde adı ‘Kürt Hilali’ olarak telaffuz edilmeye başlanan ‘Kuzey Koridoru’nun hayata geçirilmesi Atlantik think tanklarının başlıca konuları. Düğmeye basıldıktan sonra olayların nasıl gelişeceği ise; büyük ölçüde dalgalanmaya bırakılıyor. Mesela; 3 yıl önce IŞID diye bir bela ile karşılaşılacağı hesaplarda yoktu. Hatay’da, Omar Al Bağdadi ile resim çektiren ve destek sözü veren ABD senatörü John Mc Cain, 3 yıl sonrasının IŞID Halifesine karşı yeni ittifaklar peşinde koşacağını bilmiyordu.ABD’nin Irak’tan çekilirken maaşa bağladığı Irak’lı Sünnilerin ABD’nin ‘safe heaven’ ilan ettiği Kuzey Irak petrol depolarına bulaşacağıda hesaplarda yoktu. Türkiye ile Kuzey Irak arasında kurulan Petrol kanalına, Suriye içinde kurulacak bir ikinci ‘Kürt Hilali’nin rakabet katacağı da içinde yaşadığımız günlerin bir sürprizi oldu. Şimdi ‘üst akıl’ buna çözüm arıyor.

Türkiye’de terör saldırıları roket hızıyla yükselirken, Kuzey Suriye ve kantonlar garip bir sukunet içinde. Orta-Doğu olaylarının gelişim süreci içinde tahmin edilenden çok daha fazla yeri olan İngiltere’de önemli gelişmeler var.

İngiliz Dışişleri politika üretim merkezi Chatham House şunu soruyor; ‘Türkiye Kuzey Suriye’deki ‘Kurdish Crescent’i, kesmek istiyor. Doğu’daki kantonlar ile en batıdaki Afrin arasına ‘güvenli bölge’ yerleştirmek istiyor. Bu ABD’nin programına uyar mı’ ?

Chatham House’ın Orta-Doğu ve Kuzey Afrika programı direktörü Neil Quilliam’a göre uymaz. Zira; Neil Quilliam,Suriye’ye yaptığı bir geziden sonra yazdığı araştırmada; ‘ Türkiye’nin amacı Kuzey Koridorunu kesecek bir ‘güvenli bölge’ yaratmak iken, ABD, IŞID ve Esad’a karşı savaşacak PKK-PYD ittifakını bölgede hakim kılmak istiyor’. Yazara göre; ‘Türkiye ve Suriye’deki hakim Kürt Gurubu’ olarak tanımladığı PKK-PYD ile ABD hava kuvvetlerinin yaptıkları ittifak IŞID’a karşı en etkili güç olduğunu ispatlamış durumda. Chatham House’ın Orta-Doğu programı sorumlusu Quilliam’ın ABD ve Türkiye arasında Suriye’de kurulacak bir ‘güvenli bölge’ye bir başka itirazı daha var; ‘Bu bölgeye Kürtler değil, içinde Al Kaide ve Batı karşıtı İslamcı güçlerin ağırlık taşıdığı Al Nusra benzeri guruplar hakim olur. Bu ise ; Batı’nın en yakın ittifak unsurlarına darbe vurur ve planlanan SURİYE KÜRT BÖLGESEL YÖNETİMİ için büyük bir engel teşkil eder’.

       ‘Türkiye kendi kontolünde Kürt otonomisi istiyor.’

Son günlerin İngiliz dış politikasında, Türkiye-PKK –PYD arasındaki ilişkiler ve çatışmalar konusundaki ana perspektif böyle. Türkiye- ABD arasındaki İncirlik anlaşmaları ve son günlerin terör sıçramasına bu gözlüklerle bakmak gerekiyor.Orta-Doğu’nun Arap olmayan en büyük askeri gücü Türkiye ile arasını bozmak istemeyen bir ABD ile bölgede ikinci sınıf bir egemenlik kurmaya çalışan Türk dış politikası arasında sürtüşmeler var. Irak savaşının yarattığı Kuzey Irak ile Suriye savaşının yarattığı Kürt kantonları arasında sürtüşmeler var. Bunların herbirinin arkasındaki güçler arasında da..

Ne var ki, günlük yaşam kadar politik yaşamda her zaman sürprizler yaratma istidadında. Bunlardan en önemlisi İngiltere gibi Batı’nın kilit ülkesinde İşçi Partisi başkanlığına savaş ve emperyalizm karşıtı bir liderin aday olması. Bugüne kadar İngiltere’de muhalefeti ‘ Blarity’ adı verilen Tony Blair’in Ultra Liberal politikalarıyla uyutan İşçi Partisi’ne bu kez anketlere göre en yakın rakibinden 20 puan önde giden Jeremy Corbyn geliyor. Kısacası Atlantik ittifakı çok ciddi bir tehdit altında. Corbyn, yaşamını Emperyal politikalar ve savaşlarla mücadeleye adamış biri. İsrail saldırganlığına karşı ‘Filistin Dayanışma Kampanyası’nı kuran ve başkanlığını yürüten, Orta-Doğu savaş ve işgallerine karşı 15 yıldan beri Londra sokaklarında mücadele eden ‘eski kuşak’ bir İşçi Partili. Her durumda İngiltere’nin yarısı demek olan İşçi Partisi ne onun lider olması herşeyin yeniden başlaması anlamına gelir.

 

Mahir Tan               LondraPosta-Londra