Bu Kadar Zormuydu Bunu Yazmak .. ?

Bu Kadar Zormuydu Bunu Yazmak ?

3 Mart tarihli ‘Sözcü’ gazetesinde yayınlanan Sinan Meydan’ın  ‘Mutlak Fesih Yetkisi’ başlıklı yazısı mutlaka okunup paylaşılmalı. Zira Meydan’ın yazısı Referandum tartışmaları çevresinde yazılmış en önemli değerlendirme.  Sinan Meydan,  Türkiye’nin Osmanlı döneminde Anayasalı meşrutiyet yıllarından başlayarak Cumhuriyet yıllarındaki anayasalarını inceleyerek yaptığı araştırma da çıkna sonuç şu ; Padişah ve Cumhurbaşkanlarına 144 yıldan beri hiç dönemde Parlamento’yu fesih (bir başka ifade ile Seçimleri Yenilemek) yetkisi mutlak olarak verilmemiş. Bunun yanında Osmanlı Meclis- i Mebusan’ı ve TBMM de bu yetki tartışılırken fesih ve seçimleri yenileme kavramlarının aynı şey olduğu defalarca dile getirilmiş.   16 Nisan’da referanduma sunulacak olan 18 Maddelik Anayasa Değişikliğinin metnini hazırlayanlar elbette ki bunu bilerek, bir korunma tedbiri olarak Fesih yerine Seçimleri Yenileme kavramını kullanmışlar.

Kılıçdaroğlu Bam teline dokunmuştu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumu konuşmalarından birinde bundan bir hafta önce ‘Anayasa Değişikliği Cumhurbaşkanına Meclisi Fesih Yetkisi veriyor’ diyerek gündemin en önemli noktasına temas etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Bunu İspat et Cumhurbaşkanlığından istifa ederim’ yaptığı bir tür ‘kamikaze’ karşı hücümu belki de Referandum tartışmalarının en kritik gündemini yaratıyordu.

Beklenenen ya da olması gereken ‘Hayır’ platformlarının yazar,hukukçu, araştırmacı olarak tüm aktivistlerinin ‘fesih-seçimleri yenileme’ tartışmasına girip ‘Şah-Mat’ hamlesini yapmalarıydı.

Bunu görmek için Sinan Meydan’ın 3 Nisan günü yayınlanan ‘Mutlak fesih Yetkisi’ başlıklı yazısını beklemek gerekiyormuş..!

Şimdi konuşun bari…

Partili yada bağımsız olarak Referandum tartışmalarında gerçekten olağanüstü bir çalışma yürüten yurtsever ‘Hayır’ ekiplerinin hiç değilse bugünden sonra Sinan Meydan’ın gündeme taşıdığı ‘Mutlak fesih Yetkisi’ maddesi olan 116. maddeyi Referandum tartışmasının odağına getirmeleri beklenir. Bu madde her yanıyla Meşutiyet yıllarında bile görülmemiş bir yetkiyi bir kişinin eline teslim etmek demek. Kısaca; ‘evet’ sonucu çıkarsa seçimler açık bir biçimde Cumhurbaşkanı’nın sonuçları beğenmemesi durumunda ‘feshedeceği yada yenileyeceği’ bir orta oyununa dönüşecektir.  Çok değerli yazısından dolayı kutladığımız Sinan Meydan’ın araştırmalarına göre ‘bu yetkiyi’ Padişah 2. Abdülhamid  iki kez kullanmış. İkincisinde yenilemek için dağıttığı meclisi mebusanı tam 30 yıl ‘yenilememiş’.

Belli ki 140 yıl sonra iade-i itibar gören Abdülhamid’in sırrı burada..

 

MAHİR TAN         LONDRAPOSTA-LONDRA