TÜRKİYE YOL AYIRIMINDA

 13/01/2017

Bahçeli’nin saray hizmetkârlığına soyunmasından sonra Meclise sunulan Anayasa paketinin hızla geçirilmesi devam ediyor. Demokrasi sofrasının nimetinden biraz payını almış bir kimsenin hazmedemeyeceği bu yutturmaca maalesef Atatürk’ün Meclisindeki AKP ve Bahçeli’nin peşine takılmış MHP milletvekillerinin yargısız oylarıyla meclisten zorlanmadan geçiyor. Batı ülkelerinin, bu sınıfta kalan demokrasi bilgisizliğimize katılmaları olanaksızdır.

Kıbrıs adeta elden giderken, terörle mücadele kıyasıya sürerken, doların Başkanlık tartışmasının açılmasından bu yana ortaya çıkan siyasi istikrarsızlıkla %30 değer kaybetmesi ve ülkenin birçok sorunları yanında bir kişinin siyasi ütopyasını gerçekleştirmek için meclisin içinde kavga dövüşle geçirilen kanun maddeleri ülkeyi bir yol ayırımına getirdi. Bunun izahına geçmeden önce şunu belirteyim ki oylamaların devamı sürecinde YTL’nin hızla değer kaybetmesi, freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı hızla yol alması kaçınılmazdır. Oylamalar sonuçlandıktan iki ay kadar sonra yapılacak referandum sürecinde doların değeri 5.00 YTL hatta daha ileri seviyelere kadar tırmanabilir. Bu da Türkiye ekonomisinin iflası demektir. İflasın şiddeti öyle bir derecede olabilir ki Yunanistan’dan beter duruma düşürebiliriz. Şimdi önümüze çıkan yol ağzı seçeneklerine bakalım:

• Demokrasiyi yok eden, ekonomiyi iflas ettiren, kaçınılması gereken yol,
• Yaraları saran ikinci yol, yani Anayasa paketini geri çekmek.

AKP ve MHP milletvekillerine mesajım şudur: Aklınızı başınıza toplayın, yol yakınken gereğini yapın, geri dönün. Gemi su almaya başlamışsa biz Havai’de tatil yapmak istiyoruz, yolumuza devam edeceğiz diyemezsiniz. Su alan geminin sürati azalır, yakıt yetmez ve yolda batar. O halde yapılacak iş bir an önce en yakın limana sığınmaktır. Anayasa taslağı Meclisten de, referandumdan da geçse, dolar engeline takılır. Ekonomi iflas eder. Yirmi altı binin üzerinde firmamızın her birinin beş milyon dolardan fazla borcu var. Zincirleme iflaslar başlar. Kurulacak yabancı konsorsiyumun ilk talebi bizi yeni sistemden vazgeçerek Parlamenter demokrasiye geri dönmeye zorlamak olacaktır.

Türkiye laiklikten uzak, sultanlık, halifelik gibi fantezilerin peşinden koşacak çağı bir asır önce bir daha dönülmemek üzere kapattı. Hasbelkader iktidarı eline geçirmiş olanların da bunun farkında olması gerekir. Gidilen yolun faturası altından kalkılamayacak kadar büyüktür. Bunu sadece milletin ödeyeceğini, siyasilerin muaf kalacağını düşünmek gafletten başka bir şey değildir.

Siyasi istikrar ve ekonomi ikiz kardeş gibidir. Hukuk devletini ortadan kaldıracak uygulamaların yer aldığı yeni Başkanlık sistemi siyasi istikrarı yok eder. Bu sonunda ekonomi çöker. Karşı devrim yapma sevdasından bir an önce vazgeçmek ülkemizin hayrınadır. Biat kültürüyle hareket ederek destek verenler de gemi batarsa hep birlikte bundan göreceğimiz zararı şimdiden düşünmelidir.

Saygılarımla

Erol Başarık –Ekonomist    Reform 2000 Party’si Genel Başkanı – İngiltere

GSM: 0531 2382610       Email: erolbasarik@yahoo.co.uk